English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ O ] / Ona sordum

Ona sordum traducir portugués

567 traducción paralela
Aslında geçen gün, bütün gazeteler bunu yazarken Ona sordum.
Na verdade, dia desses, quando apareceu nos jornais... eu perguntei a ela.
Eddie Mars'ın adamı değilsin, çünkü ona sordum.
Não pertence ao Eddie Mars, perguntei-lhe.
Ona sordum.
Perguntei-lhe.
Ben ona sordum.
Perguntei-lhe a ele.
Ona sordum.
Perguntei-lhe o que eram.
Ona sordum. Dedim ki :
Eu perguntei-lhe.
Sana değil, ona sordum.
Não te perguntei a ti, perguntei-lhe a ela.
Ona sordum.
Bem, eu perguntei-lhe.
Neyi, nasıl yapacağımı bilmiyordum. Ona sordum ve o da gösterdi. Ve bir sorun çıkmadı.
Eu não sabia coisa alguma, e ele me ensinou a trabalhar... e como fazer as coisas... da forma correta.
Ona sordum. Hiçbir bilgisi yokmuş.
E perguntei, ela não sabia nada.
Ona sordum.
Já lhe perguntei.
Ona sordum o da evet dedi, işe yaradı işte.
Convidei-a para sair, ela disse sim, nós vamos...
Kesinlikle Yüzbaşı Doğu'da bulunmuştu bende ona sordum.
Exactamente. Eu sabia que o Capitão tinha estado no Oriente e perguntei.
- Ona sordum.
- Perguntei-lhe.
Ona sordum.
Convidei-o.
O bana günümün nasıl geçtiğini sordu ben de ona gününün nasıl geçtiğini sordum.
Perguntou como fora o meu dia e eu perguntei-lhe como fora o dela.
Ona Harrington'la hemen evlenip evlenmeyeceğini sordum.
Perguntei-lhe se ela e o Harrington não se iriam casar em breve.
Ben ona sadece "telefonunu kullanabilir miyim?" diye sordum?
Só lhe perguntei se podia telefonar.
Ona nereye gittiğini sordum. Mahkemede tanıklık ederim.
Com muito prazer testemunharia a seu favor nos tribunais.
Ona özel olarak sordum, o da sana böyle söylememi söyledi.
Pedi especialmente a ele, e ele disse-me para te dizer.
Sonra ona ; "Beni seviyor musun?" diye sordum.
Perguntei-lhe, amas-me?
Ona seni sordum.
Perguntei por você.
Bir keresinde... Ona ne iş yaparsın diye sordum.
Sabe, uma vez... uma vez Perguntei-lhe "¿ a que te dedicas?"
Ona sordum.
Eu já lhe perguntei.
Üniversitede ders veriyor. Ona düşüncesini sordum.
Ensina Direito Constitucional e pedi-lhe a opinião.
Ona deli demedim, deli olup olmadığını sordum.
Não disse que era, só perguntei.
Dün gece rüyamda zavallı Judy halamı gördüm, ona piyangoda hangi sayıların çıkacağını sordum.
Sonhei que a minha tia me tinha dado uma cautela de lotaria, premiada.
Küçükken ona bebeklerin nereden geldiğini sordum.
Quando era criança, perguntei de onde vinham os bebés.
Ona "Silahla ne yapacaksın?" diye sordum.
Perguntei-lhe para que era a arma.
Ona bir kız var mıydı diye kaç kere sordum hep yok dedi bana.
Já lhe perguntei muitas vezes se havia uma moça, sempre me dizia que não.
" Neden rahatsızsın? diye sordum ona.
"O que te aflige?", perguntei-lhe.
- Aynı şeyi ben de sordum ona.
- Fiz-lhe a mesma pergunta.
Ona, zehir olup olmadığını sordum.
Perguntei-lhe se era veneno
Dün gece ona kanıtın, ne olduğunu sordum.
Perguntei-Ihe ontem à noite qual era a prova.
Ona burada bugün bir iş bulma ihtimalimi sordum sadece.
Perguntei-lhe se haveria hipótese de me darem trabalho.
Ona nasıl istediğini sordum.
Perguntei-lhe o que queria.
Bunu ona ben de sordum. O da, "Daha sonra anlarsın." dedi.
Porco-Espinho é sobrenome?
Ona neler olduğunu sordum.
Eu perguntei o que estava a acontecer.
En sonunda ona sebebini sordum.
Acabei por lhe pedir um aumento.
Ona bir bilmece sordum ve bilmeceyi çözmek bu adamın tüm gecesini alır.
Contei-lhe uma adivinha e aquele parvalhão leva sempre a noite toda para adivinhá-las.
Ona rüya mı görüyorum diye sordum.
Perguntei-lhe se eu estava a sonhar.
Evet. Ona hamsterıma bakabilir mi diye sordum ve bakabileceğini söyledi.
Pedi-lhe se ela podia tomar conta do meu hamster e ela disse que sim.
Ben de ona "Hep kürsünün altında mı çalışırsınız?" diye sordum.
Por isso, perguntei-lhe : "Trabalha sempre por baixo dos pódios?"
Ona, "Don'un yerine kimi koyabilirsiniz ki?" diye sordum.
Perguntei-lhe : "Quem poderia substituir o Don?"
- Sence ona bunu niye sordum?
- Porque acha que lhe perguntei isso?
Ona hakikaten, benim suçlu olduğuma, inanıp inanmadığını sordum.
"Achava realmente que eu era o culpado?" Sabe o que ele disse?
Ona insanlarla nasıl tanıştığı nı sordum.
Perguntei-lhe como conhecia ele "gente".
Ona ciddi olup olmadığını sordum ve o da ciddi olduğunu söyledi, bu yüzden onun üzerinden para kazandım ve 35 dolar topladım.
Perguntei se falava a sério e ela disse que sim, levei-lhe meio quilo e cobrei $ 35.
Ve ona "Artık beni sevmiyor musun?" diye sordum.
Então eu digo-lhe "Já não me amas?"
Ona "Neden, söz vermemi istediğini" sordum.
Então, perguntei-lhe : "que raio queres que eu prometa"?
Bu sabah ona benimle Amerika'ya gelir mi diye sordum.
Perguntei esta manhã se queria ir comigo para os EUA.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]