English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ O ] / Olduğunu söyleyin

Olduğunu söyleyin traducir portugués

813 traducción paralela
Ona Dr. Pretorius'un çok gizli bir hayati mesele için buraya geldiğini ve bu gece onunla yalnız görüşmek zorunda olduğunu söyleyin.
Diga-lhe que o Dr. Pretorius está cá com um grave assunto secreto, e que tem de o ver esta noite a sós.
Onlara aynısının bende de olduğunu söyleyin.
E diz-lhes que bebo o mesmo
Lütfen ona olanların kendi suçu olduğunu söyleyin.
Diga que a culpa é dele.
Onlara acelem olduğunu söyleyin.
Diga-lhes que tenho pressa.
- Bana Lime'ın nerede olduğunu söyleyin.
- Diga-me onde o Lime está.
Harvey'in küvette olduğunu söyleyin.
Diga-lhe que ele está a tomar banho.
Uzaylı hakkında olduğunu söyleyin.
Diga-lhe que é sobre o homem do espaço.
Ama şu andan itibaren, bu adam hakkında bildiğiniz her şeyi ve dün gece tam olarak neler olduğunu söyleyin.
Mas, a partir de agora, diga-nos exactamente o que sabe deste homem... e exactamente o que aconteceu naquela noite.
Kendinizi savunurken olduğunu söyleyin.
Mas diz que o fez em auto-defesa.
Dedi ki : "Madge'e önemli olduğunu söyleyin. Onu görmek istiyorum."
Ele disse : "Diga Madge que é importante Eu quero vê-lo.".
Bana odada neler olduğunu söyleyin.
Descreva-me o quarto.
Hasta, aklını kaçırmış olduğunu söyleyin.
Diga-lhes que ele está doente, louco.
Batan destroyeri anlatırken 30 derece 20 dakika enlemi 45 derece 15 dakika boylamı olduğunu söyleyin.
Quando falar do torpedeiro afundado refira a latitude de 30 graus e 20 minutos e a longitude de 45 graus e 15 minutos.
Bize ne kadar şansı olduğunu söyleyin yeter.
- Podia dizer-nos as hipóteses dele?
Ona benim evli Olduğumu, kocamın yüksek rütbeli bir devlet memuru olduğunu ve onun ağzını burnunu kırmaya hazır olduğunu söyleyin.
Oiga-lhe que sou uma mulher casada e que o meu marido é um alto funcionário do Estado, disposto e capaz de lhe partir todos os seus lindos dentes.
Hadi, bir de suçsuz olduğunu söyleyin.
Todo o mundo o vai entender.
Şimdi, bana sorununuzun ne olduğunu söyleyin, devam edip etmeyeceğimize karar verelim.
Obrigado. Diga-me qual é o problema e decidiremos se queremos avançar.
Seni gördüğüme sevindim, Doktor. Nasıl olduğunu söyleyin, olur mu?
- Que bom que chegou, doutor.
Acil bir durum olduğunu söyleyin.
Diga que é uma emergência.
François'ya laboratuarda ihtiyacım olduğunu söyleyin ve hemşirenin engellemesine izin vermeyin.
Diga ao François para vir ter ao laboratório. Que a enfermeira não interfira.
Çok haklı olduğunu söyleyin.
Diga a ela que está certa.
Bayan Smith... Bunun bir kaza olduğunu söyleyin lütfen. Ben bela aramıyorum.
Senhorita Smith... por favor explique que foi um acidente, eu não quero nenhum problema.
Bana kim olduğunu söyleyin, diğerlerinden daha eksik biri, ölümsüz olma hakkını kazandı mı?
Quem é você para dizer que eu, como qualquer outro homem, não tem o direito de me tornar imortal?
Onu görürseniz atının Chuy Medina'da olduğunu söyleyin!
Se o vir, diga-lhe que Chuy Medina tem o seu cavalo!
Bana burada ne olduğunu söyleyin?
Expliquem-me o que se passa aqui.
Mahkemeye fotoğraftakilerin kim olduğunu söyleyin.
Diga ao tribunal de quem é esta foto.
Ona hain olduğunu söyleyin.
Diga-lhe que é um traidor.
Ona dönek olduğunu söyleyin.
Diga-lhe que é um renegado.
Antoine Doinel'in baba olduğunu söyleyin.
Por favor, diga-lhe que o Antoine Doinel teve um filho.
Onlara adamın tehlikeli olduğunu söyleyin.
Digam-lhe que ele é perigoso.
Bana sadece Tony'nin nerede olduğunu söyleyin
Diga-me só onde o Tony está.
Onun için bir hediyem olduğunu söyleyin.
Diga-lhe que tenho um presente para ele.
Onun berbat olduğunu söyleyin!
Deixa-nos dizer que é horrível!
Bana n'olduğunu söyleyin
Que ocorre?
Bana n'olduğunu söyleyin
Há novas? Que ocorre?
Bana n'olduğunu söyleyin Bana garip görünüyor...
Parece-me estranho
Hadi durmayın, bende Eudipe kompleksi olduğunu söyleyin.
Diga. Meu atraso emocional me impediu de me casar.
Değilseniz onun nerede olduğunu söyleyin.
Se não for, pode-me dizer onde ele está?
Kondaktöre de bu trenin artık ekpres olduğunu söyleyin.
Diz ao condutor que agora este é um expresso.
Uyandığında, çok şanslı bir adam olduğunu düşündüğümü söyleyin ona.
Quando ele acordar diga-lhe que o acho um homem cheio de sorte.
Mutemetten çaldığı paranın onda olduğunu bildiğimi söyleyin!
Demais? Diga a esse ladrão que eu sei que ele tem o dinheiro do tesoureiro.
Sacramento hatlarının sürekli meşgul olduğunu söyleyin ve hâlâ denememi istiyor mu sorun.
e pergunte-lhe se precisa que eu continue a contar.
Öyleyse bana burada hız limitinin ne olduğunu siz söyleyin.
Então, suponho que me vai dizer qual é o limite de velocidade, por aqui.
Bize amacınızın ne olduğunu söyleyin.
Digam-nos o que querem.
Nick'e bu akşam Mama Malone'un yerinde olduğumu söyleyin. Beraberinde birkaç iyi oyuncuyla gelirse kim olduğunu anlarız.
Quando vir o Nick, diga-lhe que estou esta noite no bar da Mama Malone, que traga uns bons jogadores, ele sabe quem são.
Küçük bir oğlum olduğunu söyleyin.
Diga-lhe que o Antoine Doinel teve um filho.
Teğmen, meslektaşlarınıza söyleyin Albay Dutton ve benim aramda bir ilişki olduğunu kanıtlamaları gerekir. O gün fiilen onunla buluştuğumuzu kanıtlayacak bir şey.
Tenente, devia dizer aos seus colegas que ainda têm de provar alguma ligação entre o coronel Dutton e eu, algo que prove que nos encontrámos, nesse dia.
Polisin burada olduğunu söyleyin ve bana verin.
Diga-lhe que a polícia está aqui e deixe-me falar com ele.
Bana n'olduğunu söyleyin Sorun nedir? Bana n'olduğunu söyleyin.
Que ocorre?
Şimdi, eğer onun nerede olduğunu biliyorsanız, size yalvarıyorum... çok geç olmadan, hemen şimdi söyleyin.
Se sabe onde está, peço-lhe que mo diga antes que seja tarde
Doğru olduğunu düşündüğünüz şeyi söyleyin.
Diga o que achar que deve.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]