Nişancı traducir portugués
3,329 traducción paralela
Bay Allen, nişancı olarak namınız iyi biliniyor.
Sr. Allen, a sua reputação como um atirador está bem estabelecida.
Evet. Ward, Savannah Nehrindeki en iyi nişancıydı.
Sim, o Ward foi o melhor caçador no rio Savannah.
O çok iyi bir nişancıydı.
Era... um grande atirador.
- Keskin nişancınız mı?
É o seu atirador furtivo?
Her geçitte dört ekibimiz var. Güney ve kuzey cephelerinde keskin nişancılar için hedef belirleyicileri var.
Temos quatro equipas de vigia e atiradores nos telhados a norte e a sul do alvo.
Şu anda en az sekiz keskin nişancı dürbününün ölüm merkezindesin.
Neste momento, tenho dois atiradores a postos.
Şurada keskin nişancı yuvası var.
Ali está o covil do atirador.
Dört keskin nişancımızı öldürmüştü.
Matou quatro dos nossos franco-atiradores.
Bir nişancı beklettiğimi hep söylemiyor musun?
Estás só a acusar-me.
Eskiden nişancıydım. Bir ıskalamalayla milli takıma katıldım.
Eu era atiradora da equipa nacional de tiro.
İki iyi eğitimli keskin nişancım var.
- Tenho dois atiradores de elite.
Hanginiz 10 yaşında iyi bir nişancıydı?
E qual de vós era já um bom atirador aos 10 anos?
Rakiplerimi, ormandaki bir keskin nişancı gibi birer birer devirerek.
Atingir os adversários um por um, como um atirador na floresta.
Seni temin ederim ki, keskin nişancılarla ilgili söylentiler dolaşması benim için senin sessiz kalmandan daha tehlikeli olur.
Asseguro-te, estou tão em perigo com um rumor de atiradores como estou do teu silencio neste caso.
Beni dışarı çekmek için... birini tutup... Saat kulesine bir nişancı koyup... veya beni zehirli bir iğnenin üstüne oturtarak öldürmek için?
De me levar para terreno aberto, de contratar um atirador furtivo ou fazer-me sentar em cima de uma agulha envenenada?
Merkez, keskin nişancı timi yerini aldı.
Comando, Equipa 1 em posição.
İyi nişancıdır!
Vai-nos acertar.
Çatıda keskin nişancılar var.
Atiradores furtivos no telhado.
Buranın 15 kilometre yakınlarında bir keskin nişancı görürsem dört kabine üyesini öldürürüm ve işin içine ironi katıp İç Güvenlik Müdürünü de.
Temos olhos no céu. Se vir um único atirador furtivo num raio de 15 km deste sítio, matarei 4 membros do governo e, num particular toque de ironia, o próprio Diretor da Segurança Interna.
Keskin nişancılık eğitimi aldın mı?
Tiveste treino de sniper?
İyi nişancı olmanın öğretmenlik için ön koşul olmadığına eminim.
Tenho quase a certeza que precisão com armas não é um requesito para ser professor.
İyi nişancı mısın?
Disparas bem?
Nişancı kuzeydoğu köşesinde.
Atirador no canto nordeste.
Ve ben keskin nişancıydım, bazı önemli şeyleri kurtarmaya çalışırken yakalandım.
E o meu melhor atirador foi apanhado a guardar um tipa com um grande...
Evet, veya çimenli tepelerde bir keskin nişancıyla.
Pois, ou um sniper escondido na relva.
İyi bir nişancı işime yarar.
Poderias usar um atirador.
Genç bir çocuk var, Irak savaşından madalyalı bir keskin nişancı, özel kuvvetten.
Tenho cá um miúdo, um atirador condecorado na guerra do Iraque,
Keskin nişancılardı.
Elas eram snipers.
Yani beni bağışla ama Senin Çeçen genç keskin nişancılara ağlayacak değilim.
Por isso, perdoe-me se não choro pelas snipers adolescentes chechenas.
Dolayısıyla sizin için keskin nişancı da olmayacak beyler.
Não há visão do interior então, não há atirador para vós.
Hayatımda gördüğüm en iyi nişancılıklardan birisiydi Mike.
A sério, uma das melhores pontarias que já vi, Mike. De verdade.
Başka bir keskin nişancı daha varsa?
E se houver outro sniper?
Keskin nişancı görmedim ama Maggie gözetlemeye devam edecek.
Não vi quaisquer snipers lá fora, mas vamos manter a Maggie no posto de vigia.
Onları indirmeyi başarsa bile çatıda iki keskin nişancım var.
E mesmo que ele consiga derrotá-los, tenho dois atiradores de elite no terraço.
Aramızdaki en iyi nişancı benim.
Eu sou a melhor atiradora que têm.
Keskin nişancı üç yukarı, tamam.
Sniper 3. Qual é a tua visão?
Keskin nişancıya yem yapacaksın.
Vais fazer deles um alvo fácil para um sniper.
Fitz'i vuran keskin nişancı da Stanworth Hotel'deydi.
Onde o sniper que atirou no Fitz estava.
Muhtemelen kadın tetikte bekliyor o yüzden siz girmeden önce keskin nişancılar temizlik yapsın.
Deve ser um sniper de elite, deixa-os revistar antes de ires.
Bu mesafede hep en iyiydin. Mükemmel nişancılık, tam gövdeye.
Sempre foste perita a esta distância, vários tiros no centro, pontaria perfeita.
Bugünlerde nişancılığın nasıl, ha?
Como está a tua visão?
- Keskin nişancı sana bakıyor.
Há um atirador consigo na mira.
- Abbottabad *'daki nişancının ismini biliyor musun?
- Sabes o nome do atirador em Abbottabad?
Nişancının güvenliğini sağlıyorlar ; sinir gazı kullanmıyorlar.
Eles estão a proteger a segurança do atirador, eles não usaram gás de nervos.
Keskin nişancı!
Atirador furtivo!
Bu sabah keskin nişancı ateşiyle bir adamımı kaybettim.
Perdi um homem para um atirador furtivo esta manhã. Eles andam por aí.
- Bugün bir keskin nişancı vurmuşsun.
- Soube que mataste um atirador esta noite.
Yeni keskin nişancım sensin.
És o meu novo atirador.
- Üç haftada keskin nişancı oldun.
- Três semanas e já és atirador furtivo.
Makineli tüfek nişancısı.
Artilheiro de metralhadora.
Berbat bir nişancı.
Ele é um péssimo atirador.