English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Yapamıyorum

Yapamıyorum traducir portugués

2,820 traducción paralela
Köpek dolaştırma işin yüzünden güzel bir kahvaltı yapamıyorum.
O teu trabalho como ama de cachorros está a atrapalhar o meu pequeno-almoço.
Kahretsin, yapamıyorum!
Não consigo.
Ben yapamıyorum teyze.
Explique-lhe. Não posso, tia.
Yapamıyorum.
Não posso!
Onu kızdırdık. Yapamıyorum.
Isto deve causar uma irritação.
Yapamıyorum. Çok utangacım.
Não posso, sou muito tímida.
Yapamıyorum.
Não posso...
Ölüyorsun ve ben hiçbir halt yapamıyorum.
Estás a morrer, e não posso fazer nada acerca disso.
Hiçbir nakliye yapamıyorum.
Nem posso exportar nada!
Hiçbir şeyin ticaretini yapamıyorum çünkü Hobeika'ya kim gelir ki?
Não tenho absolutamente nada para oferecer, então... Quem gostaria de vir a Hobeika?
Bunu yapamıyorum çocuklar!
Eu não consigo fazer isto pessoal!
Yapamıyorum, yapamıyorum!
Não posso, não posso! Tu sabes!
Yapamıyorum.
Não posso.
Bunla ilgili şeyler okumadan yapamıyorum.
Eu não consigo parar de ler sobre isso.
Düzgün düşünemiyorum. İşimi yapamıyorum.
Sou uma pessoa que já não raciocina, que já não sabe como ir ao ar.
Ben, yapamıyorum.
Aquilo não pode ser...
Yapamıyorum.
Não consigo.
Hadi, yapamıyorum.
Vamos, preciso de chegar à bengala.
Ben yapamıyorum...
Não... Não...
- Yapamıyorum.
- Não consigo...
Bunu yapamıyorum.
Não consigo fazer isto.
Yapamıyorum.
- Consegues.
Evet, sana bu ay yeni parçalar vereceğim demiştim ama yapamıyorum.
Sim, eu sei que prometi novas telas para este mês, - mas não consigo.
O yüzden artık boks yapamıyorum.
É por causa disso que não posso mais fazer boxe.
Yapamıyorum.
Não posso... não posso fazer isso.
Yapamıyorum... - Hayatıma devam edemiyorum.
Eu não consigo avançar com a minha vida.
Mutlu bir son yapamıyorum.
Eu não sei fazer um final feliz.
Hiçbir şey yapamıyorum. - Biliyor musunuz tüm bunlar bittiğinde özür borçlu olacaklar. - Bebeğim, çok üzgünüm.
Não posso fazer nada.
Yapamıyorum.
Não consigo...
Yapamıyorum...
Não consigo...
Ama yapamıyorum.
Mas não consigo...
Deniyorum ama seks yapamıyorum.
Tentei, mas não consigo ter relações sexuais.
Sadece yetişkin bir erkeğe kokteyl servisi yapamıyorum.
Eu sei, mas não posso servir sangria a adultos.
Yapamıyorum, yapamıyorum...
Socorro. Não posso... não consigo ver...
Yapamıyorum!
- Dispara! - Não posso disparar!
Sadece... yapamıyorum.
Não consigo.
Adamım, bu işi iyi yapamıyorum artık.
Estou a perder o toque.
Bunu yapamıyorum ki.
Nunca fui boa nisso.
Yapamıyorum, Doktor.
Não consigo.
Yapamıyorum... Argh. Orada kal.
Eu não... posso...
Hiçbir şeye dokunamıyorum, bir şey yapamıyorum ama evi sallıyorum.
Tocar em nada, fazer nada mas faço a casa tremer.
Yapamıyorum. Durdur!
Faça-o parar!
- Yapamıyorum.
- Não posso.
Kendim yapabilsem yapardım ama yapamıyorum.
Se eu pudesse ir, eu iria, mas não posso.
Denedim ; ama yapamıyorum.
Eu tentei, mas não consigo.
- Yapamıyorum.
Não consigo.
Şu an fazla şey yapamıyorum, ama bu değişecek.
As notícias são exageradas, mas espero que isso mude.
Yapamıyorum!
Não consigo...
Yapamıyorum!
Não consigo!
Burada "Yapamıyorum" diye bir şey yoktur!
O "não consigo" não existe aqui.
- Bazen yapamıyorum.
- Às vezes não consigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]