English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ S ] / Sanırım evet

Sanırım evet traducir portugués

6,872 traducción paralela
Sanırım evet.
Sim, acho que estou.
Evet, sanırım oraya gitmiştim.
Sim, eu... acho que comi lá, num restaurante.
- Evet. Sanırım öyle.
- Sim, julgo que tem.
Evet, sanırım.
Sim, acho que sim.
Evet, sanırım işe dönsem iyi olacak.
Sim. Eu devia voltar ao trabalho.
Evet, sadece yarım yamalak var sanırım.
Sim, foi apenas um descuido, acho eu.
- Ben burada yapılır sanırım? - Evet.
- Acabamos por aqui?
Tahmin etmem gerekseydi... -... evet, sanırım gittikleri yön o taraftı.
Se tivesse que adivinhar, acho que foi para onde foram.
Evet, sanırım oradaki Bayan Lankton'da.
Sim, acho que o Sr. Lankton, a colocou ali.
Eve mi döneceksin? Evet, sanırım.
Acho que sim.
Evet, sanırım dümdüz durmakla baş edebilirim.
Sim, acho que me aguento aqui de pé.
- Evet, sanırım seviyorlar.
Pois, acho que é verdade.
Evet. Sanırım buralarda bir yerlerde bir doktorumuz vardı.
Acho que há um médico por aqui.
Evet, sanırım senin söyleme şeklinden nefret etmiş.
Acho que ele não gostava da maneira como as contavas.
Evet, ikisi de sanırım.
Sim, ambas as coisas, acho eu.
- Sanırım öyle, evet.
- Acho que sim.
Evet Fitz, sanırım öyle.
Sim, Fitz. Acho que estão a fazê-lo.
Bana bir dans borçlusun sanırım. Evet.
- Creio que me deves uma dança.
Evet sanırım.
Acho que sim.
- Sanırım evet.
Sim, acho que sim.
- Evet. Sanırım işimizi hallettiler.
- Já fizeram o nosso trabalho.
- Evet, sanırım. - Güzel.
- Sim, acho que compreendi.
Evet, profesörü ve birkaç yüksek lisans öğrencisi sanırım.
Sim, o professor dela e alguns formados, presumo.
Evet, sanırım şimdilik kurtuldum.
Despistaste o tipo? Sim, acho que sim. Pelo menos, por agora.
Evet, sanırım.
Sim... acho que sim.
Sanırım ego ile alakalı bir şeydi. Evet.
Suponho que foi uma questão de ego.
Spor salonunda bir çocuk olarak, evet, sanırım tırmanışa kafayı takmıştım.
Sim, estava obcecado com a escalada.
- Evet. Sanırım.
Sim, provavelmente.
Evet, sanırım kafamda bir fikir var.
Acho que tenho uma ideia.
Evet, sanırım bunu deneyebilirim.
É, acho que pode funcionar.
Evet, sanırım öyle.
Não, não acho.
Evet, sanırım olacak.
Sim. Sim, espero que sim.
Evet, Sanırım ben um, birkaç dakika daha arayıp sonra vazgeçerim.
Vou procurar mais um pouco e depois desisto.
Evet, sanırım Ancak sakın beni sıkboğaz etme.
Sim, acho que sim. Mas, por favor, não me atormente.
Evet, bu güneş panelleri aya maruz kaldığında yandı. Sanırım bunlar ay panelleri.
Sim, quando os painéis solares foram expostos à Lua, acho que os torna painéis lunares.
- Evet, sanırım. - Çabuk olun!
- Sim, acho que sim.
Evet, sanırım artık kaybedeceği bir şeyi yok ve bunun için beni suçluyor.
Acho que ele não tem nada a perder, e culpa-me por isso.
Evet, sanırım.
- Sim, "acho" que sim.
Yedek lastik bagajın altında sanırım. Evet, zamazingoyu çek.
Pneu debaixo do porta-malas, imagino?
Evet, bu bildiğin kumsal olayı sanırım.
- É uma coisa de praia, acho eu.
- Sanırım bitti, evet.
- Acho que sim.
- Evet, sanırım hissediyorum.
- Sim, acho que sim.
- Evet. Sanırım son günlerde kendime çok yüklendim.
- Pois, acho que tenho andado em baixo.
Ve evet sanırım hep böyleydim.
E sim... Acho que sou muito bom.
Evet, sanırım.
Acho que sim.
Evet. Sanırım amacı da bu zaten.
Sim, acho que foi para isso.
Evet, sanırım anlıyorum.
Sim, acho que percebo.
Ama iki şekilde de, sanırım artık patronunum evet.
Acho que de qualquer forma, sim, sou o teu chefe agora.
Evet, sanırım. Çünkü bir anda paniklemeye başladı ve telefonu kullanmak istediğini söyledi.
Acho que sim, porque ele ficou totalmente em pânico, disse que tinha que usar o telefone.
Evet biliyorum ve sanırım nedenini de biliyorum.
Sim, eu sei, e acho que sei o motivo.
Evet, sanırım bu mantıklı.
Sim, eu sei. Faz sentido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]