Sorun olmaz traducir ruso
2,216 traducción paralela
Umarım senin için sorun olmaz.
Надеюсь, ты не возражаешь.
Umarım sorun olmaz ama dün Eddie'ninki kırılmıştı.
Надеюсь, вы не против, я видела, Эдди как вчера остался без своего.
Sorun olmaz.
Проблем не будет.
Sorun olmaz.
Это не проблема.
- Oltaya gelmedikçe bir sorun olmaz.
Она забудется, если мы не заглотим наживку.
Sonra gelip aniden "işim çıktı gitmem gerek sorun olmaz demi" diyorlar.
Тогда ты подойдешь и скажешь, что внезапно что-то случилось и мне нужно идти, хорошо?
Birkaç gün içinde olursa, sorun olmaz.
Через несколько дней он останется не у дел.
Sorun olmaz umarım.
Я надеюсь, это ничего?
- Sorun olmaz ama, eline sağlık Penny.
С этим я могу смириться. Отличная работа, Пенни.
- Sorun olmaz demiştin.
- Ты сказала, что все в порядке.
Bunları bir süre buraya koymam sorun olmaz, değil mi?
Не против, если я ненадолго это здесь оставлю?
Başka bir silahla denemek istersen benim için sorun olmaz.
если ты захочешь повторить с другим оружием.
- Lydia? Umarım sorun olmaz.
Надеюсь, это нормально?
Bu Bay O'Banion istediği bir şey değil. Onun için sorun olmaz.
Мистеру О'Бэнниону он не нужен, так что нет проблем.
- Sorun olmaz.
- Это не проблема.
- Burada rahatsan sorun olmaz.
Мы должны найти другое место, чтобы сделать это?
- Sorun olmaz, değil mi?
- Ты не против?
Rüşvet harcamalarıyla devam etmek benim için sorun olmaz. - Nijerya'nın Cheney'a karşı dosyaladığı.
Я был бы не прочь проследить, как Нигерия заводит дело по взяточничеству в Чини.
Eminim Dedektif Fonnegra için sorun olmaz.
Я уверен, что детектив Фоннегра будет не против.
Dikiş makinesi sorun olmaz dedim ama oluyordu.
Я притворялся, что машинка ничего не значит, но это не так.
Gitmem sorun olmaz mı?
А как же отрыв?
Uh, Steve, Hank'le görüşmem gereken- - özel bir mesele var da Senin için sorun olmaz umarım.
Стив, не мог бы ты - Я должен обсудить кое-что с Хэнком, если не возражаешь.
- Adam sorun olmaz diyor.
- А парень говорит, что подтолкнет.
Umarım sorun olmaz.
Надеюсь, вы не возражаете.
Sorun olmaz, ikinizde de aynı hastalık var nasılsa.
А что такого, у вас обоих вирус.
Sorun olmaz değil mi?
Вы не против?
Russell bu hafta sonu bizde kalacak merak ediyordum da sizin için sorun olmaz, değil mi?
Рассел приедет и пробудет здесь этот уикенд. Я просто хотела узнать, будете ли вы себя хорошо вести?
Sizin için "sorun olmaz" ne anlama gelir bilmiyorum o yüzden "normal olun" diyeyim ben.
Вообще-то, я не доверяю тому, что слово "хорошо" означает для каждого из вас, поэтому давайте скажем просто "нормально"?
Sorun olmaz.
Без проблем.
Eğer Henry'nin kalmasını istiyorsanız, sorun olmaz.
Если вам нужно оставить Генри - без проблем.
- Su sorun olmaz ama çimene adım atar atmaz seni tutuklaması için biraz SWAT birimini yollarlar.
Бассейн - нормально, но наступи на траву и за тобой приедет отряд спецназа
Laurel Lance... Artık sorun olmaz demiştin.
- Лорел Лэнс... ты сказал, что она больше не проблема.
Sorun olmaz, çünkü çok fazla şey...
С ним всё будет хорошо, потому что я положу побольше...
- Sorun olmaz.
- Всё хорошо.
Tek oda sorun olmaz.
Никаких проблем.
Pijama istemem sorun olmaz umarım.
Надеюсь, ты не против, я надела твою футболку.
- O zaman bir sorun olmaz.
- Это не должно быть проблемой.
- "Sorun olmaz" mış...
- Не должно...
Başka bir silahla denemek istersen benim için sorun olmaz.
Жду тебя в любое время с любым другим оружием.
Sorun olmaz yani. Değil mi?
Не должно быть проблем, правда?
Pizzacıya gitmemiz sorun olmaz, değil mi?
Ничего, что я пригласил тебя на пиццу?
Zaten barda maçı izlemek istiyordum. Adam da esaslı biri gibiydi. Biraz para kazanmak sorun olmaz dedim.
Ну, мы общались в баре, и я подумал, понимаете, выручить парня, и подзаработать немного.
Eğer hayvanın yüzünde gülücük yoksa sorun olmaz. Nolur gözleri de olmasın!
Лишь бы они не были слизкими, и боже, прошу, пусть у них не будет глаз.
Benim için sorun olmaz.
Хорошо, я не против.
Bence sorun olmaz.
О, это нормально.
Yok. Yok. Bu gece gelemesen de sorun olmaz.
Ничего страшного, если ты не сможешь сегодня ночью.
- Olmaz, Nathaniel sorun ne?
О, нет, Натаниель, что случилось?
- Evet, sorun olmaz.
Эм, да, в принципе не проблема.
Bu sorun olmaz.
Хорошо.
Hayır, sorun olmaz.
Нет, совсем нет.
Çünkü bu tarz bir sorun çıkaracağını biliyordum. Ki bu da işim için pek hoş olmaz.
Потому что я знал, что это приведет к такого рода неприятностям, которые не совсем хороши для бизнеса.
sorun olmaz mı 17
sorun olmazsa 18
sorun olmaz değil mi 17
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
sorun olmazsa 18
sorun olmaz değil mi 17
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
sorun değil 4528
sorun degil 26
sorun 297
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorunlar 17
sorun ne 3390
sorun mu var 211
sorun olur mu 68
sorun değil tatlım 17
sorun degil 26
sorun 297
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorunlar 17
sorun ne 3390
sorun mu var 211
sorun olur mu 68
sorun değil tatlım 17