English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Ç ] / Çok isterim

Çok isterim traducir portugués

3,541 traducción paralela
- Çok isterim.
Eu ía adorar.
Çok isterim.
Ía adorar.
Ama takıntısının üstesinden gelmenin başka bir yolunu biliyorsan duymayı çok isterim.
Se houver outra maneira de lidar com esta obsessão adorava ouvi-la.
Çok isterim.
Adoraria ser.
Aa, onu görmeyi çok isterim.
Adorava vê-lo.
Ve o hafta sonu, bir aile olduğumu düşündüğümüz zamanki gibi yaşamayı çok ama çok isterim.
E gostava de viver da forma que combinámos no fim de semana em que pensámos vir a ser uma família.
Çok isterim.
Com prazer.
Şekle sokulmayı çok isterim.
Adorava ficar enorme.
Onunda bir kaç parçasını denemenizi çok isterim.
Adoraria que experimentássemos algumas canções dela.
Çok isterim.
Adoraria ouvi-lo.
- Tabii, çok isterim!
Claro, adoro vinho.
Netleşsin, it herif. Ağzına sıçtığımın iti. Jim'dense doğurmayı çok isterim.
Para esclarecer, parvalhão, seu parvalhão de merda, quero muito tê-lo se for do Jim.
Çok isterim.
Ia gostar muito.
Beni bu suçla ilişkilendiren bir kanıtınız varsa duymayı çok isterim.
Por isso, se têm algumas provas que me ligam a este crime gostaria muito de as ouvir.
Çok isterim...
Adoraria...
Çok isterim.
Acho que iria gostar muito.
Mezarlarını görmeyi gerçekten çok isterim.
Adorava ver os seus túmulos.
Evet, çok isterim.
Sim. Gostaria muito.
- Tabii ki çok isterim ama nasıl geleceğim?
- Sim, é claro que quero! Mas como é que...
Florence, resmini yapmayı çok isterim.
Florence, gostaria de a pintar.
- Çok isterim.
- Gostaria muito.
- Çok isterim.
- Adoraria.
Şey, ben... Çok isterim, Nica. Teşekkürler.
Com todo o gosto, Nica, obrigado.
Çok isterim.
Adoraria isso.
Elini bükmek istemiyorum, fakat elini alıp buraya koymayı kıyafetimi sıyırmanı çok isterim.
Não te quero obrigar, mas gostava de pegar na tua mão e enfiá-la pela minha saia acima.
Size bir şeyler hazırlamayı çok isterim.
Adoraria cozinhar algo para ti.
Evet, bunu çok isterim.
- Sim, adoraria.
Çünkü gözle görülebilir seviyede priz icat eden adam olarak anılmayı çok isterim.
Porque adoraria ser lembrado como o tipo que inventou a tomada ao nível dos olhos.
Sana yardım etmeyi çok isterim.
Adorava ajudar-te.
Çok isterim.
Eu ainda estou bem.
Orada olmanı çok isterim.
Eu gostava que estivesses.
- Üzerinize uçmayı çok isterim Hank.
Gostava muito de placar o Hank.
- Seninle gelmeyi çok isterim.
- Gostava de ir contigo.
- Çok isterim.
Adoraria.
Çok isterim.
Gostaria de um chá.
Bana söylemek istediğiniz bir şey varsa, bunu duymayı çok isterim.
Se quiser contar-me algo, eu gostaria de ouvir.
Kalmayı çok isterim...
Tenho o maior prazer em ficar.
Çok isterim ama tam olarak ne için suçluyoruz?
Adorava, mas do que estaria a culpá-la exatamente?
Çok isterim.
Adorava.
Resmi anlatmanı çok isterim.
Gostaria que me falasse sobre o seu quadro.
- Çok isterim.
Eu adoraria!
Evet, bunu çok isterim.
Sim, seria muito agradável.
Görüşmeye gelmeyi çok isterim.
Adoraria ir a uma entrevista.
Amerika'nın sözlü tarihi hakkında kayıt yapıyorum ve sizin hikâyelerinizi duymayı çok isterim.
Tenho vindo a registar todas a histórias americanas do pós-arkfall. e adorava registar as suas histórias.
Çünkü topuzunu ıslatmayı çok isterim.
- Bem... - Porque queria mesmo esgalhar-te a mangueira.
Bir gün arkadaş olabilir miyiz bilmiyorum ama sen ve Harper için çok mutlu olduğumu bilmeni isterim.
Eu sei que nunca vamos ser amigas. Mas eu quero que saibas que eu estou realmente feliz por ti e pelo Harper.
O konuyu çok düşündüm Jim. Bence iyi fikir ama sakıncası yoksa önce notlarımı gözden geçirip daha bilinçli bir şekilde konuşmak isterim.
Tenho pensado muito nisso, Jim, e acho que é uma boa ideia, mas quero ver umas notas primeiro, se não te importas, para ter mais conhecimento sobre o tema.
İnanılmaz genç bir adam olup çıktın. Ve sadece bilmeni isterim ki seninle çok gurur duyuyorum.
Cresceste e tornaste-te num jovem fantástico e só quero que saibas que estou muito orgulhosa de ti.
Çok isterim.
Eu adoraria.
Şunu söylemek isterim ki yaptığınız şeyin benim için çok büyük bir anlamı var, ve ben de bunun bir parçası olmak istiyorum. Oh, bence bu amelelerden birini yanına alsan daha iyi olur. Ha ha ha.
É que o que faz significa tanto que quero fazer parte.
Ben daha çok nerede olduğumdan söz etmek isterim.
Preferia falar acerca do lugar onde estou.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]