Kısa sürede traducir portugués
3,392 traducción paralela
En kısa sürede oraya getir o adamı.
Ele que vá logo que possa. Tive uma ideia.
En kısa sürede sizinle ilgileneceğimize söz veriyorum.
Prometo que em breve vou falar consigo.
Uygun bir beyefendiyle en kısa sürede evlenmek zorundasın.
Deve casar com um cavalheiro adequado o quanto antes.
Bu kadar kısa sürede görüşmeyi kabul ettiğiniz için teşekkürler.
Obrigado por me ver assim tão em cima da hora.
- Ne zamana lazım? - En kısa sürede.
- Tens pressa?
Akşam için bu kadar kısa sürede izin alabilmen bana kendimi şanslı hissettirdi.
Posso dizer-te o quanto sou sortudo por teres conseguido folga assim tão depressa?
Kısa sürede dönmezsen seni aramaya gelirim.
Se não voltares em breve, vou procurar-te.
"Bir dakikadan kısa sürede banyoda güzele dönüşmek."
"Fica uma brasa em menos de um minuto".
En kısa sürede bizi orada görmek istiyormuş.
Temos que ir agora para lá.
En kısa sürede benimle FBIH'te buluşun.
Vão ter comigo ao FISH ASAP.
Ama daha giyinmedi ve sen en kısa sürede dedin.
Mas ela não está vestida e tu disseste ASAP.
Eminim en kısa sürede başlamak istiyorsunuzdur. Birkaç test yapmamız gerekecek.
Sei que quer começar assim que possível.
Onu belirledikleri en kısa sürede Mira için hamlelerini yapacaklardır.
Eles vão até à Mira assim que a identificarem.
Evet. Ama George zayıf ve açgözlü. Halk kısa sürede ondan bıkar.
Sim, mas George é fraco e ganancioso e os homens cansavam-se dele rapidamente.
En kısa sürede belirlemeyi tercih etmeliyiz.
Preferimos nomear um o mais rápido possível.
En kısa sürede gelmeye çalışacağım.
Vou para lá assim que puder.
Yağmurun bereketi kısa sürede geçiyor ve küelalar yeni sağanağı aramaya başlıyor.
Em breve, a bonança trazida pela chuva termina, e os tecelões dirigem-se à procura do próximo raro aguaceiro.
Bunları derhal sisteme gireceğim. Siz de onaylı kopyaları kısa sürede postayla alacaksınız.
Vou lançar no sistema imediatamente e vocês receberão as cópias em breve.
Mümkün olduğunca kısa sürede buradan gidiyoruz.
Estamos saindo daqui, tão rapidamente quanto possível.
Bu başlangıca rağmen filler kısa sürede James'e alıştı.
Apesar deste início acidentado, os elefantes rapidamente se acostumaram a James, e James acostomou-se aos elefantes.
Kashfar ordusu daha kısa sürede müdahale edebilir.
Era mais rápido deixar os Kashfaris agir.
Bu kadar çok ajanla bir katı iki saatten daha kısa sürede ararlar.
Com tantos agentes, eles vão limpar os pisos em menos de duas horas.
Ne yazık ki, bu kısa sürede Her Diktatöre Bin Dizüstü oldu.
Que, infelizmente, se tornou na Mil Portáteis por Senhor da Guerra.
Pekâlâ, şu an durumlar biraz sıkışık ama en kısa sürede halledeceğim, anlaştık mı?
Percebe, as coisas estão apertadas agora, mas vou comprar-te assim que puder, prometo, está bem?
En kısa sürede onlarla konuşmamız lazım.
Vamos querer falar com eles o mais cedo possível.
En kısa sürede orada olacağım.
Ouça, eu já não demoro muito.
En kısa sürede onu bulmamız çok önemli.
É muito importante que o encontremos o quanto antes.
Ve kısa sürede döneceksin.
E você vai estar de volta depressa.
Bu işi ne kadar kısa sürede yaparsanız o kadar iyi.
Quanto mais cedo puder fazer essas transações, melhor.
Bay Reese, lütfen mümkün olan en kısa sürede Leon'la yollarınızı ayırın.
Sr. Reese, livre-se do Leon o mais depressa possível.
En kısa sürede beni ara.
Liga-me logo que possas.
Bu kadar kısa sürede benimle buluştuğun için teşekkürler.
Obrigada por vires ter comigo, tão depressa.
Selam hanımlar. Cece'nin özgür olduğu son geceye bu kadar kısa sürede geldiğiniz için teşekkür ederim.
Meninas, quero agradecer que tenham vindo em cima da hora para a última noite de liberdade da Cece.
İnsanlarda korkuya verilen tepki 40 milisaniyeden daha kısa sürede gerçekleşir.
Em humanos... uma resposta de medo acontece... em menos de 40 milissegundos.
İkinizin de böyle kısa sürede gelmesi ne kadar hoş.
Que inteligentes estarem ambos livres tão em cima da hora.
En kısa sürede ekibin New York'ta bana katılmasını istiyorum.
Gostava que a equipa viesse ter comigo a Nova lorque o mais depressa possível.
Daha ne bilmek mi istiyorum? Bak, senin anevrizman var tamam mı? Kısa sürede hafıza kaybı.
Tiveste um aneurisma e perdeste a memória a curto prazo.
Depozit paralarını en kısa sürede getirmeye bakın.
Passe-me o fundo para o depósito o mais depressa possível. Cavalheiros.
- Kısa sürede çıkacağım.
- Estou a caminho.
En azından senin ona verdiğin kısa sürede.
Pelo menos, não no pouco tempo que lhe deste.
Ben de en kısa sürede Alex'le beraber dönmeye çalışayım.
Vou voltar com a Alex.
En kısa sürede geleceğim Deb, söz.
Vou para aí logo que possível, Deb. Prometo.
Kısa sürede çıkacaksın oradan.
Sais daí num instante.
- Ona en kısa sürede geleceğimi söyle.
Diz-lhe que vou estar aí, assim que puder.
Fakat çok ama çok kısa bir sürede onunla görüşmeyi planlıyorum. Harika.
Mas planeio vê-la muito, muito em breve.
Bir saatten biraz daha kısa bir sürede?
Sebastian daqui... a pouco menos de 1 hora?
Bundan kısa bir sürede dilsi olmayan cesetler ortalığa çıkmaya başlamış.
Passado algum tempo, corpos sem línguas começaram a aparecer.
Çok kısa sürede olayları çözüyordunuz.
Estavam a aproximar-se demasiado depressa.
... en kısa sürede size döneceğim.
-...
Kısa sürede ihtiyacınız olanı size sağlarım.
Entretanto, podem voltar ao trabalho.
Tüm bunları kısa bir sürede başardığınız için kendinizle gurur duyuyor olmalısın.
Deve estar orgulhoso em ter conseguido tudo isto neste pouco tempo.