Her şeyini traducir ruso
1,168 traducción paralela
Her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka çaresi olmayan bir oğlun hikâyesi.
Это история богатой семьи, которая лишилась всего, и сына, у которого не оставалось выбора, кроме как не дать ей развалиться.
Her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka çaresi olmayan bir oğlun hikâyesi.
Это история богатой семьи, которая лишилась всего. И сына, у которого не оставалось выбора, кроме как не дать ей развалиться.
"Şimdi size her şeyini kaybeden zengin bir ailenin ve her şeyi düzeltmekten başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesini anlatacağız."
Это история богатой семьи, которая лишилась всего, и сына, у которого не оставалось выбора, кроме как не дать ей развалиться.
Karşınızda her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka bir şansı olmayan oğullarının hikayesi.
Это история богатой семьи, которая лишилась всего, и сына, у которого не оставалось выбора, кроме как не дать ей развалиться.
Bu, her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve bu aileyi bir arada tutmaktan başka şansı olmayan oğullarının hikâyesidir.
Это история богатой семьи, которая лишилась всего. И сына, у которого не оставалось выбора, кроме как не дать ей развалиться.
Her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka çaresi olmayan bir oğlun hikâyesi.
Это история богатой семьи, которая потеряла всё,.. и одного сына, которому ничего не оставалось,.. кроме как их объединить.
Bu her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları... bir arada tutmaktan başka şansı olmayan, oğullarının öyküsü.
Это история богатой семьи, которая лишилась всего, и сына, у которого не оставалось другого выбора, кроме как не дать ей развалиться.
Her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka çaresi olmayan bir oğlun hikâyesi.
Это история богатой семьи, которая лишилась всего, и сына, у которого не оставалось другого выбора, кроме как не дать ей развалиться.
Öylece durup her şeyini kaybedişini mi seyredelim?
Стоять и смотреть, как он теряет всё?
Her şeyini aldın mı, tatlım?
Ты всё собрал, милый?
Sanırım Eunetta asıl seçimde her şeyini elinden alacak.
Думаю, Юнетте предстоит намало хлопот накануне предварительных выборов.
Bu yüzden bir şey olursa herkes "Anego" ya ya da "Noda-san" a geliyor ve her şeyini anlatıyor.
Да? Я забронировал номер в гостинице.
15 raund boyunca karşısındaki genç, güçlü şampiyona her şeyini verdi.
В эти 15 раундов он поставил все, против молодого и сильного чемпиона.
Evini, hesaplarını ve arabalarını her şeyini kaybedeceksin.
Ты всё потеряешь : дом, машины, банковские счета.
Her şeyini bana vermesini önerdim ama.
Я предложил отдать всё мне...
Bunu gitmesi gereken yere ulaştır yoksa seninde elinden her şeyini alırım.
Если не доставите письмо, я сделаю так, что без цента останетесь вы.
Her şeyini övdü.
Разболтал о тебе все, но послушай.
Ve bunu elde etmek için her şeyini verecek kadar çok zengin insan var.
И есть люди, у кого достаточно денег, чтобы ради нее оплачивать расходы.
Kendi beceriksizliğin yüzünden her şeyini kaybettin.
Ты потерял всё из-за своего безрассудства
Seni ahmak, her şeyini kaybetmene rağmen, bana gülüyor musun?
Дурак, ты потерял всё, и ты смеёшься надо мной?
Sonra Gunnar her şeyini kaybetti ve hayatı karardı.
И вот с того времени он покатился по наклонной.
Her şeyini elinden alışını ve onu cüzzamlı yapışını.
Он отобрал у него все и сделал его прокаженным.
Tam her şeyini kaybettiğin anda, annemiz gangsterler tarafından vuruluyor ve sana piyango çıkıyor!
Когда ты, казалось, все потерял... маму убивают гангстеры, а ты выигрываешь в лотерею!
Her şeyini adayan bir işçi saklar
Терпение, мой друг.
Babam her şeyini kaybetti.
Отец потерял всё.
Her şeyini ona bıraktı, sonra Paris'e geldik.
Он отдал ему всё, что еще оставалось, и мы приехали в Париж.
Bazılarını zengin yapar, diğerlerinin her şeyini alır.
Одни богатеют, другие теряют всё.
Ona gerçekten vücudunu, ruhunu ve her şeyini verip vermediğine bak.
Выясни, отдала ли она ему свою душу и тело и всё.
Her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka çaresi olmayan bir oğlun hikâyesi.
Это история богатой семьи, которая потеряла все... и одного сына, которому ничего не оставалось, кроме как объединить их.
Bu, her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka seçeneği olmayan bir oğlun hikayesi.
Это история богатой семьи, которая потеряла всё... и одного сына, которому ничего не оставалось кроме как их всех объединить.
Bu, her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka seçeneği olmayan bir oğlun hikayesi.
Это история богатой семьи, которая потеряла всё... и одного сына, которому ничего не оставалось, кроме как не дать этой семье развалиться.
Her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka çaresi olmayan bir oğlun hikâyesi.
Это история богатой семьи, которая потеряла всё... и одного сына, которому ничего не оставалось, кроме как объединить их.
Her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka çaresi olmayan bir oğlun hikâyesi.
Это история богатой семьи, которая потеряла всё и одного сына, которому ничего не оставалось, кроме как их объединить.
Her şeyini değil, ama... yeteri kadarını.
Не все, конечно, но достаточно.
Bana sorarsan o yaşlı delikanlının her şeyini bir yastık hallediverir.
- Недостатки старикашки легко устранить подушкой.
Polise ortaokuldaki adi beden eğitimi öğretmenimizin bizi taciz ettiğini söyleyip dava açmalı ve her şeyini almalıyız.
Мы должны рассказать полиции, что этот жирный урод, который вел у нас физкультуру... в старших классах, домогался нас... и посадим его!
Senin her şeyini yemiş.
Он съел все твои запасы.
Her şeyini kaybedebileceğini görürsen kurtulursun. Ve dün gece ben neredeyse her şeyimi kaybediyordum.
Знаешь, когда ты можешь потерять всё, как прошлой ночью..
- Her şeyini kaybetti.
- Он потерял всё.
Aksi taktirde her morali bozuk lezbiyen gibi, her şeyini toplayıp, arabasına atlayıp gider.
А иначе, как любая правоверная лесбиянка, она заберёт вещи из своего внедорожника и вселится сюда.
Her şeyini çıkarması için ona biraz zaman ver.
Дай ему достаточно времени снять все с себя.
Bunca zamandır dünya için kendi mutluluğun da dahil her şeyini verdin. Bu Geass'ı kabul ediyorum.
в том числе и своё счастье... because it isn't really one }
İster misin senin için yumruğuyla, silahla savaşıp, seni alıp götürsün? Ama insanlar her şeyini değersiz bir kız için bıraktı desinler?
Что если он будет бороться за тебя силой и увезёт тебя, и люди скажут, что он оставил всё ради ничтожной девчонки?
İster misin senin için yumruğuyla, silahla savaşıp, seni alıp götürsün? Ama insanlar her şeyini değersiz bir kız için bıraktı desinler?
Будем обидно, если твой Молодой Господин откажется от всего и услышит от других, что он сделал это ради девушки, которая ничего не стоит.
Viyana'daki her kadın, seninle orada olabilmek için her şeyini verecektir. Ne gösteriydi ama.
Теперь каждая состоятельная женщина Вены захочет выйти к тебе на сцену.
O bunun için çok çalıştı, her şeyini buna verdi.
Она так старалась, она всю душу вложила.
Karizmanı, Pryzwarra, her şeyini.
Молодость уходит.
Ben Noel'in her şeyini severim.
Огоньки на елках, мороз и горячий шоколад
Dedim, babası onun her bir şeyini tamam ediyor kuş sütünü eksik etmiyor.
Я сказала, что его отец обеспечивает его всем необходимым, во фрикадельках или печенке недостатка нет.
Sen git ve her şeyini sakla.
Ступайте и забирайте все, что я вам дала.
Her şeyini aldın mı?
- Ты всё собрал?
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44