Hayalim traducir portugués
744 traducción paralela
Bu benim hayalim.
Esse é o meu sonho, rapazes.
Çocukken bütün Kanada'yı görmek gibi bir hayalim vardı.
Quando era miúdo tinha a grande ideia também... de conhecer o Canadá todo.
Martha'nın beni terk etmesini aklım hayalim almıyor.
Isto não faz sentido, Martha abandonar-me.
Bale çalışmaları en büyük hayalim değil.
Não sei se a minha maior ambição é trabalhar para o ballet.
Gençliğimde benim hayalim buydu.
Eu, quando era jovem, costumava sonhar com isso.
Küçüklüğümden beri hep aynı hayalim vardı : bir milyonerle evlenmek.
Desde menina que tenho o mesmo sonho : casar com um "zilionário".
Şimdi geriye tek bir hayalim kaldı.
Agora só quero uma coisa.
- Hayalim çok zengin.
Muito rica mesmo.
Tek hayalim buydu.
Isso era toda a minha ambição.
Onunla yaşadığım 25 yıl boyunca tek hayalim buydu gitmek!
Continuei a pensar nisso durante os 25 anos que estive com ele. Partir, partir...
Adam karısına, "Bir hayalim var." diyor.
O homem fala de seu sonho.
Her zaman dünyanın bu bölümünü.. kendim araştırmak gibi bir hayalim oldu, kitaplardan topladığım bazı bilgileri pratikte görmek gibi.
Sempre quis explorar estas partes escondidas do mundo, para aplicar os meus conhecimentos teóricos.
Bir hayalim yok.
Não tenho sonho.
- Çünkü ben bir hayalim. Sana inanmıyorum.
Não acredito..
Başka hiçbir hayalim olmadı.
Só sonhava com isto.
Hayalim, bana uygun kadını bulup çocuklarımın olmasıydı.
Sonhava em casar ter filhos.
- Sahi mi? Benim de bir hayalim var.
Também tenho um sonho.
Filmler için makyaj yapmak gibi bir hayalim var ama şu anda bunu gerçekleştiremiyorum.
Por agora só estou atrás de um balcão, mas o meu sonho é trabalhar no cinema.
Bu da benim hayalim.
É um sonho que tenho.
Tek hayalim eve gitmek.
O meu único sono é ir para casa.
Hayalim, Brezilya'ya postalanmak. Ama nereye gönderirlerse oraya giderim.
O meu sonho é ser mandado para o Brasil mas irei para onde for designado.
Çünkü benim hayalim buydu. Ta Rusya'daki çocukluğumdan beri ödüm kopar.
Porque este é o sonho que tive... sempre, desde o tempo em que era uma miúdinha na Russia... temendo pela minha vida.
Çünkü benim hayalim buydu. Ta Rusya'daki çocukluğumdan beri ödüm kopar.
Este é o sonho que tive... sempre, desde o tempo em que uma era miúdinha na Russia... temendo pela minha vida.
* Benim her güzel hayalim gerçek olabilecek mi?
Todas as minhas doces imaginadas possibilidades?
Tek hayalim var ve sen varsın gibi davranıyorum.
Apenas posso sonhar e desejar que ainda existas.
En büyük hayalim... masumken, polis arabasına binebilmek!
Sempre sonhei em ir em num carro da polícia, sem ser preso.
Tek hayalim bu.
Só sonho com isso.
Bu para, işte bu para benim hayalim, benim dileğimdi.
Esta aqui... ... foi o meu sonho, foi um desejo meu!
Benim hayalim.
Este é o meu sonho.
Hayattaki diğer bir hayalim de büyük bir klasik kemancı olmaktı.
É minha outra ambição na vida : Ser um grande violinista clássico.
Benim bütün hayalim rock'n'roll.
Os meus sonhos são puramente Rock'n Roll.
Bir hayalim var, küçük bir hayal.
Tenho um sonho, um pequeno sonho.
Hayalim şu, umarım size çılgınca gelmez bir yangın çıktığında, buradaki insanların itfaiyeyi aramanın iyi bir fikir olduğunu düşünmeleri.
O meu sonho, e espero que não o achem maluco é que gostava que as pessoas daqui pensassem que em caso de incêncio, chamar os bombeiros é uma ideia acertada.
Benim hayalim. - Bu da benim omzum.
Este é o meu ombro.
" Çocukken ilk hayalim, Ebbets Filed'da Jackie Robinson...
" Em criança, o meu maior sonho era jogar no Ebbets Field,
Bu benim hayalim- - güçlü, mutlu, kendinden emin çocuklar.
Está no meu sonho - crianças fortes, felizes e solidárias.
Ve şimdi, hayalim de korkunç şeyler canlanıyor!
E agora... que horrendo me parece!
Nora, bir sürü hayalim var.
Nora, tenho tantos sonhos.
Benim hayalim akıp gidiyor ve sen köpek için endişeleniyorsun.
Os meus sonhos a desmoronarem-se, e preocupas-te com um cão.
Lillian, bir hayalim var.
Lillian, tenho um sonho.
Hayalim umutsuz olabilmek.
O meu sonho é ficar sem esperança.
Gençlik hayalim olan güzel bir country şarkıcısına menajerlik yapma olayında yolumun üstünde duruyorsun!
Marge, estás a impedir o meu grande sonho... De coordenar uma linda cantora de música country!
Bu benim hayalim.
É um sonho que tenho.
Evet, bir hayalim vardı Charlie ama artık gözüm açıldı. Hayalimden nefret ediyorum.
Já tive um sonho, mas já acordei... e detesto o meu sonho.
Bütün hayalim buydu. Amerika.
Era tudo o que sonhara, a América...
- Bu benim en büyük hayalim.
- É o sonho da minha vida.
Bir hayalim vardı.
Tive um sonho.
Benim hayalim.
A imaginação é minha.
Grup küçük bir hayal ama tek hayalim.
A banda é um pequeno sonho, mas é o único que tenho.
Eğer bir iz bulurlarsa, tamamen benim hayalim olan bir adamın peşine düşecekler.
E se eles localizam qualquer conta, eles terão que procurar por uma invenção de minha imaginação.
Anlayacağınız, bir hayalim var.
É que eu tenho um sonho.
hayal 40
hayalet 78
hayaller 22
hayal et 37
hayal kırıklığı 16
hayal meyal 31
hayal bile edemezsin 21
hayaletler 48
hayalet mi 23
hayal gücü 25
hayalet 78
hayaller 22
hayal et 37
hayal kırıklığı 16
hayal meyal 31
hayal bile edemezsin 21
hayaletler 48
hayalet mi 23
hayal gücü 25