Çalışmıyorum traducir portugués
2,468 traducción paralela
Onun üzerinden şaklabanlık yapmıyorum, saygısızlık yapmaya da çalışmıyorum ama hapiste böyle şeyler gördüm hiç de hoş değildi.
Agora, não estou a gozar dele, estou a tentar não desrespeitar mas já vi isso acontecer na prisão. E não é fixe.
Kimse için çalışmıyorum. Henüz...
Não trabalho para ninguém, ainda.
Çalışmıyorum dedim- - 10 yıldır Los Angeles'ta yaşıyorum, ama hala geceleri havanın - 7'nin altına düştüğünü unutuyorum.
Eu disse que não... Há 10 anos em L.A. e ainda me esqueço que a temperatura desce à noite.
Çünkü ben kızların beyaz atlı prensleri olmaya çalışmıyorum.
Porque não estou a tentar ser um Príncipe Encantado para as mulheres.
Çalışmıyorum.
Não estou.
Oyunbozanlık yapmaya çalışmıyorum ben. Gerçekçi bakıyorum olanlara.
Não estou a armar-me em difícil, só estou a ser realista.
Aslında polisle çalışmıyorum. Ben...
Não estou exactamente com a polícia.
Ben bir şey yapmaya çalışmıyorum.
Estou a tentar não fazer nada.
Onun yerini doldurmaya çalışmıyorum.
Não estou a tentar substitui-la.
İşinize karışmaya çalışmıyorum.
Não me quero intrometer na sua vida.
Amos için çalışmıyorum!
Eu não trabalho para o Amos!
Çalışmıyorum zaten.
- E não estou nisso.
Çalışmıyorum, meraklandım sadece.
- Não estou, só estou curioso.
Artık çalışmıyorum...
Não trabalho.
Artık onun için çalışmıyorum.
Já não trabalho para ele.
Megan, yerine geçmeye çalışmıyorum.
Megan, não estou a tentar substituir-te.
Bu şeyler, öylesine korkulu bir anlaşmazlığa düşmüşler ki, Bunu anlayama çalışmıyorum bile?
E esses problemas são tão sérios que nem sequer os consigo entender.
Şanslısın ki Doyle için çalışmıyorum.
Felizmente para ti, eu não trabalho para o Doyle.
Sizin için çalışmıyorum.
Não. Eu não trabalho para vocês.
Benim hakkımda demek istemiştim. Gogol için çalışmıyorum.
Não trabalho para a Gogol.
Michael, seninle savaşmaya çalışmıyorum.
Michael, não estou a tentar lutar contigo.
- Komik olmaya çalışmıyorum zaten.
- Não era para ter.
Söylemek istediğim, seni rahatsız etmeğe çalışmıyorum.
Não estou a tentar esfregar, na tua cara. É o que quis dizer.
Vivian, seni olmadığın bir şeye dönüştürmeye çalışmıyorum.
Vivian, não estou a tentar torná-la em alguém que não é.
Senin için çalışmıyorum, Ronald.
Não trabalho para ti, Ronald.
- Çalışmıyorum, öyle oluyorum.
Não tentei, eu fi-las.
Seni geri kazanmaya çalışmıyorum.
Não estou a tentar convencer-te outra vez.
- Eleştiri yapmaya çalışmıyorum. Olayın gidişatını kavramaya çalışıyorum.
- Não estou a criticar, só estou a tentar inteirar-me da situação.
Hayır, çalışmıyorum.
Não, não trabalho. Não, claro que não.
Baskı noktası. Şehvetli olmaya çalışmıyorum.
Isto é "acupressão", eu não estava a tentar ser sensual.
Seni kırmaya çalışmıyorum.
Não estou a tentar magoar-te.
Sadece Clare'i kurtarmak istiyorum. Ölmeye çalışmıyorum.
Quero resgatar a Clare, não morrer... a tentar.
Onun için çalışmıyorum. İngiliz hükümeti için çalışıyorum.
Não trabalho para ele, e sim para o governo britânico.
İkincisi de kimseyi döndürmeye çalışmıyorum.
E não estou a querer engatar ninguém.
Artık Express'te çalışmıyorum.
Já não trabalho para o Ekspres.
Artık Başbakanın yanında çalışmıyorum.
Já não trabalho para a PM.
Çünkü ben Crohne Endüstri'de çalışmıyorum.
Porque não trabalho para as indústrias Crohne.
Suçu Charles'a yüklemeye de çalışmıyorum.
Não estou a tentar pôr isto tudo em cima do Charles.
Seni değiştirmeye çalışmıyorum.
- Não estou a tentar mudar-te.
Onu savunmaya çalışmıyorum ama motosiklete atlayıp Manhattan caddelerinde Chuck ve Blair'i kovalayan Dedikoducu Kız değildi.
Bem, não estou a tentar defendê-la mas a Gossip Girl não se meteu numa mota e perseguiu o Chuck e a Blair pelas ruas de Manhattan.
- Burada çalışmıyorum ben.
- Eu não trabalho aqui.
Kovulmaya mı çalışıyorsun? Hayır. Çalışmıyorum.
- Queres ser despedido?
Sloan'ı geri kazanmaya çalışmıyorum.
- Tu é que és. Não estou a tentar recuperar a Sloan.
Yani, size gangster falan demeye çalışmıyorum.
Não que sejam mafiosos...
Burda kimseyi kandırmaya çalışmıyorum. Sadece biraz şaşırdım.
- Olha, eu não quero lixar ninguém.
Amal'la çalışmıyorum.
Não estou a trabalhar com o Amal.
Ama senin küçük sarışını hatırlıyorum, Enchantress takımı yerle bir etmeye çalışmıştı "iki defa".
Mas lembro-me da Enchantor a tentar dar cabo da equipa! Duas vezes!
Onun için çalışmıyorum bundan sonra.
Já não volto a trabalhar com ele.
ve bu çeşit kişilerle çalışmıyorum.
E não trabalho com pessoas assim.
Hayır çalışmıyorum.
- Não, não sou.
Kate, Anlıyorum ki Latif için Porter ile Afganistanda yakın olarak çalışmışsın.
Kate, pelo que sei você e o Porter trabalharam juntos, com o Latif no Afeganistão.
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışıyor musunuz 18
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışıyor musunuz 18