English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ H ] / Hatırlayın

Hatırlayın traducir portugués

762 traducción paralela
Hatırlayın, pes edip her şeyi bırakarak dönecektim ama siz bana güç vermiştiniz.
Recorda quando quis me render e deixar tudo e me obrigou a continuar?
Başka bir şey bulursanız... ihtiyar İri Burun'u hatırlayın, olur mu?
E se arranjarem mais alguma coisa, vão lembrar-se do velho Putty Nose, não vão?
Şimdi yüzbaşı, lütfen evimi terk edin ve bir daha gelmemeyi hatırlayın.
E agora, Capitão Butler, saia, por favor, e tente lembrar-se de nunca mais cá voltar.
- Sizce Burns onu bırakır mı? Fenton'ı hatırlayın.
E tu pensas que o Walter Burns a vai deixar ir?
Bir gece, karanlık çökünce... saraydan çıkıp, halkın yanına gidin... kalabalığa karışın, evlerine girin... dinleyin, gözlemleyin ve hatırlayın.
Uma noite, ao cair a noite, saia do palácio, procure seu povo, misture-se com a multidão, entre nas suas casas. Escute, observe e lembre-se.
Dinleyin, gözleyin ve hatırlayın.
- Vá, escute, observe e lembre-se.
Ama birden bunu düşünmek bile beni rahatsız etti arka koltukta çanta ve babasının imzaladığı başvuruyu hatırlayınca.
Por um momento me senti incômodado llevando na carteira a assinatura de seu pai e o que isso significava.
- Eski bir deyişi hatırlayın...
- Cuidado, há um velho ditado...
Geliyor. Bunun göründüğü kadar kötü olmadığını hatırlayın.
Lembrem-se que esta coisa não é tão negra como aparenta.
Dudağının üzerindeki çukurun ne olduğunu anlatışınızı hatırlayın.
Lembra-se de dizer ao George qual a origem desta cova?
Boğazınızda batık kravatınız, ağzınızda salyalar, zıkkımlanıp zevk içinde yüzerken bunu da hatırlayın pis miskinler.
Lembrem-se, seus gabarolas, enquanto se pavoneiam, babam e arrotam com as gravatas sujas!
Hatırlayın ben sizden ne zaman at alsam, ücreti hep küsuratlı söyledim.
O meu preço não estava em números redondos,
Beni ve dediklerimi hatırlayın.
Tente recordar-se de mim e do que lhe disse.
Bulduğunuz huzuru hatırlayın.
Tente recordar a paz que encontrou.
Uysallık kutsaldır, hatırlayın
Lembram-se que abençoados São os submisso :
Hatırlayın, kati bir şekilde centilmenlerin centilmeni olarak yetiştirildiniz.
Lembre-se, foi rigorosamente treinado para ser o cavalheiro de um cavalheiro.
Bu acele yapılan bir ekmek, bu geceyi kuşaktan kuşağa sonsuza dek hatırlayın diye.
Este é o pão da pressa, para que vos lembreis desta noite duma geração à outra, e para todo o sempre.
Tanrı'nın güçlü elinin sizi esaretten kurtardığı bugünü hatırlayın!
Lembra-te deste dia, quando a mão forte do Senhor te liberta do cativeiro!
İlk doğanlarınızı hatırlayın!
Lembrem-se dos vossos primogénitos!
Ama hatırlayın, Majeste.
Lembre-se... Lembrar-me?
Bunu yarın hatırlayın.
Lembrem-se disto amanhã.
Ve şunu hatırlayın ki :
E lembre-se disso :
Süleyman'ın Özdeyişleri'ndeki bilgeliği hatırlayın :... "Ailesine sıkıntı çektirenin..." "... mirası yeldir. "
Lembrem-se da sabedoria de Salomão no livro dos provérbios "Aquele que mal diz a sua casa o vento será a sua herança."
Hatırlayın, başta bir Britanya subayı vardı.
Conduzida, permita-me que recorde, por um oficial britânico.
Her zaman hatırlayın, Aktium savaşından sonra Octavian ve Antony ölmüşken galip gelenin altından gemisiyle yelken açtığını gördünüz.
Nunca vos esqueçais, que após a batalha de Ácio vistes a vencedora zarpar na sua barcaça dourada.
Elinizdeki kuşu hatırlayın.
Lembre-se do pássaro na mão.
Bununla beni hatırlayın.
Fazei isto para celebrar a minha memória.
İçin, içtiğinizde beni hatırlayın.
Fazei isto para celebrar a minha memória.
Fransız filozofun sözünü hatırlayın :
Recordemos as palavras do filósofo francês :
Diyet bisküvilerini unutmamalıyız, efendim. Geçen sefer ne olduğunu hatırlayın.
Não se esqueça dos biscoitos digestivos, senhor.
Hatırlayın.
Recordem-se.
Hatırlayın, büyük hayallerin, büyük özlemlerin zamanıydı.
Foi a era dos grandes sonhos, das grandes aspirações.
Bu sözlerimi bir nasihat olarak alın ve hatırlayın ki bunları artık daha yalan söylemesine gerek olmayan biçare bir günahkârdan duydunuz Çünkü o yaradana gidiyor ve o şimdi hazır.
Portanto, oiçam o que vos digo. E lembrem-se que o ouviram a um pobre pecador que não ganha nada em mentir. Porque vai ao encontro do Criador.
Hatırlayın generalsiz dönmeyeceğiz.
Lembrem-se não saímos daqui sem o general.
Bu bantta göreceklerimizin üç ay kadar önce olduğunu hatırlayın.
Lembre-se de que o que virmos aconteceu há uns três meses.
- Her zaman hatırlayın :
Lembre-se sempre...
Ve şunu hep hatırlayın.
Há outra coisa que quero que recordem.
Lütfen hatırlayın, diplomaside son söz yoktur.
Por favor, lembre-se de que nada é final na diplomacia.
Beni bu öpücükle hatırlayın.
Com este beijo, lembrai-vos de mim.
Hatırlayın! En önemlisi hızlı olmak. Bu anlaşıldı mı?
Lembrem-se... o factor mais importante é ser-se rápido.
Hatırlayın, başlangıçta Andromeda sadece insanlar için ölümcüldü.
Lembrem-se, o "Andrómeda" era inicialmente letal só para os humanos.
Sonra hatırlayın 1914 Savaşı'nda, Fransız askerlerini günde üç litre şarap içmeye zorluyorlardı.
Não se esqueça que durante a Primeira Grande Guerra, obrigávamos os soldados franceses a beber 3 litros de vinho por dia.
Beyler, nerede olduğunuzu hatırlayın... ve odayı beş dakikadan önce terk etmeyin.
Senhores, peço-vos que fiquem nos vossos lugares, e não saiam da sala... por cinco minutos.
Elli yıl önce neler olduğunu hatırlayın.
Recordem o que aconteceu há cinquenta anos.
Ev onun değil, hatırlayın, ama gerçekten muazzam bir villa... Köy manzarası da harika... ve de köy nezarethanesinin...
Era uma esplêndida casa com uma linda vista para a aldeia e para a prisão da aldeia.
Yaşlı ve genç işliler, iyi gemiler üretmek için çalışıyorlar. Ama sadece beş yıl önce buraların nasıl göründüğünü hatırlayın.
Velhos e novos estão ocupados fazendo bons navios, mas lembre-se do estado dos estaleiros há cinco anos.
Hatırlayıp hatırlamadığınızı bilmiyorum ama geçmişte Ole Andreson adında birini tutuklamışsınız.
Não sei se se lembra, mas uma vez prendeu um homem chamado Ole Andersen.
Bu genç bayan, onu hatırlayıp hatırlamadığını bilmek istiyor.
Oui, monsieur? Esta jovem deseja saber se se lembra dela.
Jinbei'ye olanları hatırlayın!
Lembre do Jinbei!
Barones'i, Kontes'i ve beni hatırlayıp hatırlamadığınızı bilemiyorum.
- Força. Não sei se se recorda da Baronesa, da Condessa e de mim.
Kontratımızı hatırlayın.
Mas então, está em falta!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]