English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ D ] / Demek istediğim bu

Demek istediğim bu traducir ruso

1,410 traducción paralela
Demek istediğim bu değil.
Мне жаль.
Demek istediğim bu değildi.
Я стер все из моей памяти.
- Demek istediğim bu değil.
— Я не об этом.
Demek istediğim bu ameliyat beni öldürebilir, değil mi?
Лечение может убить меня, так?
Ama demek istediğim bu değil.
Но это не то, что я хотел сказать. Я имел в виду, что я не могу это сделать.
Demek istediğim bu değildi.
Это я не имела в виду.
- Demek istediğim bu değildi.
- Я не это имел ввиду.
Demek istediğim bu değil. Ben...
А, то есть я не то хотел сказать, я...
Demek istediğim bu insanları bizden uzaklaştırdın ve belki de biz bir imza yada... -... el sıkışmalıyız.
То есть я хотел сказать... вы знаете этих людей и я подумал, может вы сможете замолвить словечко...
Hayır, demek istediğim bu yanlış.
Нет, я к тому, что это неправильно.
Hakemlere yaptığımız itirazı kaybettik, demek istediğim bu.
Мы не достигли цели с апелляцией на судей, вот, что я говорю.
Demek istediğim bu şeylerden vazgeçme.
Я лишь говорю - не отказывайся от того, во что веришь.
Tatlım, demek istediğim bu gece büyük bir partin var.
Милая, я говорю о том, что у тебя сегодня вечеринка.
Başka pek çok incelik var ama kaptığın şey buysa, tamam o zaman, demek istediğim bu olsun.
Есть и другие нюансы, но если ты понял все так... да, именно это я хотел объяснить.
- Demek istediğim bu.
- Я хочу сказать.
Benim de demek istediğim bu.
Это и есть моя позиция. Жизнь должна продолжаться, как всегда.
Dikkatli ol yani. Demek istediğim bu.
Будь осторожна - вот что я пытаюсь сказать.
Demek istediğim, bu benim yaptığım birşeydi!
Я имею в виду, это было что-то, что я сделал!
Demek istediğim, bu nasıl benim problemim oluyor ki?
Вот какого хуя Я должен этот головняк расхлёбывать?
Demek istedigim, zaten bu yüzden intörn sinavindan kaldi.
Джордж был так смущен всем этим.
Ama demek istedigim, bu bir sir degil.
Но это же не секрет.
Bak, demek istediğim bu biraz çılgınca.
Слушай, это бред сивой кобылы.
Demek istediğim ikinizin de ciddi olmasını istiyorum. Bu davayı soruşturmak istiyorsunuz, değil mi?
Я клоню к тому, чтобы вы хорошо подумали хотите или нет вести это дело.
Demek istediğim, bu gecenin köründe kim domuz keser ki?
Кто, чёрт побери, забивает свиней, посреди ночи, а?
Çünkü, yo, demek istediğim, bu yolların hepsinden geçtim.
я прошел все это.
Ama benim istediğim... İstediğim, ihtiyacım olan seçim hakkı. Bu ne demek?
Но... я хочу я хочу, мне нужно...
Demek istediğim, bu ıvır zıvırları bulmak hiç kolay olmadı.
Ёто дерьмо нелегко было достать.
Geçen gün bir makalede okudum - - demek istediğim tvde gördüm- - diyordu ki, mutluluk yaşamınızda kontrol edemediğiniz şeyleri farketmekten, sonra da onları kontrol etmekten geçiyor, bu sizi öldürse bile.
Я читала как то статью - ну на самом деле смотрела по телику- - и там говорили, что счастье прибывает от понимания какими вещами Вы не можете управлять, Но управляете ими, даже если это убивает Вас.
Demek istediğim neden hala bu dünyadasın?
Нет, вообще, почему ты здесь?
Demek istediğim, bunları gündeme getirmek için neden özellikle bu zamanı seçtin?
Почему вы выбрали именно это время, чтобы прояснить ситуацию?
Demek istediğim, bu senin gibi birisine olması beklenmeyecek bir sistem hatası.
Я хочу сказать, этот отказ систем, это не должно было случиться с таким человеком, как вы.
Demek istediğim, bütün bu durum kahrolası koca... bir hayırdan ibaret.
Да вся эта ситуация это просто одно большое... гребаное "Нет".
Demek istediğim, bu adam bir zihin okuyucu.
Я думаю, что он - телепат.
Sen Toshiko Sato, cihazı yaparken kendiliğinden hataları düzelttin. Demek istediğim, sen bu işin ustasısın. Yani şu anda bile iyisin.
Но ты, Тошико Сато, ты не задумываясь исправила ошибки во время сборки.
Evet, demek istediğim, benim için biraz tuhaf ama, bu sizi mutlu edecekse, benim istediğim şeyde budur.
Да. Для меня это, конечно, немного странно, но если вы будете счастливы тогда делайте что надо.
Ama demek istediğim, hiç kendi tecrübelerim olmadı bu konuda.
Но я никогда не имела возможности проверить на своем опыте.
Demek istediğim, bu berbat bir şey.
В смысле, это отстой.
Demek istediğim, bu bende işe yarıyor.
Я имею в виду, что для меня это срабатывает.
Demek istediğim Travis'i duydun. O değişecek. Her zaman olan bu.
Ты слышал Тревиса - он обернётся, они всегда оборачиваются.
Demek istediğim de bu, Sam.
Всё? - Сэм, вот об этом я тебе и твержу.
Ben de demek istediğim de bu.
Да. Я тоже.
Demek istediğim, eğer bu "Düzen" in bir parçası ise ya bu insanlara yapılanlar sadece deneyden ibaret değilse...
Людей используют как подопытных кроликов. Хочу сказать, что если все вписывается в одну схему, то, может быть, это не просто эксперименты?
Bak, demek istediğim Penny, bir sürü komşumuzdan biri ve bizim apartmanımızda, komşular eve girip çıkar bu çok normaldir, kıyafet kuralı yoktur.
Слушай, я просто говорю, м-м Пенни - одна из множества соседей, знаешь, в нашем доме, соседи приходят и уходят, по-простому, без дресс-кода.
Demek istediğim, bu işin bir parçası.
Это бизнес.
Demek istediğim, parmaklarımıza bıçaklar bağlayalım ve bütün bu cinayet konusunda daha ciddi takılalım.
Ну, в смысле, может мы привяжем к пальцам пару ножей и посерьёзней подойдём ко всей этой теме с убийствами.
Demek istediğim, bu işin yöntemi bu.
Это принципиально.
Demek istediğim, bu her şeyi açıklığa kavuşturur.
В смысле, было бы понятно.
Demek istediğim, ben kliniğin bir parçacıyım, konu bu değil mi?
Я ведь часть практики.
Demek istediğim şu ki bu olaylar bugünlerde Einar Bergene gibilerine ihtiyacımız olduğunu gösteriyor.
Я считаю только, что эти события показывают, что нам нужен кто-то, как Айнер Бергене в Норвегии сегодня.
Demek istediğim, hayatıma devam edebilmek için bu...
В смысле, вот через что мне приходится проходить...
Demek istediğim şey, Bayan General'in babamda gözü olduğu ve babamın da bu konuda gönülsüz olmadığı.
Я подразумеваю, что миссис Дженерал имеет виды на папу, а он вовсе не против ее ухаживаний!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]