English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ K ] / Konuşmayacağım

Konuşmayacağım traducir ruso

668 traducción paralela
- Düşünüp taşınmadan konuşmayacağım.
- Не хочу поступать необдуманно.
Onun insanlara ve hayvanlara karşı aynı şekilde olan sevgisini konuşmayacağım. Evle ilgili verilen görevleri yerine getirmekteki gayretini de konuşmayacağım.
Я не буду говорить о его доброте к малым и большим... ни о его старнии в выполнении работ по дому.
Bir sigara alana kadar konuşmayacağım.
И не подумаю говорить, пока не получу сигарету. Спокойно.
Ölene dek konuşmayacağım.
- Я скорей удавлюсь.
Avukatım olmadan konuşmayacağım.
Полагаю, я больше ничего не скажу без адвоката.
Öyle bir yere geliyoruz ki artık seninle konuşmayacağım.
Знаешь, как бы я не прекратил с тобой разговаривать.
Gerek yok. Fazla konuşmayacağım.
Это не обязательно, я на пару слов.
Çok fazla konuşmayacağım.
Ребята, я много говорить не буду.
Seninle konuşmayacağım Ann. Sadece yanında olmak istiyorum.
Я не хочу разговаривать, я хочу быть с тобой.
- Sizinle bir daha konuşmayacağım.
- Можете не повторять.
Avukatım olamadan konuşmayacağım.
- Только в присутствии адвоката.
- Böyle mahrem bir konuda konuşmayacağım.
Я не буду обсуждать такие интимные вещи. Носит.
Ben de. Seni öldürebilirler, ben konuşmayacağım!
И я не скажу ни слова, если вас будут убивать.
Kimseyle konuşmayacağım.
Я не собираюсь ни с кем разговаривать.
Sizinle konuşmayacağım.
Я не буду с вами разговаривать
Döndüm Clemence, ama seninle bir daha asla konuşmayacağım.
Клеманс, я вернулся, но я не буду с тобой разговаривать.
Lütfen, Natalia hakkında konuşmayacağım.
Пожалуйста, не будем о ней.
Konuşmayacağım. Bayan Kintner'le konuşmalıyım.
Ларри, сделай что-нибудь...
Diğer ikisi hakkında konuşmayacağım.
- Они оба работали на Белый Дом? - Один работал.
Sizinle Haldeman ya da bir başkası hakkında konuşmayacağım.
Я даже не хочу, чтобы меня видели с кем-то из вас, ублюдки. Почему?
Seninle konuşmayacağım.
Я хочу поговорить с тобой.
Aksi takdirde, seninle asla konuşmayacağım
Детлев, или мы больше не увидимся
bunun hakkında konuşmayacağım!
- Ладно. - Я могу рассказать тебе.
Konuşmayacağım.
Мы всё уже обсудили, верно?
Pekâlâ, daha fazla konuşmayacağım.
Мне отрезать тебя?
Konuşmayacağım, İspanyol.
Но спикодаго.
Dilsiz olacağım. Bir daha kimseyle konuşmayacağım.
Я стану нем и больше никому не скажу ни единого слова.
Konuşmayacağım!
Молчи!
Bu yolculuk bitene kadar bir daha seninle konuşmayacağım!
Я с тобой не разговариваю до конца поездки!
Ne olumlu ne olumsuz beyanat yok, konuşmayacağım Sharon.
Шерон, я не буду ни подтверждать, ни отрицать, ни обсуждать
O kadar uzun konuşmayacağım.
Я на секунду.
Sana söyledim, artık bu konuda konuşmayacağım.
Еще раз повторяю, я не собираюсь это обсуждать.
Bir gün neden anlatamadığımı anlarsın. Ama konuşmayacağım, bu yüzden sorma.
Однажды, скоро, ты поймешь, почему я не могу, но я не скажу и не спрашивай меня.
- Bunu konuşmayacağım.
- Я не говорю об этом. - Хорошо.
beni Bea'nin son anlarından mahrum bıraktın sen seninle bir daha asla konuşmayacağım.
Из-за тебя я пропустил последние мгновенья жизни Би. Я больше с тобой не разговариваю!
Hayır, Judy hakkında konuşmayacağım.
Нет, я нe coбиpaюcь беседовaть o Джуди.
Bunun hakkında konuşmayacağım. Bunu yapmayacağım.
Я не буду разговаривать Не хочу
- Ve uzun öyküler anlatma. - Konuşmayacağım.
- Ладно, я буду нем.
Hımm, sanırım bugün konuşmayacağım.
Думаю, я сегодня пас.
Bu konuda konuşmayacağım.
Я не буду об этом говорить.
Tamam, şimdiden söylüyorum eğer şaka yapıyorsan, seninle bir daha konuşmayacağım.
Okей, вот что я тебе сейчас скажу если ты шутишь, ты мне больше не друг.
- Seninle bir daha konuşmayacağım!
- Я о ней и слышать не хочу!
Beni tutuklamanız önemli değil. Asla konuşmayacağım.
Можете меня арестовывать, я всё равно не буду говорить!
Bu konuda konuşmayacağım.
Я ничего не хочу говорить.
Ben de konuşmayacağım.
А ну и похуй. Я тоже буду молчать.
Yeri tespit etmesinler diye fazla konuşmayacağım.
Я не собираюсь дожидаться, пока вы засечёте, откуда я звоню.
Kalıyorum, ancak ikinizle de konuşmayacağım.
Я останусь здесь, но не буду с вами разговаривать.
Bu konuda konuşmayacağım!
Я не буду говорить с вами о Холдемане, или о ком-либо ещё.
Sana leke sürmeyeceğim ya da aleyhine konuşmayacağım.
Договорились, господин Дзиро?
Seni zorlamak istemezdim ama çocuklarımın önünde artık bu şekilde konuşmayacağını ümit ediyorum.
Не ругайся перед моими детьми.
Onunla konuşmayacağım.
Я не буду с ней разговаривать.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]