English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Ş ] / Şaşırtıcı değil mi

Şaşırtıcı değil mi traducir portugués

196 traducción paralela
- Şaşırtıcı değil mi?
- Não é espantoso?
Bu şaşırtıcı değil mi Henry, Bu sargılar içinde burada yatan yapay bir insan beyni?
Não é incrível, Henry, que aqui deitado dentro desta capota está um cérebro humano artificialmente criado?
Sırf, başkan Grant'in mezarını görmek için, onca adamın Albany'den gelmesi şaşırtıcı değil mi?
Não é surpreendente como os albaneses procuram a tumba de Grant?
Şaşırtıcı değil mi?
Foi fascinante.
Şaşırtıcı değil mi?
Incrível, não é?
Çok şaşırtıcı değil mi?
Surpreendente, não é?
Yaylı bir sırığı olduğunu düşünmüştüm. Şaşırtıcı değil mi?
Sempre julguei que tivesse um "saltitão".
Yaşlı Strangways'in böyle ortadan kaybolması şaşırtıcı değil mi?
Curioso, o Strangways desaparecer assim. Ou é?
- Evet, şaşırtıcı değil mi?
- É incrível, não é?
İyi haberin bu kadar çabuk yayılması şaşırtıcı değil mi?
Não é espantoso como as boas notícias voam?
Tanrım Macon, iki ayrı insanın birbirleriyle bağlanması ne şaşırtıcı değil mi?
Macon, não é fantástico como duas vidas separadas se podem ligar?
Evet, şaşırtıcı değil mi?
Sim. É assombroso, não é?
Şaşırtıcı değil mi?
- Incrível, não?
Şaşırtıcı değil mi?
É fascinante.
Hala burada yetişmeleri şaşırtıcı değil mi?
Não é incrível como ainda sobrevivem aqui?
Oh, şaşırtıcı değil mi?
Não é lindo?
ışıklar açıkken ne kadar güzel olduğunu gerçekten göremiyorsun... bu şaşırtıcı değil mi?
Com as luzes acesas não dá para ver o quanto é bonito. Não é inacreditável?
- Bunu nasıl yaptıkları şaşırtıcı değil mi?
- Não é incrível o que fazem?
- Şaşırtıcı değil mi, Bay Şapka?
- Não é espantoso, Sr. Chapéu?
Şaşırtıcı, değil mi?
É surpreendente, não é?
Bu sizin için şaşırtıcı olmuştur, değil mi?
Está um bocado em choque, não?
Sana şaşırtıcı derecede benziyordu, değil mi?
Era muito parecido contigo, não era?
Şaşırtıcı bir şey gördüğünüzü sanıyorsunuz değil mi?
Vocês todos pensam, McGovern, que aquilo que vêm é tão real quanto parece.
Çok şaşırtıcı, değil mi Binbaşı?
Chocante, não é, Major?
Koca balıkları, ufak cam kavanozlara sığdırmaları ne şaşırtıcı, değil mi?
Não é incrível como conseguem meter aqueles peixinhos em garrafas?
Çok şaşırtıcı, değil mi?
Surpreendente, não é?
Şu adamı düşünüyorum da... 65 yıl sonra kış uykusundan uyanan adam. Çok şaşırtıcı, değil mi?
Estou a pensar nesse homem, nesse hibernado... encontrado após 65 anos adormecido, é estonteante, não é?
Şaşırtıcı benzerlik, değil mi?
A semelhança é espantosa.
Bu şaşırtıcı, değil mi?
- É intrigante, não é?
- Çok şaşırtıcı, değil mi?
- Não é um espanto?
- Şaşırtıcı, değil mi?
- Não é espantoso?
Yağlı bölümleri kesince ; bir kasaba dolusu insanın birkaç koliye sığması ne kadar şaşırtıcı, değil mi?
Não é impressionante como se consegue meter uma cidade inteira de humanos... em algumas caixas de cartão, se lhes tirarmos a gordura?
Ne kadar şaşırtıcı, değil mi?
É espantoso :
Bu şaşırtıcı, değil mi?
É fascinante.
Ama alıştıkların çok şaşırtıcı, değil mi?
É incrível como nos acostumamos com certas coisas.
Çok şaşırtıcı, öyle değil mi? Daha önce hiç karşılaşmamız.
Surpreendente não é que nunca nos tenhamos conhecido?
Şaşırtıcı değil, değil mi Peg?
Vêem estas pequenas nuvens? Elas não se colam a tudo. Vejam.
- Yolsuzluk çok şaşırtıcı, değil mi?
- A corrupção é espantosa, não é?
Şaşırtıcı, değil mi?
Espantoso, não é?
Şaşırtıcı, değil mi? Çoğu insan, başlangıçta kendisini buna karşı çelik gibi hissedebilir ;
Essa convenção se aplica aos prisioneiros de guerra, o que indica que reconhece que estava em uma missão da Federação.
Bu şaşırtıcı, değil mi? Kalbine gizlice sızabilme yetenekleri.
Que mentalidade mais cega e estreita tem você.
Şaşırtıcı, değil mi?
Espantoso. Não é?
Şaşırtıcı, değil mi?
É incrível! Aqui estás tu.
Evimde bir kadının şarkı söylemesi oldukça şaşırtıcı, değil mi?
Uma surpresa ouvir uma mulher que canta em minha casa, eh?
Konuşmak istememesi şaşırtıcı olmaz değil mi?
Não se admira ele não falar sobre ela, não é?
Tam da havuz aldığınız gün seni ne kadar sevdiğimizi fark ettik. Şaşırtıcı, değil mi?
Não é espantoso que, no mesmo dia que tiveste a piscina tenhamos percebido que gostávamos de ti?
Yapmış olamazsın. - Çok şaşırtıcı, değil mi?
- E inacreditável, não é?
Oldukça şaşırtıcı, değil mi?
É incrível, não é?
Pek şaşırtıcı değil, değil mi?
Foi tudo. Não é surpreendente, pois não?
- Gökyüzünün sonsuzluğu şaşırtıcı. Değil mi, peder? Evrene ve ebediyete uzanıyor.
como elas simplesmente passam e passam... pelo universo até o infinito, não é verdade, Sr. Padre?
Seni öldürmek şaşırtıcı şekilde zor, değil mi?
É surpreendentemente difícil matar-te, não é?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]