Onu bırakın traducir ruso
1,605 traducción paralela
Lütfen onu bırakın!
Помогите!
Durun! Hayır, onu bırakın.
Стойте, стойте, отпустите его.
Senin için en iyisiydi.Onu bırakın da buraya gelin, hadi.
Мешок ему на голову и запри его, пока он нам не понадобится.
Onu bırakın demiştim.
Я сказал вам оставить его.
- Onu bırakın! YaşIı o.
Мне нечем дышать.
Onu bırakın artık.
За него не волнуйся.
- Onu rahat bırakın!
Заткнись сейчас же!
Onu bana bırakın.
Позвольте мне.
Onu yalnız bırakırsak daha iyi olacağını düşünüyorum.
Как бы ни было, думаю, ей следовало уехать.
Bırakın onu.
Отпустите её.
Bırakın onu. Bırakın onu.
Пусть бежит.
Bırakın. Bırakın onu.
Не мешайте!
Ne istediğiniz alın ama onu rahat bırakın.
Ѕерите что хотите, но ее не трогайте!
Hey siz, bırakın onu.
Эй, руки прочь от него.
Bırakın onu!
Бpocь eгo!
Bırakın onu, Bayan Meinhof gazetecidir.
Фрау Майнхоф - журналистка.
Yani, eğer birini soymaya kaltığında, yanında sadece kuru sıkı taşıyorsan onu da karşındakine kaptırabiliyorsan ve karşındaki adamın gözüne kuru sıkı sıkmasına izin veriyorsan ki bu adamın sana çok yakın durduğu izlenimini bırakıyor bende evet, bu kesinlikle senin yumuşak oğlanlığından ileri gelen bir hatadır.
Я хочу сказать, что если ты грабишь кого-то, и у тебя только холостые, и ты позволяешь отнять у себя ствол, и позволяешь ему выстрелить себе в глаз холостым, для чего, предполагаю, стрелявший должен находиться достаточно близко, тогда, на самом деле, ты, гомосек, сам во всём виноват.
Bırakın onu!
Не трогайте его!
Mesela, bunu bana o aldı, çünkü gevrek kutularını açık bırakıp dururdum ve gevrekler de bayatlardı, ve bir gün eve geldiğimde, onu elinde bununla bekliyorken gördüm çünkü bu gevrekleri taze tutuyor.
Она купила мне это. Потому что я всегда оставлял мои коробки от хлопьев открытыми, и хлопья черствели. Вот однажды я вернулся домой, а она ждет меня с этой штукой в руках, потому что оно поддерживает мои хлопья свежими.
Bırakın onu.
Отпустите ее.
Bak, çocuğu burada bırakırsak ve onu bulurlarsa onların çocuğa ellerini sürmelerine izin vermemizden bu daha insancıl olur.
Слушай, если мы оставить пацана здесь и они найдут его, это более гуманный способ, чем отдавать его им в руки.
Rahat bırak onu! - Hasta mısın be?
- Не надо ее успокаивать!
- Angela, rahat bırakın onu.
Ладно, оставь его.
Bırak hayatını yaşasın, yoksa onu gerçekten kaybedersin.
Дай ей жить или я обещаю, я обещаю, ты потеряешь ее.
Onu çok iyi hatırlayamıyorum. Çünkü beni rezervasyona, yanına götürdüğü sevgilisine bırakıp gitti. Annem olarak bildiğim kadın.
почти не помнят. потому что я уехал с подругой, я рос на резервировании.., это - то, кого я знаю как свою мать.
Birinci adım ; Çocuğu alın, bir sokak köşesine götürün ve onu orada bırakın.
Первый шаг, вы берете ребенка, ставите его на углу улицы, и оставляете его там.
Onu rahat bırakın beyler.
Отстаньте от неё ребята, она важная птица.
Nasıl onu alır ve beni hayatta bırakırsın?
Как вы можете получить его и оставить меня?
Bırakın onu! - Bana bak! Bana bak!
Посмотри на меня!
Onu rahat bırakın, zaten Lucas olmayınca bu ev çok sessizleşmişti.
Оставьте его, дом опустел с тех пор, как Люка не стало.
- Çekil oradan. - Rahat bırakın onu.
А ну, вылезай!
- Bırakın onu!
! Оставь его!
Bırakın onu!
Отпустите её!
Onu rahat bırakın.
Оставьте его.
Bırakın da onu ikna etmeye çalışayım.
- Дайте мне по крайней мере возможность убедить его...
- Bırakın onu. - Sakin ol!
- Отпустите его.
- Bırakın onu! DerhâI karakola götürün!
- Отпустите моего сына!
Bırakın onu.
Это его друг. Ебит твою религию.
Sen onu düz tut, geri kalanını bana bırak.
Рули, а остальное - мое дело!
- Bırakın onu!
- Оставьте его!
- Onu serbest bırakın.
- Развяжите его нахуй, блин. - B21.
Onu serbest bırakın.
Просто развяжите его.
- Bırakın onu.
- Отпустите его.
Onu rahat bırakın?
Ну, серьёзно?
- Onu rahat bırakın bayan, bu kadar basit.
Сударыня, оставьте её в покое. Разве это так сложно?
Nasıl olacağını görmek için onu rahat bırakın.
Оставь ее в покое, пусть делает, что хочет
Bırakın onu.
Отпусти ее, Билл.
- Hayır, Onu rahat bırakın!
Нет! Отстаньте от нее.
Çocuklar bırakın onu, yararı yok.
Дети, оставьте, это бесполезно.
Bırakın onu! Bırakın onu!
Отстаньте от него!
- Onu rahat bırakın. Rahat bırakın.
- Пусть уходит!
bırakın 390
bırakın beni 769
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırakın geçeyim 78
bırakın gitsin 138
bırakın onları 26
bırakın geçsin 44
bırakın onu 283
bırakın geçelim 23
bırakın beni 769
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırakın geçeyim 78
bırakın gitsin 138
bırakın onları 26
bırakın geçsin 44
bırakın onu 283
bırakın geçelim 23
bırakın geçsinler 21
bırakın bizi 19
bırakın artık 17
bırakın gideyim 187
bırakın konuşsun 19
bırakın çıkayım 20
bırakın gireyim 19
onu bul 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
bırakın bizi 19
bırakın artık 17
bırakın gideyim 187
bırakın konuşsun 19
bırakın çıkayım 20
bırakın gireyim 19
onu bul 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu buldun mu 57
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu buldun mu 57
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33