English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ S ] / Sakinleştirici

Sakinleştirici traducir portugués

1,112 traducción paralela
Hoş ve sakinleştirici şeyleri düşünmeye çalış.
Tenta pensar em coisas agradáveis e relaxantes.
Bu sakinleştirici onu yedi saat baygın tutacaktır.
Este tranqüilizante deve mantê-lo inconsciente por mais 7 horas.
"Star body" der ki... "Perles d'Huile de Bain Aromatique", sandal ağacı, silhat esansı ve tütsü sakinleştirici etkiyi ;
A "Star is Body" propõe Perles d'Huile de Bain Aromatique, à base de madeira de sândalo, patchouli e incenso, efeito calmante...
- Bir sakinleştirici ve bir antihistamin. - Antihistamin mi?
Um sedativo e uma anti-histamina.
Sakinleştirici.
Um analgésico.
- Sakinleştirici.
- Analgésicos.
Kızınıza sakinleştirici verdik, ama düzelecek.
Demos à sua filha um sedativo, mas ela vai ficar bem.
Sakinleştirici, gevşetici... masajcı ev, ha?
O típico lar... com descontração vibratória!
Sana tekrar, sakinleştirici vermelerini mi istiyorsun?
Olha, queres que eles tem dêem sedativos outra vez?
Gördün mü? Oyun oynarsan, gönüllü olarak sakinleştirici ilaç almış olursun.
Os jogos são como um tranquilizante.
Sakinleştirici iğneyle vurabilirsin.
Pegue na sua pistola de tranquilizantes.
Sakinleştirici ilaç alsın.
Diz-Ihe que tome um Prozac.
Unutma içki ve sakinleştirici yok.
E lembra-te nada de bebidas nem sedativos.
Bunun için asla çıkamayacağınız bir oda lazım. Sakinleştirici bir müzik. On konserve domates çorbası.
Para isso precisam de um quarto de que não sairão, música suave, sopa de tomate, dez latas de.
- Biraz sakinleştirici versen. - Olmaz!
Traz-me ao menos cápsulas.
Hayır, ona sakinleştirici verdim.
- Não, injectei-lhe um sedativo. Tenho pelo menos mais duas horas.
Sakinleştirici mızrağı boynuna ve arkasına fırlat gitsin.
Acerta-lhe com um tranquilizante no pescoço, e leva-o para o teu covil.
Güvenlik nedenlerinden dolayı, beni nakil etmeden önce, sakinleştirici vermeniz gerekiyor.
Novamente, por razões de segurança, eu recomendo que me de um, sedativo antes de iniciar o transporte.
Çok sakinleştirici.
Muito calmante.
Şimdi size sakinleştirici veriyorum ve operasyondan hemen önce de doktor size anestezik bir iğne yapacak.
Agora vou dar-lhe um tranquilizante, e depois o doutor vai dar-lhe injecções de salino e anestésico.
- Yanılmıyorsam beynin üst merkezlerine etki eden kortikal bir sakinleştirici.
Se estiver certa, é um depressivo cortical que actua nos centros superiores do cérebro. - É letal?
Sürüngenler için Sakinleştirici
TRANQUILIZANTE PARA RÉPTEIS
Sakinleştirici işe yaradı.
O tranquilizante está a resultar.
Hemen sakinleştirici getirin!
Preciso de sedativos aqui!
- Sakinleştirici! - Kurtarma ekibi.
- Tragam um sedativo!
Sakinleştirici silahla salak!
Com a arma de balas tranquilizantes, estúpido!
TK neden sakinleştirici vermedin?
Pensei que lhe tinhas dado algo.
Sakinleştirici.
É um tranquilizante.
- Sakinleştirici kullanmadıysan.
- A menos que tome calmantes.
En azından sakinleştirici ver.
Dá-me, ao menos, um sedativo.
- Bir sakinleştirici.
- É um sedativo.
Sana neden sakinleştirici verdi?
Porque lhe deu um sedativo?
Bu süre zarfında, size sakinleştirici vereceğim.
Nesse meio tempo, gostaria de lhe dar um sedativo.
Belki de, bir sakinleştirici almak istersiniz.
Talvez queira um tranqüilizante.
Bir sakinleştirici önerebilir miyim?
Posso lhe sugerir um tranquilizante?
Sakinleştirici silahlarla yapabiliriz.
Podemos, com tranquilizadores.
Ona sakinleştirici pompalıyorum ama etkisi çabuk geçiyor.
Tenho estado a dar-lhe sedativos, mas o efeito passa muito depressa.
Daha çok sakinleştirici mi?
Quer dizer que quer mais sedativos?
Sakinleştirici ilkel aklı zayıflatmış olmalı.
O sedativo deve fazer recuar a parte primitiva da mente.
Tüm askeri teçhizatımız sakinleştirici tabancalar.
Parte das munições que temos são armas de tranquilizantes.
Ona biraz sakinleştirici verdiler.
Deram-lhe um sedativo fraco.
- Bir sakinleştirici mi?
- O tranquilizante?
Sakinleştirici alacak. Bende atlar hakkında birkaç şey biliyorum.
Sei um pouco sobre cavalos.
Denemeye devam edin! - Yeni sakinleştirici daha vermemiz lazım.
É melhor dar-lhe outro sedativo.
Jack sakinleştirici alıp, uykuya daldı.
O Jack tomou um sedativo e foi dormir.
- Sakinleştirici hep kullanılır, Doktor.
Toda a gente usa sedativos.
- Sakinleştirici getireceğim!
Vou buscar os tranquilizantes.
- Her şey yolunda. Joe'ye sakinleştirici vereceğiz.
- Só lhe vamos dar mais sedativos.
Sakinleştirici. insanlar çayda kullanır, onları rahatlatır.
É um sedativo. As pessoas metem-na no chá para acalmar.
- Sana sakinleştirici bir şey vereceğiz.
- Vamos já acalmá-lo.
Hastahaneye gitse sakinleştirici verirler. Gülmeme konusunda oldukça iyiyim.
Sou muito boa a disfarçar o riso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]