Genç efendi traducir portugués
69 traducción paralela
Genç efendi dönmedi.
O meu filho não voltou.
Genç efendi gerçek siyahi ses istedi.
É a voz do verdadeiro macho negro... como o patrãozinho branco me pediu.
Sen, Hanımefendi Sue'nun kardeşi genç Efendi Tsurumaru değil misin?
Serás porventura o irmão da Senhora Sue, o jovem Senhor Tsurumaru? - Sim.
Genç efendi Bruce gri midillisinin üzerinde, ben de arkasında patates çuvalı gibi, çamur içinde ve burkulan ayak bileğimle uğraşıyorum.
E o menino Bruce... conduzia o pónei cinzento comigo em cima... com um saco de batatas, coberto de lama e com um pé torcido.
genç efendi Charles dikbaşlı bir delikanlıydı.
O jovem mestre Charles era muito perseverante.
Uzak bir akraba görüntüsü yaratmak benim için daha iyi olurdu... ama genç efendi Charles bunu kabul etmedi.
Teria sido melhor para mim aparecer como um... parente que tivesse vindo de longe, mas o jovem mestre Charles não aprovou.
Bu yüzden Genç Efendi'ye, ailesinin katlini araştırmaya yardım etme sözü verdim.
Por isso prometi ao jovem Mestre... ajudar a investigar a morte da sua família.
Genç Efendi Malcolm.
Jovem Mestre Malcolm.
Genç efendi. Çok uzun zaman bekledik.
Esperámos tanto tempo, Jovem Mestre.
Genç Efendi Gandalf.
Jovem Mestre Gandalf.
Genç efendi!
Jovem amo!
Hayır, genç efendi!
Não, jovem amo!
Sen genç efendi Jiang mısın?
É o jovem amo Jiang?
Heil Hitler, genç efendi Stein. Hey, Johan.
Heil Hitler, jovem Stein.
Buraya genç efendi için geldik.
Vim por causa do meu jovem amo.
Genç efendi, gitmeliyiz.
Jovem mestre, ande!
Genç efendi, Efendi'nin kütüphanesinde ne işiniz var?
Jovem mestre, porque está na biblioteca do Mestre?
Genç efendi...
Jovem mestre...
Genç efendi,
Jovem Mestre...
- Genç efendi!
- Jovem mestre!
Genç efendi. Siz gittikten sonra... alacaklılar geldi... paralarını almak için.
Depois da sua partida... os credores vieram todos os dias, e destruíram tudo.
Genç efendi.
Jovem Mestre.
Genç efendi...
Jovem Mestre...
Evet, genç efendi.
Estou, jovem senhor.
Size tatlı rüyalar, genç efendi.
Bons sonhos, jovem senhor.
- İnan bana, genç efendi Turner esas mesele ölüler diyarına gitmek değil.
- Acredite, jovem Mestre Turner. Chegar à terra dos mortos não é o problema.
Sen misin, genç efendi?
É o meu jovem amo?
Genç Efendi.
General Jiang
- Genç Efendi.
- Irmão Wu Yang
Genç Efendi, konaktaki muhafızlar niye değiştirildi?
Porque é que eles substituíram todos os guardas?
Genç efendi, iyi günler.
Jovem mestre, Bom dia.
Genç Efendi'yi geri getirdim ama iki hanım çoktan...
Eu trouxe o Jovem Mestre de volta. Mas as duas damas...
Size Genç Efendi Rahl'ı takdim edebilir miyim?
Permite-me apresentar o jovem mestre Rahl.
Genç efendi!
Genji.
Genç efendi, uyandın artık.
Ah, meu querido neto. Já estás acordado.
Hakem sensin, genç efendi! Sen iste, biz yerine getirelim. Varro!
Tu és o editor, jovem amo, a tua vontade, são nossas ordens.
Bu hikâye etrafa yayılırsa eğer, üzerlerine dolu gibi yağacak olan İnsan Hakları'nın korkusundan, genç Efendi Pinkman'a geniş, ferah bir ranza temin etmek zorunda kalacaklar.
Eles têm de manter-se afastados do jovem mestre Pinkman por causa do caos mediático que se iria abater sobre eles, se esta história viesse a público.
Ya Genç Efendi ne yaptı?
O jovem mestre não tem uma única coisa, pois não?
Ne yaptığını bilmediğini düşünüyoruz, genç efendi.
Perdeu a noção do seu estatuto, jovem senhor.
İyi uyu genç efendi.
Dorme bem, jovem senhor.
Bu yüzden ne emrettiysem yapacaksin yoksa senin genç efendi Fletch'ini kasabanin meydaninda sallandirir ve ona öyle zalimlikler yaparim ki Hz. isa bile aglar.
Por isso, ireis cumprir as minhas ordens ou eu penduro o jovem Flech em praça pública e castigo-o com atrocidades de fazer Cristo chorar.
Bu yüzden ne emrettiysem yapacaksın yoksa senin genç efendi Fletch'ini kasabanın meydanında sallandırır ve ona öyle zalimlikler yaparım ki Hz.
Assim que você vai fazer o que eu mando, Ou eu vou enforcar jovem Fletch mestre. Na praça da cidade,
Seni Genç Efendi mi yönlendiriyor?
Foi Hisao quem te mandou aqui vir?
Bu mu, Claire in arkadasi, sehirden cok efendi bir genc.
Esse é um amigo da Clare... um rapaz muito simpático. Chama-se Chris Hayden.
Leydi Sazuko, Efendi Toranaga'nın en genç metresidir.
A Senhora Sazuko é a mais jovem das consortes do Senhor Toranaga.
Genç Efendi, döndünüz mü?
Jovem Senhor, está de regresso?
Dönmüşsünüz, genç Efendi.
Está de regresso, jovem Senhor.
Motor Kulübündeki efendi genç.
É aquele jovem simpático do Clube Automóvel.
Genç ve cesursun, Merry Efendi.
És jovem e corajoso, Mestre Merry.
Yine de, genç imparatorumuza yardımcı olup Efendi Liu'nun vasiyeti gereğince kuzeye düzenlenen seferlere devam edecek ve ülkemize barışı getirme hayallerini gerçekleştirmeye çalışacağım.
Porém, auxilio o jovem Imperador a dar continuação ao desejo do falecido Imperador Liu, ou seja, continuar com a expedição ao norte e cumprir o seu sonho de trazer a paz ao nosso país.
Genç Efendi sürekli bunu okur.
O jovem Senhor lê-o muitas vezes.
efendim 34795
efendi 334
efendimiz 532
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi yabu 29
efendi toranaga 70
efendi richie 17
efendi wang 37
efendi wong 91
efendi 334
efendimiz 532
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi yabu 29
efendi toranaga 70
efendi richie 17
efendi wang 37
efendi wong 91
efendi phillipe 18
genç kız 23
genç bir kız 20
genç bir adam 28
genç bir kadın 21
genç bayan 296
genç adam 490
genç biri 17
genç mi 23
genç hanım 33
genç kız 23
genç bir kız 20
genç bir adam 28
genç bir kadın 21
genç bayan 296
genç adam 490
genç biri 17
genç mi 23
genç hanım 33