English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ I ] / Ileri

Ileri traducir ruso

6,600 traducción paralela
Ne kadar ileri gitmek istediğinize bağlı lordum.
Всё зависит от того, как далеко вы готовы зайти, милорд.
Kaçabildiğimizden fazlasını ileri göremeyiz.
Мы не можем предвидеть этого, и избежать тоже не можем.
Evet, o ileri bakıyordu.
Да, она смотрела прямо перед собой.
Zaman göstergesi bir ileri bir geri gidip geliyor.
Счётчик времени скачет туда-сюда.
Sanki biri zamanı kontrol ediyormuş gibi görüntü ileri geri gidip geliyordu.
Запись скакала туда-сюда, как будто кто-то управлял временем.
New York'tayken fazla ileri gitmiş olabilirsin.
Ты, возможно, слишком поторопилась вернуться в Нью-Йорк.
General Lee bir hain. Kral'ın askerlerinin tümü ileri karakollar da dahil olmak üzere 3500 kişiyi aşmaz.
Численность королевских войск, включая сторожевые заставы, не превышает 3 500 человек.
Kötü bir bahane ileri süreceğine hiç konuşma daha iyi.
Отсутствие оправданий лучше, чем плохое оправдание.
O kadar ileri gitmek istemem.
Ну, я бы не преувеличивал.
Ne kadar ileri gidebilirim?
Как далеко я могу зайти?
Bildiğiniz üzere, cesedi ileri gelen birinin mezarına gömüldü.
Как вам известно, его тело было помещено в гробницу одного из старейшин.
0 halde. Avery inaniyor ki siber zorba dehamiz. tüm bu sosyal medya konusmalarinı ileri itiyor.
Эйвери считает, что организатор кибер-травли - участник всех этих переговоров в соцсетях, начинающий первым, побуждающий людей к реакции.
Böyle bir hayvan daima ileri doğru hareket eder.
Подобные звери... они бегут вперёд.
Ne ileri gidebiliyorsun ne de geri.
Ни вперёд... ни назад.
- Gerçekten bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştim.
Честно я не думал, что он на такое способен.
Ama bir süredir ileri bir adım atmak istediğimi biliyorum.
Но я давно понял, что хочу подняться на другой уровень.
Geçtiğimiz günlerde, önderlik üç kez ileri geri gitti.
За несколько дней лидер менялся три раза.
Açık bir günde tıpkı buna benzeyen hoş bir ileri karakolunu hatta onları bile görebilirsiniz.
В ясную погоду на хорошей наблюдательной точке, как эта, даже можно будет их разглядеть.
" Aşağılık Courtney'den sadece üstünkörü bahsedebilirdiniz, ama yok, siz çok ileri gidip Kurt'ü
" Вы могли сказать всего пару слов о мерзкой Кортни, вместо этого вы показали, как она целует Курта.
Bağımsızlık Savaşı sırasında, Amerikalılar, İngilizleri Red Hook'tan ileri sokmadılar.
Во времена войны за независимость американцы остановили вас, англичан, прямо здесь, на Ред Хук.
6600 cc V8 turbo-dizel, altı ileri vites şanzıman.
Турбодизель, 8 цилиндров, кубатура 6 и 6, шестиступенчатая трансмиссия.
Böyle bir hayvan daime ileri doğru hareket eder.
Подобные звери... они всегда бегут вперёд.
Pilates'ten ileri seviye siroz alınabiliyorsa.
Если от пилатеса можно заработать цирроз.
Bu olay fazla ileri gitti.
Знаете, это заходит слишком далеко.
O zaman artık ileri sürün ve rehabilite olun.
Итак, я думаю, вы можете... катиться и реабилитироваться.
- Okulun geri kalanı kaos içinde belki de onlardan daha ileri ve bağışlayıcıyızdır.
Вся остальная школа в руинах, так что, возможно, мы более развитые и прощающие, чем они.
Bir de "temel" demişler, bildiğin "ileri" bir ders.
Это нифига не основы, это продвинутый курс.
Sadece senin anlayabileceğin ileri üçkağıt teknikleri mi öğrettin?
Учил каким-нибудь продвинутым техникам развода, которые только ты понимаешь?
Ablam için yaptığım araştırma sırasında ileri seviye transkraniyal doğrudan akımla uyarma ile ilgili inanılmaz makalelere ulaştım.
Исследования, которые я проводил для моей сестры привели меня к невероятной транскраниальной стимуляции мозга.
Daha sonra kollarını havaya kaldırıp Goneril'in konuşmasını taklit etti, "Ne kadar ileri gitmemi istiyorsunuz?"
Воздел, значит, руки к небу, совсем как в сцене, когда просит Бога наказать Гонерилью бесплодием, и воскликнул : "Сколько мне еще мыкаться?"
Ve fırtınadan sonraki ilk gece, o ileri gitmek için beklerken, "Hayır, para bastığım için bana dokunamazlar", beni çağırdı.
В первый же вечер, после бури, перед выходом со словами : "Нет, они не могут запретить мне чеканить деньги", подзывает он меня к себе.
Rotayı 175'e çevirin ve tam yol ileri verin.
Курс 1-7-5, полный вперед.
Peki bu çocukların inanmasını sağlamak için ne kadar ileri gidecek?
Как далеко он пойдет, чтобы заставить этих детей ему верить?
Yani Scott'un abisiyle evliydi, Scott ona hep cazip geliyordu ama ileri gidecek fırsatı hiç olmamıştı.
Она была замужем за братом Скотта. Её всегда тянуло к Скотту, но шанса никогда не было.
Bence biraz ileri gidiyorsun.
Ну это ты уже перегибаешь.
Olay daha ileri giderse, araya girmemiz gerekebilir.
Если что-то изменится - тебе придется вмешаться. Способом прямого нападения.
Seni zamanda ileri göndermek, pek de imkansız görünmüyor.
Отправить тебя в будущее не самое сложное в нашем деле.
Komutan, zamanda ileri gitmek üzerine yıllarca çalıştı.
Коммандор потратил много лет, пытаясь отправиться в будущее.
Yavaşça ileri oynat.
Проиграй вперед, медленно.
Bir şey bulana kadar, herhangi bir şey bulana kadar gidemem, bu bizi davada ileri taşır.
Пока не найду что-то, что поможет нам в данном деле.
Bundan daha ileri gidemeyecek.
Он не признается.
Bu çok ileri bir kapı açma tekniğidir.
Это не простой метод.
Sonra ileri geri konuşurduk son olarak sen Jake sana saygı duyuyorum ama benim konuşmam gerekiyor... der giderdin falan.
А я думал, ты будешь спорить, и мы такие не уступаем друг другу, и потом ты все-таки идешь. "Джейк, я тебя уважаю," "но это должен быть я".
Kellerman'a borcumuzu ödemek iş meselesi. Ve bu işi gerçekten ileri taşımak istiyorsak beraber halletmeliyiz.
Но выплата долга Келлерману - это бизнес, и, если мы правда хотим выйти на новый уровень, то должны сделать это вместе.
O kadar ileri gitmek istememiştim.
Я не хотела переходить грань.
İleri gitme, Felix.
Не начинай, Феликс.
PES ETMEK ARASINDA İLERİ GERİ GİDİYORUM.
Я КОЛЕБЛЮСЬ :
İleri ve ateş!
Я сказал 7567.
İleri doğru yürüyorum.
Я шел прямо.
İleri daha da zorlaştırıyorsun, Katya.
Ты все усложняешь, Катя.
Zamanda ileri mi gidecek?
В будущее?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]