Ne durumdasın traducir ruso
281 traducción paralela
Bozuk param bitti Jeannie. Sen ne durumdasın?
У меня монеток нет.
Siz ne durumdasınız küçük bayan?
Что у неё, у маленькая леди?
Sen ne durumdasın.
А вы?
Şimdi. Bu ilkel telsiz ekipmanı ile ne durumdasın?
Управишься с примитивным радио оборудованием?
- Ne durumdasınız, Bay Scott?
- Как дела, м-р Скотт? - Отлично, м-р Спок.
Sen ne durumdasın, Kevin?
Как у тебя, Kevin?
Ne durumdasınız? Sen...
Как в целом?
Ne durumdasın, Haydut?
Эй, Бандит!
Ne durumdasın?
Как Вы себя чувствуете?
- Ne durumdasın Jake? - Her şey yolunda mı?
- Как дела, чемпион?
Rica etsem söyler misiniz tıbbi açıdan ne durumdasınız?
Сообщите мне каков ваш медицинский статус?
Evet, ne durumdasın?
Каково твоё положение?
- Ne durumdasın?
Как ты?
Bay Smith, ne durumdasınız?
Мистер Смит, как у нас дела?
- Ne durumdasınız bakalım?
- Как держитесь?
- Frankie, ne durumdasın?
- Эй Фрэнки, как твой груз?
Bu da iyi birşey. Will, ne durumdasın?
Ну, что скажешь?
Ne durumdasınız?
Как вы справляетесь?
- Ne durumdasın?
- Как ты?
Siz ne durumdasınız bilmiyorum ama... bugün kendimi şanslı hissediyorum.
Я не знаю как насчет вас... но я сегодня чувствую удачу.
- Ne durumdasın? İyiyim, iyi.
- Как самочувствие?
Ne durumdasınız, sekiz buçuk aylık mı?
Вы что, на восьмом месяце?
Şimdi ne durumdasın?
Как ты выглядишь теперь?
Muhteşem, ne durumdasın?
Как там? Тебе удобно?
Olivia, ne durumdasın?
- Оливия, что у тебя?
Ne durumdasınız?
Как дела у всех?
- Ne durumdasınız, Bartholomew?
- К чему ты клонишь, Бартоломью?
Şuradan bir sayfa okursan, ne durumdasın görürüz. Durun.
Если не сложно, прочитай страницу, чтобы мы определили твой уровень.
Siz ne durumdasınız?
Ну а ты? Да ладно.
Sen ne durumdasın?
Ты ничему не научился?
- Ne durumdasın? - Neredeyse üçünü de yerleştirdim.
- А у тебя что?
Cinsel olarak ne durumdasınız?
- Опишите свою половую жизнь.
Sen ne durumdasın?
Должно быть здесь.
İçeride ne durumdasın?
Как ты там?
Ne durumdasın?
Как Вы держитесь?
- Anlatmaya çalıştım... - Erv, sana bir şey soracağım... Tanık koruma işinde ne durumdasınız?
- Эрв, позволь узнать... как у вас продвигаются дела по вопросу защиты свидетелей?
Şehrin tanık koruma programını iyileştirmede ne durumdasınız?
Городская программа защиты свидетелей пересматривается?
Johnson, sen ne durumdasın?
Джонсон, что у вас?
- Ne durumdasın, 20?
- Где вы находитесь?
Ne durumdasın?
Как себя чувствуешь после этого?
Sen ne durumdasın?
Как твоя книга, кстати?
Çok az cephanem kaldı, efendim. Siz ne durumdasınız?
У меня очень мало боеприпасов, а у вас?
Sen ne durumdasın Preston?
как Вы сами Доктор Пресон?
Ne durumdasın, Maggie? Hayır!
Как ты, Мэгги?
Hank. - Ne durumdasın tatlım?
Хэнк... держишься, дорогой?
- Rickston Slade. - Ne durumdasın?
Вы в порядке?
Ne durumdasın ortak?
Ты как приятель?
Ne durumdasın?
Тебе не очень хорошо?
Ne durumdasın?
Как вы?
Ne? Şu anda yarışmada ikinci durumdasın.
Сейчас ты на втором месте.
Ne kadar umutsuz bir durumdasın, değil mi, Wade?
А ТЬI НЕ СЛИШКОМ САМОНАДЕЯН?
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48
ne duruyorsun 61
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30
ne duruyorsunuz 21
ne duydun 57
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48
ne duruyorsun 61
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30
ne duruyorsunuz 21
ne duydun 57