English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ H ] / Hatırlasana

Hatırlasana traducir portugués

569 traducción paralela
İyi bir şey yakalarsam... sizi unutmayacağımı hep söylerdim, hatırlasana.
Lembram-se de eu sempre dizer... que quando tivesse algo bom, vos incluiria?
Hatırlasana!
Recorda-te!
- Hatırlasana işler karışırsa seni bırakacaktım.
- Acertamos que Ihe deixaria se algo desse errado.
Evet, Key West'i hatırlasana, hani...
Sim, lembras-te em Key West quando fomos...
Bizim eve geldiğinizi hatırlasana. Senin gözlerin kocamandı.
não te recordas da nossa terra, Hatty?
Okuduğun ödül haberini hatırlasana "Ölü ya da diri".
Lembra-se o que dizia a recompensa : "Vivo ou Morto"?
Hatırlasana, evladım.
Lembra-te, queridinha.
Benim etrafımda dört dönüyordun, hatırlasana
Andavas à deriva até deparares comigo.
Hatırlasana.
Tens de te lembrar disso.
Kafede seyahat hakkında dediklerini hatırlasana.
goste você disse no café : "¡ vamos!".
Madison'daki o geceyi hatırlasana.
Lembras-te daquela noite no Garden?
Hatırlasana, Ida'nın erkeği...
É o homem da Ida.
Beni bir zamanlar severdin, hatırlasana.
Tu já me amaste uma vez, lembra-te?
Yunan mitolojisini hatırlasana.
Da Mitologia Grega?
- Charlie'nin teknesi, hatırlasana?
- O do Charlie. Se lembra?
Son seferi hatırlasana.
Lembra-te da última vez.
Ve burası bizim vadimiz Steve, hatırlasana.
E é o nosso vale, Steve, lembre-se.
Hatırlasana, dişin ağrıyordu.
Não foi? Tinhas dores de dentes.
Sen kedi getir dedin, getirdim. Hatırlasana, köpek getir dedin, getirdim.
Disse que eu pegasse um gato e um cachorro, lembra?
Ne demiştin, hatırlasana :
Lembro do que dizia :
Brinkoff'ların partisini hatırlasana, hani Larry paltomu giymeme yardım etmişti ya!
Lembras-te do Larry ajudar-me a a vestir o casaco na festa dos Brinkhoff?
- Kimyada öğrendiklerini hatırlasana.
Lembre-se da química básica, Doutor.
Nasıl soyunup kilometrelerce yüzdüğümüzü hatırlasana..
Lembras-te como nos despíamos e nadávamos rio acima?
Hatırlasana. Kar yağıyordu.
Lembras-te como nevava?
Cumartesi gelmiştim, hatırlasana.
Cheguei num sábado. Lembras-te?
Ne dediğini hatırlasana.
Lembra-se do que me disse, no outro dia?
- Hindiyi hatırlasana!
- Pense no peru!
Hatırlasana Dr. Knox'a yardım etmeleri için Burke ve Hare vardı.
Lembre-se. O Dr. Knox tinha Burke e Hare para o assistir.
Tam 3 yıl, hatırlasana.
Não te lembras?
Hatırlasana, bana demiştin ki...
- Mas, lembra-se? Tinha-me dito...
John ve Juan'ı hatırlasana.
Lembra-se, John e Juan?
Hatırlasana Lisa.
Lembras-te, Lisa?
Hatırlasana!
- Ouviste-me.
Hatırlasana, sonra balıkçıda işe girmemiş miydik?
Lembras-te quando arranjámos trabalho na peixaria?
Eski günleri hatırlasana.
Como nos velhos tempos.
O günleri hatırlasana.
Não se lembra?
- Kara Militanlar. Hatırlasana.
- Militantes negros, lembra-se?
Şehrin eski halini hatırlasana.
Lembra-te de como era a cidade.
Kamp yaptığımız zamanları hatırlasana...
Lembram-se daquela vez que fomos acampar?
O pis şeyi hatırlasana.
Lembras-te que parecia um saco?
Ortaçağ efsanelerini hatırlasana.
Lembras da lenda medieval...
Eskiden nasıldım hatırlasana.
Recorda-me como eu era.
Wilton Knight ne diyordu, hatırlasana ;
Lembre-se de que o Wilton Knight dizia :
Dickerson ne demişti hatırlasana?
Lembras-te do que o Dickerson disse?
Bu koca şeyin etrafında benim "Mad Seen" i nasıl yaptığımı hatırlasana?
Lembras-te como fiz o "Mad Seen" com o muro e a cor a toda a volta da cena?
Amity'de olan köpekbalığı saldırısını hatırlasana, sana söylemiştim hani?
Contei-te do ataque de tubarão, em Amity, quando éramos putos?
Hatırlasana, okumaya bayılırdı, nükleer bir savaş vardı ve hiç bir dostu yoktu, aşağıda kütüphanenin bodrumundaydı.
Lembras-te, ele adorava ler, houve uma guerra nuclear, ele não tinha amigos e estava numa biblioteca.
- Hatırlasana Bayan King ne demişti,
Lembra-se do que Mrs. King disse :
Hatırlasana Phil, benimle sevişmenin kayıp iki ruhun, ruhani birleşmesi gibi olduğunu söylemiştin.
Phil, vá lá! Disseste que fazer amor comigo era como a união etérea de duas almas perdidas.
Olmaması gereken bir şey yok değil mi? Hatırlasana.
Não está nada naquele filme que não deveria estar, lembras-te?
Françoise, hatırlasana...
- Françoise, lembra-se?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]