English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ M ] / Mutlusun

Mutlusun traducir portugués

457 traducción paralela
Mutlusun.
És feliz.
- Mutlusun, değil mi?
- Estás feliz, não estás?
Burada yalnız yaşamaktan tamamen mutlusun?
Sente-se feliz a viver aqui sozinho?
Burada çok mutlusun, değil mi?
E muito feliz aqui, não é?
Demek çilekleri toplarken mutlusun.
Então, estás feliz por colher morangos.
Onunla ve çocuğunla birlikteyken mutlusun ama biliyorum ki bugün de tam şu anda birlikte mutluyuz.
Fica feliz quando está com ele e com a menina. Mas também sei que hoje, neste momento... estamos bem aqui, juntos.
ÖIüm döşeğinde yapılan itiraflar gibi huzurlu ve mutlusun değil mi?
Teve muita sorte com as confissões de leito de morte.
Neden bu kadar mutlusun?
Porque sorris?
Umurunda mı sanki? Bir samuray olmaktan çok mutlusun.
Espero que tenhas muito orgulho em te teres transformado num Samurai por este preço!
- Sen yanlış nedenlerden mutlusun.
- Es feliz pelas razoes erradas.
Asker olarak daha mi mutlusun sanki?
És mais feliz sendo um soldado?
- Mutlusun, değil mi?
- E você está feliz, não está?
Çok mutlusun.
Está tão feliz.
Çok mutlusun.
Está feliz.
Mutlusun.
Está feliz.
O halde neden bu denli mutlusun?
Então, porque estás tão feliz?
Neden bu kadar mutlusun?
Porque estás tão contente?
- Çok mutlusun.
- Você está feliz.
Neden bu kadar mutlusun?
E você por que está tão feliz?
Neden mutlusun?
por que estás tão feliz?
Burada onlardan daha mutlusun.
És mais feliz que eles.
Burada olduğum için mutlusun.
Que está feliz por eu estar consigo.
- Niye bu kadar mutlusun?
- Por que estás tão feliz?
Neden bu kadar mutlusun?
Estás tão contente porquê?
Ah Kun, niye bu kadar mutlusun?
Porque estás tão feliz, Ah Kun?
Karınla mutlusun, sağlığın yerinde, sorunun yok.
É feliz, tem saúde, não tem problemas.
Mutlusun, değil mi?
Está feliz, não?
Neden bu kadar mutlusun?
Porque estás tão satisfeito?
- Neden bu kadar mutlusun?
- Porque estás tão contente?
Küçük aptal kitabını yazıyormuş gibi mutlusun.
Ficavas igualmente feliz a desenhar no teu estúpido livrinho.
Şimdi mutlusun, değil mi?
Estás feliz, não estás?
- Peki neden mutlusun?
- Então porque estás tão satisfeito?
Eğer çok iyiyse, neden bu kadar mutlusun?
Se ele é tão bom, porque estás tão contente?
- Niye bu kadar mutlusun?
- Porque estás tão contente?
Yıllar süren araştırma tarih oldu ve sen çamurdaki domuz gibi mutlusun.
Anos de pesquisa perdidos e você está feliz como um porco na lama.
- Neden bu kadar mutlusun?
- Porque estás tão feliz?
Bak su an önemli olan, sen asiksin ve de çok mutlusun.
O importante é que estejas apaixonada e que sejas feliz.
Tabii ki mutlusun.
Claro que estás.
Çok mutlusun, biliyorum. Bu mutluluğu bozmamak için her şeyi yaparım.
Sei como estás feliz... e não faria nada neste mundo que interferisse nessa felicidade.
Niye bu kadar mutlusun bilemiyorum, yaban domuzu.
Não sei porque estás tão feliz, verruguento.
Niye bu kadar mutlusun?
Porque estás täo contente?
Şimdi mutlusun, değil mi?
Estás satisfeito?
Phil sana harika müşteriler getirdi. Mutlusun.
Phil trouxe-te grandes clientes. estás feliz.
Her zaman mutlusun.
Estás sempre tão alegre.
O zaman neden bu kadar mutlusun? "
Então por que é que está tão feliz?
- Neden bu kadar mutlusun?
- Porque esrás rão feliz?
Ben de çok mutluyum. Tabi ki mutlusun, güzelim.
Bem, eu também estou muito contente.
Sen niye bu kadar mutlusun?
Porque é que estás tão feliz, Homer?
Demek mutlusun, bu harika!
És feliz? Ainda bem.
Mutlusun, değil mi?
Estás feliz, não estás?
Mutlusun, değil mi?
Está contente, não?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]