English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Küçük hanım

Küçük hanım traducir portugués

1,430 traducción paralela
- Bakın küçük hanım... Ben elli yıldır burada yaşıyorum.
Olhe, senhorita, faz 50 anos que moro por aqui.
- Hayır, teşekkür ederim küçük hanım.
Não, muito obrigado, Srta.
Hiç heveslenmeyin küçük hanım.
Contenha-se, mocinha.
Belki bu küçük hanım meşhur Roxie stiline bürünmeyi başarabilir.
Essa bela jovem cobiça o já famoso estilo Roxie.
Sadece bir küçük hanım yok. Onlar iki kişiler!
Não uma, mas duas pistoleiras!
- N " aber, küçük hanım?
- Tudo bem, pequenina.
Bak küçük hanım, işim gücüm var.
Ouve. Menina, estou ocupado.
Küçük hanım, buradan sadece çalışanlar girebilir.
Senhora, esta entrada é só para empregados.
Seni işe alırım, küçük hanım.
Eu vou te recontratar, tolinha!
Çünkü güçlerim zihinsel küçük hanım, fiziki değil.
Os meus poderes são mentais, jovem, não físicos.
- Çok etkileyici bir küçük hanım. - Bütün kalbimle katılıyorum.
- É uma jovem impressionante.
Bunu sana borçluyum küçük hanım.
Muito mesmo.
Delikanlı o eski, güzel restoran dilini kullandığını duyduğumuz....... küçük hanım nerede? Çok eğlenceli olacağa benziyor.
Jovem, onde está a menina de quem se fala tanto, que usa aquelas frases antigas para fazer os pedidos?
- Sözlerine dikkat et küçük hanım.
- Cuidado com a língua, minha menina.
- "Bakın küçük hanım" dedim.
- Disse-lhe : "menina..."
- Cuma günü gel. Affedersiniz küçük hanım.
Desculpe, menina.
Bu küçük hanımla tanıştınız mı?
Já conhecem esta "senhorinha"?
Seni uyarıyorum küçük hanım, mahkemeye gitmeye hazırım.
Aviso-a já, menina. Estou disposta a ir a tribunal.
Beni itiştirme, küçük hanım.
- Não me empurre. Isto é um Chanel.
Selam küçük hanım.
Olá, pequenina.
Sözlerine dikkat et, küçük hanım.
Cuidado, minha menina
Sakın kıpırdama küçük hanım.
Alto lá, jovem senhora.
Bu küçük hanım çok zeki.
Esta jovem senhora não é enganada por ninguém.
Hey, ben duvara çarpmadan önce şu küstah çeneni kapa küçük hanım!
Ei, fecha essa boca de trapos, minha menina, antes que te atire á parede.
Sizinle konuşmak istiyormuş küçük hanım.
Diz que quer falar consigo, Menina.
Küçük hanım banyo yaparken onu gözetliyordunuz.
Estiveste a espiar a jovem senhora a tomar banho.
Küçük hanım, bu çocuk odasındaki son gecen.
Minha menina, esta é a tua última noite no quarto das crianças.
bana saçma sapan şeyler söyleme küçük hanım.
Não me venha com essa merda, mocinha.
Hangi amaçla küçük hanım?
Com que objectivo e intento, minha menina?
Tutuklusunuz küçük hanım.
Você está presa, mocinha.
- Konuşmana dikkat et küçük hanım.
Não fale assim, mocinha.
- Bu Jesse ve... Küçük hanım. - Kristen.
- Este é Jesse e Kristen.
Küçük hanım bu sabah evde değil.
A Menina saiu esta manhã.
Küçük hanım et istemediğinde gidip balık alacaksın.
Compras peixe e carne, quando a Menina não quiser fazê-lo.
Küçük hanım ve beyefendi arkadaşlarını burada ağırlar
A Menina e o Senhor dormem e recebem os convidados aqui.
Peki küçük hanım.
Muito bem, senhora.
Küçük hanım...
Menina...
Haydi ama haydi, küçük hanım,
Vamos, soldadito.
İşte okula yeniden kabul edilmenin şartları, küçük hanım.
Aqui estão as condições para a sua reentrada, menina.
Küçük hanımı dertten kurtarmadığım kesin.
Não salvando a donzela em perigo, isso com certeza.
Ah, buna izin vermiyorum küçük hanım, arkanı toplamadan önce ülkeyi terk etmek falan yok.
Ah, não, não vais, menina, não há cá fugas do país até teres limpo as tuas borradas.
Affedersiniz küçük hanım.
Desculpe, menina.
Küçük hanım, kabalık etmek istemem.
Menina, não quero ser rude. O seu nome é?
Yüzünü deliğe sok, küçük hanım!
Ponha a cara no buraco, minha menina! Subtitulaçaão :
Işıkları son kez ayarlamadan önce küçük hanımı görmem gerek.
Tenho de ver a senhora antes de definir a iluminação final.
Senin şakalarına ayıracak vaktim de yok, küçük hanım.
Menina, não tenho mesmo tempo para as tuas piadas.
- Çok iyi küçük hanım.
Como vai?
- Danışmanına "küçük hanım" mı diyorsun?
- Chamaste à tua psicóloga "menina"?
Küçük bir hanım böyle davranmamalı.
Não são modos de uma jovem se comportar!
- Rozeti oku, küçük hanım.
Tudo bem.
- Her şey ona göredir, küçük hanım.
Tudo é com ela, minha menina.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]