Aynı gün traducir ruso
1,254 traducción paralela
Aynı gün, aynı dakikada
Ничего не говоря, лишь улыбаясь
Aynı gün aynı dakikada
Он не такой, каким ты его видишь Один ваш жест
Resmi biyografimde, Cuba Gooding Jr ile aynı gün doğduğum yazıyor bu da beni 39 yaşında yapar.
В моей официальной биографии сказано, что я родилась в один день с Кьюба Гудинг младшим, а значит, мне 39, огромное тебе спасибо.
Ama... aynı gün içinde aynı kişiyi ikinci kez öldürme düşüncesi...
Правда... один человек сегодня умрёт повторно...
Sanırım eğlence faktörü yüzünden. Eva Longoria ile aynı gün doğmuşuz.
Да, кстати, я родился в один день с Евой Лангорией.
Geçtiğimiz üç gün, uyandığımda hep aynı gündü.
Уже два дня я просыпаюсь и начинается тот же день.
Aynı gün.
Это тот же день.
Gün aynı gün.
День тот же. Ясно?
Aniden anahtarlarını daha önce oraya bıraktığı her anı düşünmekle kalmıyor aynı zamanda, aynı günlük alışkanlıkları ve işleri tekrar tekrar yapmanın hayatından kaç gün eksilttiğini düşündü.
Неожиданно он подумал о том сколько раз он это делал. Каждый день был потрачен, на повторение одних и тех же действий в его квартире.
O anda ona doğru gelen bir araba tarafından ezilir. Aynı gün saat tam 11 : 45'te ölür.
Погибнет во время несчастного случая.
O gün, Ray Shinjuku'ya gideceğini söylemişti. Aynı gün, dört kişi Shinjuku istasyonu civarında kalp krizi geçirip öldü.
В тот день... что собирается в Шинджуку.
Ama... Aynı gün içerisinde aynı kişiyi bir ikinci kez öldürme düşüncesi...
Правда... один человек сегодня умрёт повторно...
! Aynı gün mü?
В тот же день?
Aynı gün, aynı yer, ama gerçek. Dan...
Тот же день, то же место, как на самом деле...
Hayır, her gün ne yapıyorsam aynısını yaptım.
Обычный день, как и все остальные.
Aynı gün, aynı dakikada
Каким ты меня видишь?
Bir gün senin için de aynı şeyi hissetmek istemiyorum, Julie.
Я не хочу, чтобы что-то подобное случилось с тобой, Джули.
Kendisine sorar mısınız bugün de tüm gün boyunca aynı şeyle mi meşgul olacağım?
Передайте ему, что я и сегодня буду занят этим делом.
Bir gün benimle birlikte ve "seni seviyorum" diyor ve sonraki hafta başkasıyla beraber. Muhtemelen aynı şeyi ona da söylüyor.
Сегодня она со мной и говорит мне "Я тебя люблю", а на следующей неделе она уже с кем-то другим, и возможно говорит то же самое.
Her gün aynı şey.
Достал уже! Каждый день одно и тоже.
Bana kalan ve uyguladığım tek taktik, o gün giydiğim pantalonun ve çamaşırın aynılarını çantama koyup yanımda okula getirmek.
И теперь, остается одно. Укладывать в сумку запасную пару брюк и нижнее бельё и тащить их в школу.
Birbirimizi başka bir gün davet ederiz, belki aynı şeylerden hoşlanıyoruzdur.
Пригласим его как-нибудь в другой раз. Мне кажется, что наши вкусы совпадают.
Her gün uyandığımda yapmam gereken şeyler için heyecanlanıyorum. Ama aynı zamanda bu hasta ve yaşlı dünyaya bakarak "Haydi Tanrım, buradan gidelim" diyorum.
Каждое утро я просыпаюсь с восторгом от того, что мне предстоит сделать, но в то же время я наблюдаю за этим старым и больным миром и говорю : "Господи, забери нас отсюда".
Çünkü ben de bugüne kadar aynı bakışı her gün yüzümde taşımış biriyim.
Потому что у меня был такой же, Раньше был, все время.
Ertesi gün aynı şeyi kontrol ederek yapıyoruz.
На следующий день мы проделывали всё то же самое с ящиком, который не подвергался действию медитации.
Ve bunu daha çok yaptıkça... beynimde bunun gerçek olduğunu kabul edebilmemi sağlayan daha çok nöron ağı oluşturuyorum ve buna aynı şeyi ertesi gün yapmam için güç veriyor, teşvik ediyor.
И чем больше я делаю это, тем больше я создаю нейронную сеть в своем мозге. То, что я принимаю, что это возможно, дает мне силу и стимул творить и свой следующий день.
Her gün, bağımlısı olduğumuz aynı duyguları tekrar tekrar deneyimleyerek nasıl yaşadığımızı söyleyebiliriz?
Как можем мы говорить, что полноценно проживаем каждый день, просто испытывая одни и те же эмоции, от которых стали зависимы?
Her gün bağımlı olduğumuz aynı duyguları tekrar tekrar yaşarken nasıl olur da dolu dolu yaşadığımızı söyleyebiliriz?
Как мы можем говорить о том, что мы живем полной жизнью, если мы каждый день переживаем всё те же привычные эмоции?
Kısaca her gün birbirinin aynı olmaya başladı.
Почти каждый день шёл как по накатанной.
Her gün aynı adam.
Один и тот же парень, каждый день.
Aynı gün, dört kişi Shinjuku istasyonu civarında kalp krizi geçirip öldü. Ve sonra o otobüs kaçırma olayı. Bir rastlantı değildi.
мы умрем вместе... я понял... но мне придется сейчас при всех озвучить твои мысли. что когда-то был Кирой.
Her gün aynı evin önünden geçiyor olabilirsiniz.
Вы можете каждый день проходить мимо одного и того же здания
Barksdale davası kapandı. Ayrıca Stanfield konusundaki dinlemede 30 gün dolduğunda aynı şekilde bu dosya da kapanıyor.
Дело Барксдейла закрыто... а когда дойдет до продления прослушки Стенфилда еще на месяц, мы и это дело закроем.
Her gün aynı şey. Kâğıtlarına bakıyor, notlar alıyor.
Каждый день сидит здесь на одном и том же месте со своими вырезками, делает выписки.
Her gün onlar için aynıdır.
Днями делает тоже самое.
Bu haçı Yemi'nin boynundan aldım ve kendi boynuma taktım. Aynı, birinin hayatını ilk aldığım gün olduğu gibi.
И я снял этот крестик с шеи Йеми и повесил на свою... туда, где он был в день, когда я впервые убил человека.
Dwight tüm gün elinde idararıyla dolaşıp durdu ve aynı "The Village People" grubundakiler gibi giyindi.
Двайт буквально лелеял свою мочу и одевался как вокалист Village People.
Bilirsin birisine kızdığında hep içindekileri bir mektuba yaz ama bir kaç gün bekle ve asla yollama derler, aynı onun gibi işte.
Это как будто ты пишешь письмо, когда ты действительно зол. Оно полежит пару дней в твоем столе, и ты так и не отправишь его.
Bak, aynı zedelenme, aynı kül rengi görünüm, aynı seviyede çürüme tıpkı eli bulduğumuz gün eldeki bulgular gibi.
Смотри, такие же синяки, такой же цвет.. .. та же степень разложения, что и у руки в тот день, когда мы ее нашли.
Aynı yemeği iki gün yemeyiz.
Обычно мы не едим одно и то же блюдо два дня подряд.
Hareket bazen gereklidir. Evrenin size ulaştırmak istediğiyle aynı hattaysanız, bu size büyük keyif ve canlılık verir, herşey çok eğlenceli olur, zaman durur, bütün gün aynı şeyi yapabilirsiniz.
Иногда нужно совершить действие, и если вы делаете это в соответствии с тем, что Вселенная пытается вам предоставить, действие будет радостным, вы будете чувствовать себя живым,
Bunun bir kuralı yok, 3 dakika veya 3 gün veya 30 gün de olabilir bence bu daha çok sizin evrenle ne kadar aynı hatta olduğunuzla ilgili..
У меня нет сводки правил, в которой написано на это уйдёт 30 минут или 3 дня или 30 дней. Скорее это вопрос того, насколько вы в гармонии с самой Вселенной.
Andrew Gallagher'ın evi 6. ayını doldurduğu gün yanmış, aynı sizinki gibi.
Когда Эндрю Галахеру было 6 месяцев, его дом сгорел, как и ваш.
Tabii, tabii. Her gün aynı şeyi konuşuyoruz.
Да, да, ежедневно мы сталкиваемся с жуткими последствиями.
Hepsi aynı zamanda dikilmişti ; ama onlar yeterli gün ışığı alamadılar.
Все деревья были посажены одновременно, но эти два не получали достаточно солнечного света.
Her gün aynı şeyi yapıyorsunuz.
Мы делали одно и тоже каждый день.
Bianca'yla aynı gün.
Как и у Бианки.
Aynı öfke yine gün yüzüne çıktı.
Ну вот, опять эта ярость.
Bakın Doktor, son iki gün içinde orospu olmayan bir kaç kadınla yattım,... aynı okul yıllarında olduğu gibi. Ayrıca karımla olanları saymıyorum bile.
Столько девушек, как за прошедшие два дня у меня было только в школе и колледже, а после него ТОЛЬКО ЖЕНА.
Mikami'nin rutin bir yaşamı var. Her gün eve nerdeyse aynı saatte gidiyor.
и он приходит домой в одно и тоже время.
Bize neredeyse her gün aynı miktarda enerji veriyor.
Это радует. Оно дает нам равное количество энергии почти каждый день.
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192