Yaşiyorsun traducir portugués
33 traducción paralela
GERÇEK DÜNYADA MI YAŞIYORSUN?
VOCÊ ESTÁ VIVENDO NO MUNDO REAL?
YAŞIYORSUN!
ESTÁS VIVA!
BURADA MI YAŞIYORSUN?
Moras aqui?
Kuralsiz ve bir bavulun içinde yaşiyorsun.
Sem regras, de forma pouco convencional.
Farkinda misin? Eski dunyanin cesedini yiyerek yasiyorsun.
Andas a viver dos cadaveres do velho mundo.
Üç eksik etekle yasiyorsun.
A viver com três mulheres.
Geçmiste yasiyorsun, adamim.
Está a viver no passado, meu.
Sadece ben izin verdigim için... yasiyorsun. - Sakin ol bakalim Hank!
- Calma, Hank!
Hala yasiyorsun.
Não estás morto.
Nerde yasiyorsun, adamim?
Onde é que vives, meu?
Ve hala yasiyorsun, öyle mi?
E não está morto?
Bu civarda mi yasiyorsun?
- É daqui das redondezas?
Yüzünde sakal, elinde piponla. O kizla sirf farkli oldugunu göstermek için ask yasiyorsun.
A pavoneares-te com o cachimbo e a barba, a apaixonares-te por aquela rapariga só para mostrar que és interessante.
Nerde yasiyorsun?
Onde moras?
Sen yasiyorsun.
Tu ainda estás vivo.
Çünkü sen kendi gerçekliginde yasiyorsun.
Porque vives numa bolha. Está bem?
Burada mi yasiyorsun?
Vive aqui?
Yok tabii ki, fildisi kulesinin tepesinde yasiyorsun, umurunda olmadigini biliyorsun.
Raios não! Vives aqui nesta torre de marfim e não queres saber.
- Hem ölüsün hem yasiyorsun.
- Estas vivo... e morto.
Hayal aleminde yasiyorsun.
Ouve, estás a delirar.
Güzelligin dehanin yaninda soluk kaliyor ve güzelligin de oldukça kayda deger ancak zekani ortaya koydugundan bu gibi bulmaca ve bilmeceler için yasiyorsun.
A vossa beleza empalidece perante o vosso gênio, e acreditai que sois muito bonita, mas viveis para puzzles e enigmas destes, já que vos exercitam a mente.
- Demek yasiyorsun.
Então, não estás morto.
bununla nasil yasiyorsun?
Como é que consegues viver contigo mesmo?
Artik, Tituba serbest kaldi, ihanetinin ödülünü aldi, sen ise bir hayvan gibi yasiyorsun, izleniyor ve korkuyorsun.
Agora a Tituba foi libertada, recompensada pela sua traição e tu vives como um animal, com medo de ser caçada.
- Onunla ayni odada yasiyorsun.
- Vives no mesmo quarto do que ele.
Sen bir çati katinda dört kisi ve bir tuvaletle yasiyorsun.
Tu vives num loft com quatro homens e um urinol.
- Burada mi yasiyorsun?
- É aqui que vive?
Bu kadar bilgisiz olamayacak kadar uzun süredir burada yasiyorsun.
Vives aqui há tempo suficiente para saberes mais.
Sen yasiyorsun ve bu nasil oluyor bilmiyorum.
Você está vivo, eu não sei como.
Yasiyorsun.
Você está viva.
- Yasiyorsun!
Claro! - Estás vivo!
yaşıyorsun 145
yaşıyorsunuz 19
yaşıyorum 130
yaşıyor 371
yaşıyoruz 30
yaşıyorlar 32
yaşıyor musun 19
yaşıyor mu 97
yaşıyorsunuz 19
yaşıyorum 130
yaşıyor 371
yaşıyoruz 30
yaşıyorlar 32
yaşıyor musun 19
yaşıyor mu 97