Hiçbir şeyin traducir ruso
1,775 traducción paralela
Sonuçta ise ortaya bu eski Hawaii tekniği dışında hiçbir şeyin başaramayacağı şahane bir tat çıkıyor.
Мясо приобретает непревзойденный вкус, которого невозможно добиться иначе, как по этой старинной гавайской технологии.
Hiçbir şeyin peşinde değilim.
Нет никакого улова.
Ben adadayken hiçbir şeyin sonu gelmeyecek gibiydi. Artık hayatın tadını çıkarmaya bakıyorum.
Я словно вечность пробыл на том острове, а теперь наслаждаюсь всем по другую сторону.
Hiçbir şeyin yoksa en azından dürüst olmalıydın.
Если ты нищая, то тебе хотя бы честной надо быть.
Ne ailen, eğitimin, becerilerin ne de yaşın. İyi olan hiçbir şeyin yok.
Ты же не можешь похвастаться ни приличной семьёй, ни образованием, ни молодостью.
Yakında hiçbir şeyin kalmaz.
Теперь всё хорошо.
Ben et yemememin yanında, yüzü olan hiçbir şeyin, sütünü içmem yumurtasını yemem.
Я не употребляю в еду ни мяса, ни молока, ни яиц любых существ, с лицом.
Hiçbir şeyin yararı yok.
Ничего не помогает.
Hiçbir şeyin yok.
Нет в тебе ничего такого.
Wally gerçekten bana söyleyecek hiçbir şeyin yok öyle mi?
Уолли? Правда? Для меня - ничего?
Dürüst olmak gerekirse, Jack bu evdeki hiçbir şeyin sorumluluğunu almak gibi bir arzum yok.
ѕризнаюсь, ƒжек, € не претендую на главенство и не гожусь на роль хоз € ина.
Dış dünyadan hiçbir şeyin hücre bloğuna giremeyeceğini biliyorsun değil mi?
Ты знаешь, что ничего из внешнего мира не должно попадать в камеры
Elbette herkes Yukarı Doğu Yakası'nda hiçbir şeyin sonsuza dek sürmeyeceğini bilir.
конечно, всем известно, что на Верхнем Ист Сайде, ничто не вечно.
Hiçbir şeyin yok!
У тебя ничего нет.
Hiçbir şeyin sözünü vermeyeceğim.
Я ничего не обещаю.
Ve burada yaptığımız hiçbir şeyin, bir önemi kalamayacak.
И всё, что мы совершили, не будет значить ничего.
Ne olursa olsun, hiçbir şeyin tekrardan aramıza girmesine izin vermeyeceğim.
Что бы ни случилось, новой разлуки я не допущу.
Bu akşamı büyük titizlikle düzenledim ve hiçbir şeyin bozmasına izin vermem, özellikle de sizin.
я тщательно планировала этот вечер, и я не могу допустить, чтобы что-то этому помешало, особенно вы.
Hiçbir şeyin önemi yok!
Ничто не имеет значения!
Dur tahmin edeyim. Bana silahşörlerin öldüğünü her şeyin planlandığı gibi gittiğini ve ve dert edecek hiçbir şeyin olmayacağını söylemeye geldin.
Вы пришли сказать мне, что мушкетеры мертвы, наш план в силе, и мне абсолютно не о чем беспокоиться
Bir şeyin yarısına sahip olmaktansa, hadi hiçbir şeyin tamamına sahip olalım.
И вместо 50 % чего-то, получим 100 % ничего.
Hiçbir şeyin kurtulamadığı yerde sağ kaldı.
Понимаете, сэр, он выжил там, где никто не выживает.
Hiçbir şeyin kazaen olmadığına inanırım.
Ничто не случается просто так.
Onun katı pragmatizmi, cılız ve fani zekamız önceden onaylamadıkça hiçbir şeyin var olmasının mümkün olmadığı konusundaki ısrarı, beni hayal kırıklığına uğrattı.
Я разочарован его упёртым прагматизмом и полной уверенностью в том, что, если нечто еще не открыто какими-нибудь хилыми школярами, этого не существует.
Böyle olman gerçekten utanç verici çünkü eğer iyi bir kişiliğin olsaydı başka hiçbir şeyin insanları rahatsız etmezdi.
Так жаль, что ты такой, какой есть, если бы у тебя был терпимый характер, никому бы не было дела до всего остального.
Hiçbir şeyin olmadığı bir yerde.
Черт знает где.
Hiçbir şeyin olmasına gerek yok.
Ничего не "должно быть".
Aynı şeyi söyleyip duruyorsun ama hiçbir şeyin değiştiği yok.
Ты всегда так говоришь. И ничего не меняется.
Bu ilişkinin önüne hiçbir şeyin geçmesini istemiyorum. Tamam mı?
Я не хочу, чтобы на пути наших отношений были препятствия.
Çabalayacak hiçbir şeyin kalmadığını biliyorum artık.
Теперь я поняла, что для меня все кончено.
Hiçbir şeyin üstüne oturmak yok.
Сидеть на чём-либо запрещается.
Evet ama bu yakışıklı kahraman ekran karşısına çıkmadan önce Clark Kent ile ilgili yakışıklı ve kahraman hiçbir şeyin kalmadığına emin olmalıyız.
Да, но прежде, чем это прекрасное геройское личико очутится на рекламных щитах во всей своей красно-синей красе, мы должны убедиться, что в Кларке Кенте нет ничего привлекательного или геройского.
Hayatta hiçbir şeyin garantisi yok.
В жизни нет никаких гарантий.
Hiçbir şeyin sözünü veremem ama insanlar bu tür şeylerden paralar kazanıyor.
Я ничего не могу обещать, но люди, на самом деле, на этом зарабатывают.
Hiçbir şeyin değişmediğini... senin için hala aynı insan olduğunu bilmeye ihtiyacı var.
Ему нужно чувствовать, что ничего не изменилось. - Что для тебя он все тот же человек
Artık hiçbir şeyin önemi kalmamıştı.
Всё остальное стало не важно.
Hiçbir şeyin.
Ни в чём.
Bir bilim adamı olarak hiçbir şeyin rastgele olmadığına her olayın bir amaç uğruna olduğuna ve bir mesaj ihtiva ettiğine inanmak isterim.
Как учёный, я хочу верить что всё, что происходит, имеет объяснение, в то, что любое событие что-то означает. Говорит нам о чём-то.
Serena, yeni bir başlangıç için bana geçmişi hatırlatacak hiçbir şeyin olmaması iyi olur.
Серена, мне намного легче начать с чистого листа, когда ничто не будет напоминать о прошлом. Я видела тебя, когда ты говорил с Эриком, и это напомнило мне, каким ты был в школе-интернате. Но почему?
Cadılar tam anlamıyla ölümsüz hiçbir şeyin dünyada dolaşmasına izin vermez.
Ведьмы не хотят допустить, чтобы настолько смертоносное создание ходило по земле.
Hiçbir şeyin çalınmadığından emin misiniz?
А вы уверены, что тут ничего не украдено?
Bir ağrı kesici alırsın, hiçbir şeyin kalmaz.
Можно просто принять таблетку.
Müdür hiçbir şeyin sızdırılmaması için işleri sağlam yürüttüklerini söylüyor.
Да, надзирателей при приеме на работу достаточно жестко отбирают что заставляет их держать информацию в секрете.
Hiçbir şeyin yok, ne sevgilin, ne ailen.
У вас нет ничего - ни мужчины, ни семьи.
Çünkü söylediğin şeyin, hiçbir anlamı yok. Tamam.
Потому что в твоих словах нет смысла.
Bana bir şeyin durdurulamaz olduğunu söylemenizi durdurmam dışında hiçbir şey durdurulmaz değildir.
Нет ничего неостановимого, кроме меня, когда я останавливаю тех, кто говорит, что что-то неостановимо!
O kazanın Harriet'le hiçbir ilgisi yoktu ama yine de her şeyin sebebi bu.
Тот несчастный случай не имел отношения к Харриет, но он сыграл свою роль.
Onun hiçbir zaman kabul etmeyeceği şey, anladığımız şeyin bizi bir yere götürmediği.
И завёл нас в тупик, и этого он никогда не примет.
Şu an söylediğim hiçbir şeyin faydası olmaz.
Мне кажется, что бы я сейчас ни сказал, это все равно не поможет.
O şeyin nereye gideceğini bilmeden hiçbir yere gitmem.
Я никуда не полечу, пока не узнаю точно, куда мы летим.
Hiçbir şeyin önemi kalmayacak.
Да. Ничто не будет иметь значения.
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeye 82
hiçbiri 122
hiçbir şey hissetmiyorum 56
hiçbir şey bilmiyorum 160
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şey olmadı 177
hiçbir şey görmedim 47
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeye 82
hiçbiri 122
hiçbir şey hissetmiyorum 56
hiçbir şey bilmiyorum 160
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şey olmadı 177
hiçbir şey görmedim 47