English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Ö ] / Öyleyse sorun yok

Öyleyse sorun yok traducir portugués

56 traducción paralela
- Öyleyse sorun yok.
- Então estou bem.
- Öyleyse sorun yok demektir.
- Entäo, näo temos problema.
- Öyleyse sorun yok.
Então, não se passa nada.
Öyleyse sorun yok.
- Óptimo. Então, já dá.
Öyleyse sorun yok.
Ah, bom, se é assim.
İyi öyleyse sorun yok.
Então, qual é o problema?
Öyleyse sorun yok değil mi?
Está tudo esclarecido, então?
Öyleyse sorun yok.
Então não há problema.
Öyleyse sorun yok derken, altta ne duyuyorsun?
O que ouves por baixo?
Öyleyse sorun yok.
- Então?
Öyleyse sorun yok.
Então está tudo bem.
Oh, öyleyse sorun yok.
- Pronto, então tudo bem.
Öyleyse sorun yok.
Acho que não há mal nenhum nisso.
- Eğer öyleyse sorun yok.
- Está tudo bem se estiveres.
- Öyleyse sorun yok. Hiç değilse Fig Newtons'ı keseyim.
Só para comprar os snacks de figo, por favor.
Öyleyse sorun yok.
- Então não vejo qual é o problema.
Çünkü öyleyse sorun yok.
Porque é absolutamente fixe.
Harika, öyleyse sorun yok.
Que bom, então está tudo bem.
- Eğer öyleyse sorun yok.
É verdade.
Öyleyse sorun yok?
- Estamos bem?
- öyleyse sorun yok?
- Então, estamos bem?
- Öyleyse sorun yok yani?
Oh, então está tudo bem, não está?
Öyleyse sorun yok, tabi sen kendine hakim olup panik yapmadığın sürece.
Então está tudo bem, certo? Desde que penses com clareza e não entres em pânico.
Öyleyse sorun yok.
- Tudo bem.
Altın. Öyleyse sorun yok.
Então, está tudo bem!
Öyleyse sorun yok diyebiliriz.
Não temos com que nos preocupar.
Öyleyse sorun yok.
Enquanto conseguir.
Öyleyse sorun yok ve birileri bizi arayıp bulacaktır değil mi?
Então, vamos ficar bem e vêm-nos procurar, certo?
Öyleyse sorun yok.
Então não faz mal.
Öyleyse hiç sorun yok!
Então, não é problema meu!
Sorun yok öyleyse.
Oh, está bem então.
Sorun yok öyleyse. Bir an için endişelenmiştim.
Então está tudo bem, por momentos fiquei apreensivo com a viagem.
- Öyleyse sorun yok.
- Então não há problema...
Öyleyse sorun yok.
- Então não há problema...
Öyleyse sorun yok.
Então não há problema...
- Öyleyse, sorun yok?
- Ficas bem?
Öyleyse, sorun yok.
Quanto a isso, não há problema.
Öyleyse, sorun yok, değil mi?
Então, não faz mal, certo?
- Sanırım benim için sorun yok, öyleyse. - İyi.
Então, por mim está tudo bem.
Kayıt cihazında sorun yok öyleyse.
Por isso não é do gravador.
Öyleyse sorun yok.
Então, está tudo bem...
Yabancı bir ülkede tek başınasın. Yalnız hissediyor olmalısın ve dayanacak birini arıyorsun. Öyleyse bence sorun yok.
Tu estás num país estrangeiro por tua conta, deves-te de sentir sozinho e deves querer ter o apoio de alguém, portanto eu acho que está tudo bem.
Şuan beyazların bu orduda adaletle ilgili düşündükleri tek şey ; Almanlar'ın tırnaklarını çok kısa kesmek ve beyazları öldürmelerini engellemek. Sorun yok öyleyse.
O único motivo dos brancos pensarem acerca de serem justos neste exército é que os Boches estão-lhes a cortar as unhas tão rentes e eles estão a ficar sem brancos para morrer.
- Oyleyse hava da sorun yok...
Então, com o ar não há problema.
Tamam öyleyse kuduz aşısı olurum sorun yok.
Certo, então o quê? Recebo uma vacina e fico bem.
Güzel. Sorun yok öyleyse.
Está combinado, então.
Öyleyse sorun yok.
Então acho que estamos bem.
- Öyleyse de sorun yok.
- Não fazia mal.
Öyleyse başka bir sorun yok. Endişelenmeyin! Bir planım var!
Uso o idiota do Pramool para atrair o Àguia para a armadilha.
- 100 papel. Ver öyleyse. Sorun yok.
Dá-lhe.
Tamam, öyleyse bir sorun yok o zaman.
Então, não há problema aqui? Não.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]