English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Ç ] / Çalışıyorum

Çalışıyorum traducir portugués

30,700 traducción paralela
Yardım etmeye çalışıyorum.
Estou, apenas, a tentar ajudar-te.
Sarsıntıları elimden geldiği kadar soğurmaya çalışıyorum.
Estou a absorver os tremores o melhor que posso.
Ben çalışıyorum, o nedenle bir dairede oturuyoruz.
Não, eu trabalho e vivemos juntos num apartamento.
İlk doktor randevusuna götürmeye çalışıyorum, geçen hafta gidip gitmediğinden emin değilim.
Estou simplesmente a tentar a sua primeira consulta num médico, ter a certeza de que ele vai passar até depois de quinta-feira.
Şimdi bütün ABD yönetimini toplamaya çalışıyorum.
Agora, estou a tentar reconstruir o Governo dos EUA.
Özgür dünyanın en büyük istihbarat örgütünde çalışıyorum.
Trabalho para a maior organização de recolha de informação no mundo livre.
Öğrenmeye çalışıyorum.
Estou a tentar descobrir.
Ben sadece görünüşümü yenilemeye çalışıyorum.
Estou só a tentar reinventar o meu visual.
Kendimi aşısını yaptırmadığım hastalıklara karşı korumaya çalışıyorum.
Estou a tentar proteger-me de todas essas doenças para o qual não fui vacinado.
Çin'in pozitif bir imaja sahip olması için çalışıyorum.
Tenho lutado muito para que a China tenha uma imagem positiva.
Üç yıldır Bakan Kirkman'la çalışıyorum.
Trabalho para o Kirkman há três anos.
Televizyondan uzak tutmaya çalışıyorum.
Tenho tido cuidado, para que não veja televisão.
Bakın, sadece halkımı korumaya çalışıyorum.
Só estou a tentar manter o meu povo seguro.
Gidip yurtlarında çalışıyorum.
Faço trabalhos nos dormitórios deles.
Seni korumaya çalışıyorum.
Só o estou a proteger.
Florida'ya gitmeye çalışıyorum.
Estou a tentar ir para a Florida.
17 senedir hepinize doğru karar vermeyi öğretmeye çalışıyorum.
Tenho tentado ajudar-vos a tomar decisões melhores há 17 anos.
Kendime hâkim olmaya çalışıyorum ama onlara ödeteceğim.
Estou a tentar controlar-me, mas juro que eles vão pagar.
Benim adım Angus MacGyver. ABD hükümeti için çalışıyorum.
Chamo-me Angus MacGyver, trabalho para o governo dos EUA.
Ben sadece seni bu harika... Malazya macerasına sokmaya çalışıyorum.
Só estou a tentar meter nesta adorável transacção Malaia.
Neler olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Estou apenas a tentar perceber o que aconteceu.
Başkan için çalışıyorum.
Trabalho para o presidente.
Ama öte yandan, şehrimi uzaylılardan ve zarar vermek isteyen kişilerden korumak için üvey ablamla DEO için çalışıyorum.
Mas, em segredo, trabalho com a minha irmã adoptiva no DOE... para proteger a minha cidade da vida extraterrestre e de quem possa prejudicá-la.
İyi bir izlenim bırakmaya çalışıyorum.
Estou a tentar criar uma boa impressão.
Ben de burada yeniyim ve iyi bir izlenim bırakmaya çalışıyorum.
Eu também sou novo aqui e... estou a tentar criar uma boa impressão.
Ama gizlice, şehrimi uzaylılardan ya da zarar verebilecek her türlü şeyden korumak için üvey kardeşimle birlikte NOB için çalışıyorum.
Mas, em segredo, trabalho com a minha irmã adoptiva no DOE... para proteger a minha cidade da vida extraterrestre e de quem possa prejudicá-la.
Ben sadece ona yardım etmeye çalışıyorum.
Então... estava apenas a tentar ajudá-lo.
Evet, ben diğer insanların ilişkilerinden uzak kalmaya çalışıyorum.
Eu tento manter-me afastado das relações das outras pessoas.
Ben senin uyum sağlamanı kolaylaştırmaya çalışıyorum sense sürekli batırıyorsun.
- Não! Eu... Estou a tentar ajudar-te a integrar e tu continuas a estragar tudo.
Dünyayı uzaylı kıyametinden kurtarmaya çalışıyorum ben.
Estou a tentar salvar o mundo de um apocalipse extraterrestre.
Haklısın, şimdi NOB'da çalışıyorum çalışıyorum ve bu harika.
E tens razão. Agora... estou a trabalhar no DOE. Estou e...
Ben sadece hepsine mantıklı bir açıklama bulmaya çalışıyorum.
Estou, apenas, a tentar... compreender isto tudo.
Sadece anlamaya çalışıyorum, tamam mı?
Estou apenas a tentar entender, está bem?
Daha iyi olmaya çalışıyorum o yüzden yardım etmekten mutluluk duyarım.
Estou a tentar ser melhor, então... adoraria ajudar.
Ama öte yandan, şehrimi uzaylılardan ve zarar vermek isteyen kişilerden korumak için üvey ablamla DEO'da çalışıyorum.
Mas, em segredo, trabalho com a minha irmã adoptiva no DOE... para proteger a minha cidade da vida extraterrestre e de quem possa prejudicá-la.
Üzgünüm, ben sadece aklımı bu işe vermeye çalışıyorum.
Desculpe, estou a tentar lembrar sobre isso.
- Üzerinde çalışıyorum. Peki ya annem?
- Ando a trabalhar nisso.
Afedersin, sadece hayatını kurtarmaya çalışıyorum
Desculpa, estou a tentar salvar-te a vida.
Arkadaşım bir kaç zor gün geçirdi, ve burada onu teselli etmeye çalışıyorum.
A minha amiga teve uns dias maus posso ser sincero contigo?
O'nu kurtarmaya çalışıyorum.
- Estou a tentar salvá-lo.
Bunun üzerinde çalışıyorum.
Ainda estou a tratar disso.
Ondan öç almanın bir yolunu bulmaya çalışıyorum. Sence..
Estive a tentar arranjar uma maneira de fazê-la falar.
Barbara'yı güldürmeye çalışıyorum ama ne hâldeyim, biliyor musunuz?
Sou como o programa do Leno às dez da noite. Não tenho sucesso.
Henry, sadece yardım etmeye çalışıyorum.
Henry, só estou a tentar ajudar.
Sus bakayım. Ders çalışıyorum.
Agora silêncio, estou estudando.
Sadece Kit Kat'tan koparmaya çalışıyorum.
Só quero uma trinca num pedaço daquela barra de Kit Kat.
Lütfen, seni korumaya çalışıyorum.
Por favor, estou a tentar proteger-te.
Çalışıyorum.
Eu tento.
O yüzden beklemeye çalışıyorum.
É por isso que tento esperar.
Kurtarmaya çalışıyorum!
Estou a tentar salvá-la!
Öfkeyle fısıldıyorum. Çünkü telefonum hala şarj olmadı ve şu an Caroline başka bir odada nasıl ilişkiye girileceğini hatırlamaya çalışıyor.
Estou sussurrando raivosamente porque o meu telefone não carregou e a Caroline está aqui ao lado tentando lembrar-se como se faz sexo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]