Öldüğünü sandım traducir portugués
182 traducción paralela
- Paul, öldüğünü sandım.
- Paul, pensei que te tinham morto.
Öldüğünü sandım.
Julguei-te morto.
Öldüğünü sandım.
Achei que estavas morto.
- Öldüğünü sandım.
- Pensei que tinhas morrido!
Seni kalenin burcunda gördüğümde, öldüğünü sandım.
Robin, quando te vi naquela muralha, pensei que estavas morto.
Öldüğünü sandım.
Eu pensei que você tivesse morrido!
O kadar güzel ve huzurlu görünüyorsun ki... bir an öldüğünü sandım.
Você é tão linda e tranqüila... você até parece morta.
- Öldüğünü sandım.
- Pensei que estavas morto.
- Bir süre öldüğünü sandım.
- Por momentos, pensei que sim.
Neredeyse öldüğünü sandım!
Quase que me matavas!
Bir kere öldüğünü sandım ve içim içimi yedi.
Pensava que estavas morto, quase me destruiu.
Öldüğünü sandım.
Pensei que estivesses morto.
Hayatım, öldüğünü sandım.
Minha querida, pensei que tinhas morrido!
Öldüğünü sandım.
Pensei que tinhas morrido.
- Korkma. Onu ambulanstan çıkardıklarında öldüğünü sandım.
Quando o tiraram da ambulância, pensei que estava morto.
- Öldüğünü sandım!
- Julguei que estavas morto.
Öldüğünü sandım.
Julguei que estavas morto.
- Öldüğünü sandım.
- Devias estar morto.
Senin yeniden öldüğünü sandım.
Deves ter tido outro ataque. Outro ataque de catalepsia.
Öldüğünü sandım.
Pensei que estava morto.
Öldüğünü sandım.
- Achei que estivesse morta!
- Öldüğünü sandım.
- Julguei que tinhas morrido.
Tanrım, Randy. Öldüğünü sandım.
- Pensava que estavas morto.
Öldüğünü sandım.
Pensei que estivesse morto.
Öldüğünü sandım.
Pensei que tivesse morrido.
Öldüğünü sandım.
Pensei que ela tivesse morrido.
Hepsinin öldüğünü sandım.
Julguei que estavam todos mortos.
- Öldüğünü sandım.
- Pensei que podias estar morto.
Senin öldüğünü sandım.
Pensei que tinhas morrido.
Seni o camın arkasında görünce yemin ederim öldüğünü sandım.
Quando te vi atrás daquela janela, juro por Deus, pensei que estavas morto.
- Bir an için öldüğünü sandım.
Pensei que estivesses morta.
Öldüğünü sandım.
Ou seja, como que a vi morta.
Öldüğünü sandım.
Pensei que estavas morta.
- Öldüğünü sandım.
- Pensei que tinhas morrido.
Tanrıya şükür, öldüğünü sandım.
Graças a Deus! Pensei que estivesses morto!
Öldüğünü sandım.
Pensei que ele estava morto.
Öldüğünü sandım!
Eu achei que você estivesse morto!
Tipik davranışı! Öldüğünü sandığımızda ne yapacağımızı görmek istemiş.
Queria apenas ver o que faríamos se pensássemos que estava morto.
Öldüğünü sandım.
Julguei-te morta.
Zalim adamın öldüğünü görünce kadının ondan kurtulduğunu ve hayatımın en hayırlı işini o gece yaptığımı sandım.
Quando vi que aquele selvagem estava morto e que ela estava livre, pensei que era a melhor noite da minha vida.
Bu hiç adil değil, hepimiz Mac'in öldüğünü sandık, değil mi? - Sanmadık mı?
Não é justo, todos nós pensámos que o Mac tinha morrido, não foi?
- Senin öldüğünü sandım.
Julguei-te morto!
Uzun zaman önce öldüğünü sandığım bir şeyler.
Algo que pensei que tinha morrido há muito tempo atrás.
Öldüğünü söylediğimde yüzlerini görmeliydin, bayılacaklar sandım.
Devias ter visto as caras deles quando lhes disse que ela estava morta.
- Öldüğünü sandım.
Pensei que estava morto.
Sonra bir gün, birlikte çalıştığım biri babam olduğunu sandığı birinin öldüğünü düşünerek baş sağlığı diledi.
Foi então que um dia, uma das minhas colegas, me deu os seus sentimentos por aquilo que supunha ser a morte do meu pai.
Öldüğünü sandım.
Pensei que estavas morto! Aquele cowboy ameaçou-me.
Öldüğünü sandığım birini gördüm.
Vi alguém que achei que tinha morrido.
Bütün o parayla kaçmamın bir mucize olduğunu sandım ama sonra gazetede Alex'in öldüğünü okudum.
Achei um milagre ter conseguido fugir com todo aquele dinheiro... e, depois, li no jornal que o Alex tinha falecido.
Öldüğünü sandım, öldüğünü sandım.
pensei que estavas morta.
Yaşıyorsun! Öldüğünü sandık ama sonra Tantor bağırdığını duymuş ama Karanlık Dağ'a gelince, Zugor sonra o iri maymunlar sonra da bir deliğe sıkıştım ve Terk'i yediler.
Pensávamos que estavas morto mas o Tantor... ouviu-te e fomos à Montanha Negra e o Zugor...