Genç bir kadın traducir ruso
709 traducción paralela
Bu son dönemlerde kadın ürünleri stoklayan genç bir kadına geliyor.
Посвящается девушке, раскладывающей предметы женской гигиены.
Afedersiniz... buradan geçen genç bir kadın gördünüz mü?
Простите... Вы не видели, тут не проходила молодая женщина?
Bize iyi aileden gelen masum ve habersiz genç bir kadınsın.
Вы ничего не знаете. А у нас есть опыт. Но какой ценой он достается!
Orada ne oldu? Genç bir kadın erkeklere özel kompartımanda!
Одна молодая особа бесцеремонно ворвалась в мужское купе!
Bizim köye dön... orada genç bir kadın var, zavallı, çok üzücü kimsesi yok.
Вот у нас в деревне девушка, бедняжка, так переживает без родителей.
Tüm bunlar, genç bir kadının başa çıkamayacağı şeyler gibi görünüyor.
Похоже, это не то, с чем девушка могла бы справиться сама.
Onları giyip genç bir kadın olacağım.
Я наряжусь и буду совсем как девушка.
Genç bir kadın gördün mü... Söylesene, renkli Hollywood filmlerindeki gibi genç bir kadın gördün mü?
Ты случайно не видела девушку, похожую на голливудскую звезду?
Güzel, genç bir kadın.
Молодую и красивую женщину.
Theresa Gionoffrio adında genç bir kadın sizinle mi yaşıyordu?
У вас проживала молодая женщина по имени Тереза Джиноффрио?
Genç bir kadını evde tek başına bırakamazdın.
Нельзя оставлять молодую девушку одну в доме.
Çekici, sağlıklı genç bir kadın.
Привлекательная, здоровая молодая женщина.
Sen sağlıklı ve genç bir kadınsın. Bunu unutma.
Вы здоровая молодая женщина, запомните это.
Senin gibi genç bir kadın...
Такая женщина, как вы... такая молодая...
Shropshire'da genç bir kadın, Geoffrey Chaucer'ın bir tarlada mölediğini ve yavru buzağıyı emzirdiğini görmüş!
А фермер из Рай слышал, как корова цитировала Джеффри Чосера. А одна молодая дама из Шропшира видела Джеффри Чосера в поле, который мычал.
Ben genç bir kadınım.
Я - девушка
- Genç bir kadın olarak öldü.
Она умерла молодой.
İlkin, genç bir kadını az kalsın kocasından ayırıyordunuz.
Первое, Вы почти убедили привлекательную молодую женщину оставить мужа.
Bu gece Chicago Nehri'nde, Katherine Cat Manzetti adlı genç bir kadın bulundu.
Молодая женщина, найденная сегодня вечером в реке Чикаго, была Кэтрин.
Genç bir kadın, saygınlığını hiçe sayarak bizi ziyarete geliyorsa nedeni çok açık.
Ты смешон. Слушай!
Ama bu arada, küçük Lisa'mız genç bir kadın oluyor.
Наша Лиза превращается в молодую женщину.
Senin gibi genç ve güzel bir kadın erkekler üzerindeki gücünden faydalanarak dünyadaki istediği her şeye sahip olabilir.
Тем паче, такая как ты может иметь все, что хочет от мужчин.
- Genç bir Bulgar kadın var. - Evet, biz- -
Юная леди из Болгарии...
Genç kadın tam bir asker eşi.
Настоящая солдатская жена.
Onun gibi genç ve güzel bir kadın.
Ужасно! Ужасно! Почему такая прелестная женщина, как она?
Sen de biliyorsun ki Sammy genç Sue harikulade bir kadın.
Знаешь, Сэмми, малышка Сью - просто выдающаяся женщина.
Seni bekliyor olsaydım bile... Böyle bir genç kadını bekliyor olmazdım.
Даже не ожидал увидеть... такую молодую красивую женщину.
Jürinin saygıdeğer üyeleri, bir kadının "Disraeli'nin Hayatı" kitabını kendinden daha genç bir erkekle evlenmeyi düşünmeden de okuması mümkündür.
Господа присяжные, возможно ли, для женщины читать жизнеописание Дизраэли и не думать о браке с мужчиной моложе себя?
Dinleyin hele! Biz iki genç kadınız ve genç bir adam bazı günlerde bizi takip ediyor.
" Мы - две молодые девушки, на которых несколько дней назад обратил внимание молодой человек.
Adam, genç kadını durdurmak istiyor demiştim. Bir şeyi, bir tehlikeyi farketmiş... ve kadını durdurmak için kolunu kaldırmış.
Он заметил что-то, наверняка опасность - и останавливает жестом свою спутницу.
Kadınlığa henüz adım atmaya başlayan bir genç kızın portresiydi bu.
Это был портрет молодой девушки, очаровательной, почти женщины.
Şifalı suyu dağıtan kızlardan biri, çok çok güzel, genç ve eskil, bir çocuk, şimdiden bir kadın... kendine has, ışıltılı.
Она одна из медсестер, что раздают пациентам лечебную воду. Она прекрасна. Молодая и древняя.
Komşu olan genç bir erkek ve kadına arkadaş olmayın diyemezsin.
Ты не можешь помешать молодым мужчине и женщине, живущим рядом... игнорировать друг друга.
Üç insan tespit edildi - bir adam, bir kadın ve genç bir kız.
Задержать троих человек - одного мужчину, одну женщину и молодую девушку.
Genç bir kadın olduğun an, hastalığa yakalanacaksın.
И...
Yaşlı bir erkeğe kabilelerini yönetecek oğul verecek genç kadın.
Молодая жена, которая подарит старику сына, чтобы он правил этими племенами.
İyi bir kadın düşünecek kadar genç.
Достаточно молоды, чтобы мечтать о хорошей женщине.
Bu genç kadın bir Nazi.
Эта девушка - нацистка, герой отечества.
Ben kadın başıma, bütün gün evde olduğum halde sizden az önce gelen genç bir adama yediye sattım.
А я - женщина. И, хоть торчу целыми днями дома, продала кувшин за 7 золотых. Покупатель пришёл ещё до полудня, и сейчас осматривает кувшин.
Genç bir kadın...
Некая...
Bir kadın genç kalmak için her şeyi yapar.
Некоторые говорят, что 800.
Siz çok genç ve hassas bir kadınsınız.
Ну, вы чувствительная молодая женщина.
Başrollerde, kadınların mutfaktan çıkmaması gerektiğini düşünen komiserinden sürekli fırça yiyen alkolik, huysuz ama sevecen bir üsteğmen ve feminist görüşlü genç, güzel ve cıvıl cıvıl bir kadın polis var.
Основные персонажи : Ворчливый, но безобидный лейтенант полиции... на которого постоянно наезжает комиссар. Крутой детектив-выпивоха, который считает, что место женщины - у плиты.
Kendini tazeleyen orta yaşlı bir adam ve baba kompleksine sahip yılgın bir genç kadın.
Средних лет мужчина, не впервые осознавший свою зрелость... и затравленная девушка с отцовским комплексом.
Genç ve gaddar bir kadın için karısını ve ailesini terk eden yaşlı adam evine döner.
Мужчина средних лет, бросивший жену и детей ради бессердечной девушки, доходит до ручки.
Kadınlardan iğrenmek için yeterli bir nedenin varmış. Şimdi o genç kızın nedenini anlıyorum.
Этого достаточно чтобы отвратить тебя от женщин и обьясняет маленькую девочку.
İkinci olarak, başka bir genç kadın cazibenize kapıldı.
Во-вторых, другая молодая женщина изнемогает от ваших чар.
Bayan Boynton kendi kendisiyle yüzleşiyordu zeki bir genç kadının sözleri sayesinde.
Миссис Бойнтон возмутилась словами одной молодой, интеллигентной женщины.
Daha önce hiç benden genç biri için çalışmamıştım ya da bir kadın için.
Еще никогда не работала на человека моложе меня. Или на женщину.
Sanırım çok dokunaklı bir mektuptu. Şantaj yüzünden kendi hayatını alan genç, nazik, mutsuz bir kadın hakkında.
Думаю, это было очень трогательное письмо о молодой и очень несчастной женщине доведённой шантажом до самоубийства.
O şiiri dergide okuduğum anda... düşündüm ki, bu ya çok hassas bir adamdır... ya da bir kadının, bir genç kızın şiirini... çalmıştır.
Я читала... что парень то ли очень чувствителен... то ли вырвал это из стихов какой-то женщины... или какой-то девушки.
genç bir kız 20
genç bir adam 28
genç biri 17
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kadın olarak 17
bir kadının 32
bir kadına 18
kadın 780
kadınım 29
genç bir adam 28
genç biri 17
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kadın olarak 17
bir kadının 32
bir kadına 18
kadın 780
kadınım 29
kadınlar 410
kadınları 28
kadınların 29
kadınlara 22
kadının 24
kadını 18
kadın yok 19
kadın mı 89
kadın da 16
kadın değil 18
kadınları 28
kadınların 29
kadınlara 22
kadının 24
kadını 18
kadın yok 19
kadın mı 89
kadın da 16
kadın değil 18
kadın nerede 26
kadınlar ve çocuklar 24
kadın kim 20
kadınlar mı 20
genç kız 23
genç bayan 296
genç efendi 21
genç adam 490
genç mi 23
genç hanım 33
kadınlar ve çocuklar 24
kadın kim 20
kadınlar mı 20
genç kız 23
genç bayan 296
genç efendi 21
genç adam 490
genç mi 23
genç hanım 33