Adam değil traducir ruso
4,891 traducción paralela
Komik adam değil mi?
Вот остряк.
- Merhaba. - Hayır, bu adam değil.
- Нет, не этого мужчину.
Endişelendiğim kişi adam değil.
Ну, вообще-то мы сегодня вечером идем есть суши.
Miranda, Peter Ashe eskiden tanıdığın gibi bir adam değil.
Миранда, Питер не тот человек, каким он был ранее.
Duyan ufak tefek bir adam değil.
ƒу € н - человек не маленький.
Ethan, adamın kim olduğundan emin değil.
Итан не до конца уверен, что это за парень.
Adam zaten deliydi, değil mi?
Он же был не в своём уме, так?
Adam hastanede değil mi?
Он не в больнице?
Ama bu adam neyin nesi belli değil.
Даже не знаю, как его назвать.
Bu silahsız adamı öldürmeyeceksin değil mi?
Тебе не жаль убивать такого красавчика?
Bunlar hiç Adam'a göre değil.
На Адама совсем не похоже.
Gizemli adamınızı bulmak için her birini incelememi bekleyemezsiniz, değil mi?
Не могу перебрать их всех ради вашего таинственного незнакомца.
- Adam sana benziyor. Değil mi?
Слушай, чувачок-то на тебя похож...
Her adamın bir Jock'u olmalı, değil mi?
У каждого должен быть свой Джок, не думаете?
Bak, bu adam aslında benim sevgilim değil.
Этот мужчина - не мой парень.
Genç bir adam olmasına rağmen giysileri pahalı değil.
Но он молод. Недорогая одежда.
Şu adamın seni Japonya'ya davet etmesinin sebebi de buydu değil mi?
Именно поэтому этот парень пригласил вас в Японию, не так ли?
Bir inek gibi hareket edin adam gibi değil.
Не мужики, а коровье вымя.
Bunlar, mahkemenin doğru adamı yakaladığına delil olamaz değil mi?
Разве это не доказательство того, что обвинение было право?
Evet, istemeye değer ama kolay kolay iyilik bahşedecek bir adam da değil.
Да, попросить стоит. Но он не тот человек, который оказывает услуги просто так.
- Sikinde değil ki adamın.
- Да ему насрать на это.
Bir Adam Heywood değil.
Не Адам Хейвуд.
Adamımız o değil.
Он не подходит нам.
Adamımız o değil.
Он не тот, кого мы ищем.
Bir seri katile izin vermiştim, kulübümü havaya uçurmak isteyen adam öldürmececilik oynayan bir adama değil.
Я соглашалась пустить сюда серийного убийцу, а не массового убийцу игрока, который хочет к чертовой бабушке взорвать мой клуб.
- Adamımız o değil.
Он не тот, кто нам нужен.
Cornell'i vuran adam burada değil.
Человека, который застрелил Корнелла, тут нет.
Pipo ve terlik adamı için hiç fena değil, değil mi?
Неплохо для человека тапочек и газеты, да?
Bu adam aptal değil, Ellis.
Этот человек не дурак, Эллис.
- İyi bir savaş adamı değil, hiç olmadı.
Он плохой боец. И никогда им не был.
- Joe Carroll'u yakalayan adam o, değil mi?
Это он поймал Джо Кэрола, верно?
Karşındakilerin çocuk değil de kazık kadar adam olduğunun farkındasın değil mi?
Ты ведь понимаешь, что там взрослые мужики, не мальчики.
Senin için bir sürü adamın leşini yere serdim değil mi?
- Я ради тебя многих отправила в могилу, верно?
Dolayısıyla mesele adamın balinayı öldürmesi değil.
Это не книга о том, как мужик убивает кита.
Bu adamın sizi pembe hayallerle kandırması çok da şaşılacak bir durum değil.
Это не удивительно, что этот человек хочет сдвинуть ваше внимание на будущее.
Bu adam birlikte anlaşabileceğimiz birisi değil benim anlaşabileceğim biri.
Это не тот человек, с которым мы можем вести переговоры, с которым я могу вести переговоры.
Çocuklar, adamı delirtirler değil mi? Evet.
Дети с ума могут свести, да?
Eylem adamısın, değil mi?
Ты человек действия, не так ли?
Bu sadece kötü bir orospu çocuğu değil, aynı zamanda diğer tüm orospu çocuklarını temizlemesi için gönderdikleri o adam.
Это не просто плохой засранец, это парень, который прибирает за другими плохими засранцами.
Sıkıldığından değil kadın tatlı gibi olduğu için adam her anın tadını çıkarmak istiyor.
Но не так, словно это скучно, скорее как если бы она была десертом, каждым кусочком которого он хочет вдоволь насладиться.
Adamım, cenaze dediğin böyle olur değil mi?
Мужик, вот это похороны!
- Adamım Antonio'yu tanıyorsun değil mi?
- Ты ведь знаком с Антонио?
Adamım, önemli değil. O alıcı değildi.
- Нет, ни к чему, этот ничего не купит.
Benim adamım değil.
Он не мой клиент.
Adamın - Adamım değil.
Ваш клиент...
- Adam hain değil Mary. - Evet, evet.
- Он не предатель, Мэри.
Adam Rus bile değil.
Он даже не русский.
O artık adamın değil, Avukat Bey.
Он уже не ваш клиент, адвокат.
- Havalı değil, adamım.
- Это совсем не круто, чувак.
Bu adam sikici, değil mi?
Этот парень трахается, точно?
Bu bir Tanrı adamı değil mi?
Это духовное лицо, не так ли?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66