Söylediğine göre traducir portugués
1,224 traducción paralela
Bir an için, senin kaçığın teki olduğunu sandım. Ama gelecekten olduğunu söylediğine göre...
Cheguei a pensar que era maluco, mas se vem do futuro...
- Ne? Nanny'nin söylediğine göre, sadece bir tane t-shirt almış o da kızın hiç giymediği.
A ama disse que ela só levou uma camisa, que a miúda nem usava.
Kenar doktorunun söylediğine göre 2. periyodun başlarında yanağına bir tane dikiş atmış.
- Segundo o médico do estádio, sofreu um golpe na face no princípio da segunda parte.
Doktor Robbins'in söylediğine göre hiç sıtma olmamış.
Segundo o Dr. Robbins, nunca teve malária.
Evet. Steve'in söylediğine göre sende hiç yokmuş.
Sim, e o Steve disse-me que a tua pele é limpinha.
Doktorun söylediğine göre oldukça kötü durumdaymış.
Segundo informações do médico, não está nada bem.
Yüzbaşısının söylediğine göre büyük amcam kendisini makine dairesine kilitlemiş ve tayfalar kaçış bölmelerine ulaşıncaya kadar reaktörü çalışır durumda tutmuş.
Segundo o tenente dele, o meu tio-avô trancou-se na casa das máquinas e manteve o reator ligado o tempo suficiente para que a tripulação chegasse às cápsulas de fuga.
Yakınlardaki kızın söylediğine göre, çok çok şişman bir adam duruyordu üstünde.
A garota da vizinhança viu, e cito, um tipo muito, muito gordo em cima dela.
- Glynn beni deliğe gönderdi, çünkü söylediğine göre senin memelerini kafaya takmışım, ama takmadım.
- Glynn me enviou à buraco porque disse que estava obcecado com suas tetas, mas não é assim.
Tanığın söylediğine göre gece yarısıymış, değil mi?
Esta testemunha diz que foi de noite, não?
Söylediğine göre lotoyu Brass kazanmamış, kendisi kazanmış.
Diz que Brass não ganhou a loteria, a não ser ele.
Birinin söylediğine göre Gizli Servis'denmiş.
Dizem que ele está metido com os Serviços Secretos.
Raporun söylediğine göre 50 tonluk- -
O registo diz também que há cinquenta toneladas de...
Bir polis memurun söylediğine göre... altı feet'lik mesafede etkiliymiş. :
Como oficial da policia, posso dizer-te... que o gás tem um alcance eficiente de dois metros.
Kurban söylediğine göre.
A vítima é quem ela disse.
Hayır, Timothy. Rudd'un söylediğine göre "hukuki ve politik açıdan zamanımızın en güçlü kişilerinden biri" geliyor.
Não, Timothy, não quando temos uma mulher que de acordo com Rudd, possui uma das mentes mais brilhantes do meio legal e político do nosso tempo.
Söylediğine göre son konuştuğunda, buradan gidiyormuş ve çok üzgünmüş.
Ele disse que a última vez que falou com ela, ela tinha acabado de sair daqui, e estava muito preocupado.
Birçok memur ve sivil yaralanmış durumda fakat raporların bize söylediğine göre... - tehlike geçene kadar ambulanslar hazırda tutuluyor.
Dúzias de agentes e de civis foram feridos... mas, fomos informados que as ambulâncias não poderão passar... até que passe o perigo.
Big'in söylediğine göre o günden beri karmayı görebiliyormuş.
O Big disse-me que desse dia em diante consegue ver karma.
Doktorun söylediğine göre ; hayatta kalsa bile, beynindeki hasar kalıcı olacak.
São sobre o Ming e os outros infiltrados.
Eksi karısının söylediğine göre Kabir silahları ve cephaneleri koridorun sonundaki bir odada tutuyor.
De acordo com a ex-mulher, o Kabir guarda as armas num armazém ao fundo do corredor.
Marshall'ın söylediğine göre Allison'ın kullandığı çipin sinyalini 50 metrede alırmış.
O Marshall disse que devia seguir o sinal do chip que a Allison está a usar dentro do limite de 45 metros.
Herneyse, bir muhbirin söylediğine göre canavarı öldürmenin yalnızca bir yolu varmış.
Ou ele tinha uma pancada séria ou só há um modo de matar a besta.
Angelus'un söylediğine göre beni pek de parlak olmayan bir anımda görmüşsün.
Angelus disse que me viste num dos meus momentos menos bons.
Evet, ama Wes'in söylediğine göre Faith fena hırpalanmış.
Sim, mas Wes disse que a Faith foi tipo... demolida.
Sara'nın söylediğine göre, bu kızın ifadesini destekliyor.
Bem, segundo a Sara, isso é consistente com a história da rapariga.
Görevlinin söylediğine göre Dr. Stevens dün beklenmedik şekilde şehirden ayrılmış.
Segundo a recepcionista, o Dr. Stevens... saiu da cidade... - de repente.
Borsacıymış. Odacının söylediğine göre geç saatlere kadar kalırmış.
O empregado de limpeza disse que ele costumava trabalhar até tarde.
Randall'ın söylediğine göre mahkumun biri kaçış için yanaşmış.
O Randall disse que um recluso o abordara acerca duma fuga.
Pilotun söylediğine göre kuyruk rüzgarımız varmış.
Sim, tivemos ventos de cauda, foi o que o piloto disse.
Pilotun söylediğine göre uçak kalkmadan Chip sana birşey vermiş.
O piloto disse que o Chip deu-lhe algo antes de descolarem.
Bak, avukatımın söylediğine göre siz bana yardımcı olmuşsunuz.
O meu advogado disse que vocês têm sido de grande ajuda.
Polisin söylediğine göre Donnie fazla uzağa kaçamadan yakalanmış.
A Polícia disse que o Donnie não iria longe.
Söylediğine göre Cloutier hücresinde normal bir biçimde ortaya çıkmış.
O diz que Cloutier lhe apareceu em sua cela...
Hoyt'un söylediğine göre bunu sadece sana anlatırmış.
Hoyt diz que é o único feito que lhe revelará só a você
Söylediğine göre sana söylemiş olduğu şey kanıtlanmamış.
Que você diga que ele disse algo que não disse não é prova.
Bunu o kadar söylediğine göre, doğru olmalı.
Realmente dizes isso muitas vezes, por isso deve ser verdade.
Söylediğine göre, çıkış yarası yok.
Pelo que disseste, não havia orifício de saída.
Bütün uçuşlar için inceleme istedik, ama Sobotka'nın yeğeninin söylediğine göre bu adamların pasaport koleksiyonu var.
Temos mandados por todo o lado, mas, pelo que o miúdo Sobotka diz, coleccionam passaportes.
Acilde çalışan hemşirenin söylediğine göre, kızın adı Wendy Halpert.
A enfermeira das Urgências diz que a rapariga se chama Wendy Halpert.
Bazılarının söylediğine göre aşıkların didişmesi gibi görünüyormuş.
Há quem diga que parecia uma briga de amantes.
Babanın eski patronunun söylediğine göre Hitler'in basın danışmanının bile bu sektörde benden çok şansı varmış.
Os ex-patrões do papá disseram que os Relações Públicas do Hitler têm melhores hipóteses de voltar a trabalhar no ramo que o papá.
Bu söylediğine göre berbat bir hediye.
É um dom terrível ter que fazer o que nos dizem.
Ama şimdi sen bunun, bilimin Tanrı karşısındaki... zaferi olduğunu... söylediğine göre... artık benim amacıma hizmet etmeli.
Mas agora que é, como você mesmo disse... um triunfo da ciência... sobre Deus. Tem de servir o meu propósito.
Allende, hiçbir şeyi kabullenmeyeceğine dair yemin etti. Söylediğine göre "işçi sınıfına ihanet etmeyecekti".
Allende jurou que não cederia, que não "trairia as classes trabalhadoras".
Kaynakların söylediğine göre Tate'lerin evinde Hollywood'daki en garabet ve tufah kimselerin katıldığı partiler yapılıyormuş.
Fontes dizem que tinha havido ali uma festa selvagem e que à casa de Tate iam os mais estranhos e esquisitos de Hollywood
Memur Dai'nin söylediğine göre, tatilin iptal edilmiş.
O Inspector Tai cancelou a tua licença.
Tai'nin söylediğine göre, bu dava ile tek başınıza ilgilenecekmişsiniz.
O Inspector Tai quer que sejas tu a tratar deste caso.
Annemin söylediğine göre ona söyledikten sonra bütün gece uyumamış ve hastalanmış.
A mãe disse-me que ele ficou a noite toda acordado, muito doente.
Ailesinin söylediğine göre, erkek arkadaşı Raphaelle'e telefon etmiş. Araştırmalar devam ediyor ve olasılıklar değerlendiriliyor.
Segundo seus pais, o namorado havia acabado de ligar...
Böyle söylediğine göre... vuran sen değildin herhalde.
Bem, tu bem vês ali... isso diz-me que não foste tu.
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
göreyim seni 19
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göremezsin 24
görebiliyorum 215
göreyim 23
görelim 143
görev çağırıyor 20
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göremezsin 24
görebiliyorum 215
göreyim 23
görelim 143
görev çağırıyor 20