English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Ş ] / Şeker adam

Şeker adam traducir portugués

240 traducción paralela
Şeker adam mı?
O homem dos doces?
- Şeker Adam'ı duydun mu?
Já ouviste acerca do Candyman?
- Şeker Adam.
Candyman.
Şeker Adam.
Candyman.
Aynaya baktı ve söyledi, "Şeker Adam, Şeker Adam, Şeker Adam..."
Ele olhou no espelho, e disse, "Candyman, Candyman, Candyman..."
Ona Şeker Adam'dan bahset.
Conta-lhe acerca do Candyman.
Onu Şeker Adam öldürmüş.
O Candyman matou-a.
Şeker Adam, Şeker Adam, Şeker Adam, Şeker Adam... Şeker Adam.
Candyman, Candyman, Candyman, Candyman Candyman.
Şeker Adam'ın ülkesi.
Cidade do Candyman.
Şeker Adam bir kölenin oğluydu.
O Candyman era filho de um escravo.
Şeker Adam en iyi okullara gönderildi ve saygın bir toplumda büyüdü.
O Candyman foi mandado para as melhores escolas e cresceu numa sociedade política.
Zavallı Şeker Adam.
Pobre Candyman.
Şeker Adam arılar tarafından sokularak öldürüldü.
O Candyman foi picado até à morte pelas abelhas.
- Hiçbir şey söyleyemem, yoksa Şeker Adam beni bulur.
Eu não posso dizer nada, ou o Candyman apanha-me.
Ve Şeker Adam'ın yerini bana gösterirsen, sana bir söz veririm.
E se me mostrares onde está o Candyman, Eu faço-te uma promessa.
- Şeker Adam burada mı?
O Candyman está ali?
Bunu Şeker Adam mı yapmış?
Foi o Candyman que fez isso?
Şeker Adam.
Candyman!
Şeker Adam'ı aradığını duydum, orospu.
Disseram-me que estavas à procura do Candyman, cabra.
Şeker Adam'ı aradığını duydum, orospu.
"Disseram-nos que estavas à procura do Candyman, cabra."
Şeker Adam beni yakalayacak.
O Candyman vai apanhar-me!
Şeker Adam gerçek değil.
O Candyman não é real.
Şeker Adam gerçek değil mi?
O Candyman não é real?
Şeker Adam, Şeker Adam,
Candyman.
Şeker Adam, Şeker Adam,
Candyman. Candyman.
Helen Lyle bu efsaneye kendini çok kaptırdı. Şeker Adamın kimliğine bürünerek, kurbanlarını bir kanca ile öldürdü.
Helen Lyle torna-se tão obcecada pelo mito e assume a personagem de Candyman, matando as suas vítimas com um gancho.
Cabrini başkanı onun Şeker Adam olduğuna inanıyordu.
As residentes de Cabrini acreditaram ser ela o Candyman.
- Şeker Adam'a inanıyor muyum?
- Se eu acredito em Candyman?
Şeker Adam,
Candyman...
Hanımlar ve baylar, sizi bizim şeker adamımız Peter'la tanıştırayım.
Senhoras e senhores, eu gostaria que vocês conhecessem o nosso Candyman, Peter.
Ona Şeker Adam diye birinin olmadığını söylemiştin. Onu çağırmasını söyledin - ve şimdi o öldü.
Disse-lhe para repetir o nome e agora ele está morto.
Şeker Adamı onlar öldürdü.
É o Candyman. Eles mataram-no.
Şeker Adam diye bir şey yok.
Não existe nenhum Candyman.
Şeker Adam da bundan ibaret.
Mas o Candyman não passa disso.
Şeker Adam'dan hiç bahsetti mi?
Ele nunca falou no Candyman?
Şeker Adam'dan hiç bahsetti mi?
Ele alguma vez falou do Candyman?
Çok şaşırtıcı. Amerika'da 50 milyon adam etrafta dolanıp duruyor ama bütün kadınlar, şeker dudaklı Shapiro'nun peşinde.
É incrível. 50 milhões de homens lá na terra, e aquelas mulheres só querem o Shapiro Lábios-Doces.
Reklam için 100 bin dolar harcadık, adam bize şeker getiriyor!
Não parece? 100.000 dólares de publicidade e o que é que ele nos traz?
Ah, seni tatlı adam... seni tatlı, şeker, saf adam.
Meu querido... Meu querido, doce e ingénuo.
At üstünde iki adam yan yana giderken, bir kurşun kayadan seker, birini öldürür, öteki yaşar - sadece tesadüf.
Dois homens cavalgam lado a lado, uma bala bate num rochedo, mata um deles e o outro não. É um mero acaso.
- Ama bu şeker hastası Willis'in nasıl dört saat yaşayabildiğini açıklamıyor. Şiddete yönelik hareketleri tetikliyor. alkolik bir adam ve koliti olan bir bebeğin de zarar görmeden nasıl yaşadığını.
- Mas, isto não explica... porque é que o diabético Willis durou horas com o "Andrómeda", e um alcoólatra e uma bebé com cólicas... continuam incólumes.
Bu adam seker hastasi.
Este homem é diabético.
- Cesur ol şeker şey. - Adamım!
- Como saíram?
SH Şeker büyük bir şirket ve çalışanlarının maaşı yüklü bir meblağ tutuyor, adamım.
Eles lidam com os ordenados da SA Sugar, e a SA Sugar tem muita gente.
"Şeker Adam".
"Candy Man".
Küçük kızlara şeker veren türde bir adam.
- Cuidado. - Dá doces a meninas.
Şeker Adam mı?
Candyman, hã?
Şeker Adam orada.
- Eles apanharam o Candyman ali!
Şeker Adam orada!
Eu vi-o! O Candyman está ali!
Mickey Rourke, hayattaki güzel şeylere değer veren bir adam, şeker gibi...
O Mickey Rourke, um homem que aprecie as coisas boas da vida, como o açúcar.
Bir adam için bir dağ şeker çok fazla.
Uma montanha de açúcar é demais para um só homem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]