English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Kötü değil

Kötü değil traducir portugués

7,465 traducción paralela
O kadar kötü değil...
Não é assim tão mau.
- Kötü değil de, Spotlight'lık olay değil.
- Não é má. Só não é para a Spotlight.
Çok kötü değil.
Não é assim tão mau.
Pac-Man kötü değil!
O PacMan não é mau!
- O kadar kötü değil yani desene?
É assim tão mau?
Ölüm o kadar da kötü değil.
Não foi assim tão mau.
- O kadar da kötü değil.
Nada mal.
- O kadar kötü değil.
- Não é tão terrível...
Ziyaretçilerimizin % 40'ı ana sayfadan ileri gitmiyor bu o kadar kötü değil.
Há 40 % dos nossos visitantes que não passam da homepage o que não é muito mau.
Kötü oynadığımızdan değil, çünkü kesinlikle kötü değiliz.
Não porque jogamos mal. Não acho que joguemos. ANTIGO INTERNACIONAL JOGA COM OB
Hiç kötü değil.
Nada mal.
- O kadarda kötü değil, inan bana.
- Não é algo mau, acredita.
İki insanın bir günahta uzlaşamaması ne kötü değil mi?
Não é uma pena quando duas pessoas não concordam num vício?
Çok kötü değil.
Não é assim tão má.
Hepsi kötü değil.
Nem tudo era mau.
Çok da kötü değil ama.
Não está tão mau.
- Marty, göründüğü kadar kötü değil.
- Marty, não é tão mau como parece.
O kadar da kötü değil.
Não está muito mau.
Maya kadar kötü değil.
Mas a Maya é pior.
- O kadar da kötü değil.
Não é assim tão grave.
O kadar kötü değil.
Não é assim tão mau.
O kadar kötü değil. Seni seviyorum Fred.
Ele não é assim tão mau.
- Kötü değil.
- Não é nada mau.
Ben senin yaşındayken evlendim, o kadar da kötü değil aslında.
Eu casei-me na tua idade, não é assim tão mau.
Çok da kötü değil.
Não é assim tão mau.
Saçım çok da kötü değil.
O corte de cabelo não é assim tão mau.
Sonuçta gördüğüm en kötü rektum kazası değil ne de olsa
Não foi o pior incidente rectal que eu já vi.
İlk birkaç seans süresince hafif halüsinasyonlar görebilirsin. Ama bu kötü bir şey değil.
E pode contar ocasionalmente com suaves alucinações nas primeiras tomas.
Kötü olmak çok iyi bir his değil mi?
Não sabe tão bem ser má?
Saçları iyi mi kötü mü umrumda değil.
Até o raio dos irmãos Laudrup com os seus belos cabelos.
O kadar da kötü bir şey değil.
Não é nada de especial.
Sonuncu ama en kötü olanı değil.
Última, mas não a menos importante.
En kötü duruma karşı, değil mi?
Para impedir o pior, certo?
O kadar kötü biri değil.
Ele não é assim tão mau.
Kötü, değil mi?
É grave, não é?
Eğer 30'unda ölmen gerekiyorsa seni seven insanların arasında olman kötü bir şey değil ki.
Se chegares aos 30, não é uma má maneira, rodeado de pessoas que gostas.
Kötü sayılmaz, değil mi?
Não é uma vida assim tão má, pois não?
Muhtemelen dilenecek en kötü şey değil...
Talvez não seja a pior coisa que podemos desejar...
Bir bakışta, babanın bir sürü kötü şey yaptığını anladın değil mi?
Olhaste para mim e soubeste que o velhote tinha feito muitas maldades, não foi?
Kötü bir fikir değil. Gidelim hadi.
Está bem, isso não é má ideia, vamos.
Kötü bir şey olduğundan değil, ama vampir dişleri ve sizinki gibi solgun bir cildi olması gerekmez mi?
Não é que seja algo de mal, mas não devia ter presas e essa pele macilenta que vocês têm?
Bu bir ihtimal değil ne zaman ve "ne kadar kötü" meselesi.
Não se pensa "se" mas "quando". E quão grave será.
Sadece bana değil başka bir sürü kişiye çok kötü davrandınız.
Fizeste uma data de gente sentir-se mal, não só a mim.
Her şeye rağmen ölmek için en kötü senaryo değil.
Enfim, não é a pior forma de morrer.
Anladım.Arkadaşın kötü bir insan değil.Sadece kontrol manyağı.
Olha, eu percebi. Ela não é má pessoa ; só está um pouco abalada.
O kadar kötü değil, iyileşeceksin.
Não é grave.
Evet, aslında o kadar da kötü biri değil.
Pois, afinal não é assim tão mau.
- O kadar da kötü değil.
Não está assim tão mau.
- "O kadar da kötü değil." miş.
"Não está assim tão mau".
Bu hiç de kötü bir fikir değil.
Não é uma ideia nada má.
Babam aslında kötü biri değil. - İyi biri.
O meu pai não é má pessoa, mas apanhaste-o num dia mau.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]