Eve gitmem lazım traducir portugués
163 traducción paralela
- Eve gitmem lazım.
- Tenho que ir em casa.
Benim hemen eve gitmem lazım.
Eu vou andando para casa!
Artık eve gitmem lazım.
É melhor ir andando.
Bak, eve gitmem lazım.
Olha, eu tenho de chegar a casa.
- Eve gitmem lazım.
- Vou-me embora.
Eve gitmem lazım. Geç oldu.
É tarde, já estou muito envolvido.
Şu anda düşünemiyorum, hemen eve gitmem lazım.
- Não consigo pensar.
Jeremy, Eve gitmem lazım!
Jeremy, preciso de ir para casa!
- Eve gitmem lazım.
Tenho de ir para casa.
Eve gitmem lazım.
Tenho de ir para casa.
Eve gitmem lazım artık.
Tenho de ir para casa.
Eve gitmem lazım.
Tenho que ir para casa.
DOROTHY : Eve gitmem lazım.
Tenho de ir.
Eve gitmem lazım.
- Tenho de ir para casa. - Empregado, pode trazer a conta?
Eve gitmem lazım patron.
Tenho de ir para casa, Patrão.
- Eve gitmem lazım. - Eve mi?
- Tenho que ir para casa.
Eve gitmem lazım.
Tenho que ir para casa. Dá cumprimentos à tua mãe.
- Ama ne? Ama gerçekten eve gitmem lazım.
Mas tenho que voltar para casa.
Gezi broşürü ya da yolculuk planı ile ilgili bir şeylere bak. - Hayır Dick, eve gitmem lazım. August'un aramamasını bekleyeceğim.
Procura por aí... e vê se encontras itinerários de viagem.
Halı temizleyicilerine kapıyı açmak için eve gitmem lazım.
Tenho de ir para casa, para abrir a porta aos limpa-alcatifas.
Hemen eve gitmem lazım.
Não. Tenho de ir para casa agora.
Olmaz. Eve gitmem lazım.
Não posso, tenho de ir a casa.
Eve gitmem lazım, amcam...
- Se não for para casa...
Eve gitmem lazım - Neden?
Tenho de ir para casa.
Bence eve gitmem lazım.
Acho que devia ir para casa.
Benim eve gitmem lazım.
- Tenho de ir para casa.
Eve gitmem lazım.
Preciso de ir para casa.
- Eee.. Eve gitmem lazım.
- Um, tenho de ir para casa.
Dostum, ben bırakıyorum eve gitmem lazım.
Paz. Meus, vou deixá-los para poder encontrar os meu amigos.
Carla, eve gitmem lazım.
Desculpa. Carla, tenho que ir para casa.
Oh adamım, eve gitmem lazım.
Ó meu, tenho que ir para casa.
Eve gitmem lazımdı ve onu bulamadım.
Tinha de ir para casa e não a encontrava.
Ama eve gitmem lazım.
Eu tenho que ir para casa!
Eve gitmem lazım.
Tenho que ir a casa.
Artık eve gitmem lazım Derek. Evet.
Tenho que ir para casa, Derek.
Eve gitmem lazım.
- Tenho que ir para casa.
Akşam yemeğine eve gitmem lazım.
Tenho de ir para casa comer.
- Sanırım eve gitmem lazım.
- Acho que quero ir para casa.
- Eve gitmem lazım.
Mas tenho de ir para casa.
- Sana kahve yapayım. - Olmaz, eve gitmem lazım. İşte!
Não, tenho que ir para casa.
Benim eve gitmem lazım.
E, tenho de ir para casa.
Benim de eve gitmem lazım.
Eu tenho de ir para casa.
Benim artık eve gitmem lazım. Şahane.
É melhor ir para casa.
Eve gitmem lazım. * Gok's Fashion Fix'i kaçırmak istemiyorum.
Tenho de ir, não quero perder a "Gok's Fashion Fix".
Eve gitmem lazım.
Tenho de ir para casa. Tenho de ir para casa.
- Eve, karımın yanına gitmem lazım.
- Vou para casa, ter com a minha esposa.
Eve gitmem ve uzun bir soğuk duş almam lazım ve güzel bir uyku çekmeliyim. Umarım.
Preciso de ir para casa tomar um longo banho de água fria e dormir uma boa noite de sono, espero eu.
Eve gitmem lazım.
Tenho que chegar a casa.
Eve gitmem lazım.
Uh, tenho que ir para casa.
Çünkü bankaya gitmem, sonrada Ritchie'yi alıp.. ... eve bırakmam lazım.
Tenho de ir ao banco, ir buscar o Ritchie e depois deixá-lo em casa.
Bayan Sample, önce eve gitmem ve büyükannemi görmem lazım.
Sra. Sample, preciso de ir a casa e ver como está a minha avó primeiro.
eve gitmem gerek 27
gitmem lazım 361
lazım 25
eve gidiyorum 210
eve gel 70
eve geldim 52
eve gitti 30
eve gidelim 249
eve gitmek istiyorum 292
eve git 260
gitmem lazım 361
lazım 25
eve gidiyorum 210
eve gel 70
eve geldim 52
eve gitti 30
eve gidelim 249
eve gitmek istiyorum 292
eve git 260