Sorunlar traducir ruso
8,987 traducción paralela
İnsanlarla gerçek ilişkiler kurmanı engelleyen sorunların var senin.
Пока вы не разберётесь со своими проблемами, у вас не будет нормальных отношений.
Şirketi satın aldığın takdirde onların sorunları senin sorunun haline gelecek.
Если бы вы их купили, их проблемы стали бы вашими.
Kendi sorunlarımız vardı.
У нас были свои проблемы.
Hanımefendi, kız arkadaşı olur. Sağlık sorunları için sürekli vekaleti bende onun. - Ne kadar beklemesi gerekecek?
она его подруга я его доверенный по вопросам здоровья как долго нам надо ждать?
Sammy'nin mirası konusunda sorunların çözülmesine sevindim.
Я очень рада, что с наследством Сэмми всё удачно разрешилось.
- Hayır mı? - Dediklerimi kafana sok, Regina senin sorunlarını çözmekten usandım.
- Позволь кое-что прояснить, Регина...
- Benim sorunlarım mı?
Я больше не стану решать твои проблемы. Мои проблемы?
Ama kavga etmenin sorunlarımızı çözmeyeceğini hemen anladık farklılıklarımızı bir kenara koyup önceliği Emma'ya verdik.
Очень даже настоящей. Но мы очень быстро поняли, что она не решает ни единой проблемы. Поэтому мы отложили наши разногласия и подумали в первую очередь об Эмме.
Bana güvenip sorunlarını anlatarak kafanda ona hiç yer bırakmadın.
Доверившись мне, тебе не хватило времени думать о нем.
Hayır Jax, başına gelen sorunları düzeltme fırsatı bu.
Нет, Джекс, это твой шанс исправить то, что с тобой сделали.
Devrim ve İç Savaşla ilgili şeylere bayılır, Jefferson'dan ufak bir altındı yapıp özür dilersin ve göçmenlikle ilgili bütün sorunlar ortadan kalkmış olur.
Любит всё, что связано с революцией, гражданской войной и так далее. Процитируешь Джефферсона, извинишься за всю эту эмиграционную путаницу.
Kişisel bir şey paylaştığınızı anlıyorum ve böyle güzel anları bozmaktan nefret ederim ama benim de kendimce acil sorunlarım var.
Смотрю, у вас тут что-то личное и я не хочу прерывать этот милейший момент, но у меня есть проблемы поважнее.
Hadi bunu bırakalım Burada daha büyük sorunlarımız var.
Оставим это. У нас тут проблема посерьезнее.
Çünkü bu işi kendi başımıza halletmek istedik. Başımıza açılan tüm sorunların nedeni senin bir şeyleri kendi başına halletmek istemen,... şimdi de bunu Mike'a öğretmeye mi karar verdin?
"Хочу сам всё исправить" – это причина всех наших с тобой проблем, и теперь ты учишь этой фигне Майка?
Sana bir şey söyleyeyim Jack. Onun da herkes gibi kendi sorunları var.
У каждого свои проблемы, и у него тоже.
İlkel bir gezegen olduğu için, ilişkideki sorunlar...
Это примитивная планета, так что их дисфункции.. о...
Beyaz-insanların sorunları, Morty.
Пфф. Проблемы белых, Морти.
Daha büyük sorunların var.
У тебя огромные проблемы
Gerçek ilişki kurmanı engelleyen sorunların var senin.
Пока вы не разберётесь со своими проблемами, у вас не будет нормальных отношений.
Son zamanlarda polis şehrin sorunlarını çözmekte ne kadar etkili ki?
Насколько эффективно была полиция в решении проблем города в последнее время?
Çünkü ikinizde burada oturup konuşacaksınız, ta ki aranızdaki sorunları çözene dek.
Потому что вы будете сидеть здесь до тех пор, пока не разберётесь со своими противоречиями.
Geri döndüğümde, siz ikiniz sorunlarınızı çözememişseniz, aklınızı başınıza toplamaları için bir grup Mirakuru askeri bulacağım.
Если вы не выясните отношения к моему возвращению, я найду толпу намиракуренных солдат, чтобы они вбили в вас хоть немного ума.
Umarım sorunlarımızda, arkadaşlarımıza güvenmenin yararları hakkında bir ders çıkarmışızdır.
Думаю, мы получили урок о том, что нужно доверять друзьям свои проблемы.
Ve şimdi bir fırsatım var çekip gitme ve tüm sorunları kendimle götürme fırsatı.
И сейчас у меня есть возможность, чтобы просто свалить, и забрать все проблемы с собой.
AB ekonomik sorunlarını bizimle görüşüyorlar.
Они консультируют нас по экономическим вопросам ЕС.
Toplumun sorunlarını bir canavar filmine yansıtması filmlerine farklılık katıyor.
Вплетение общественного комментария в фильм о монстрах обеспечило фильму большой резонанс.
Bir anlığına seçmenlerin her zaman gerçek sorunlar ile ilgilendiklerini ve skandallar hakkında hiç iştahlı olmadıklarını unutmuşum.
На минуту я забылся, что электорат больше заботят проблемы, нежели какие-то скандалы и интриги.
Ama Star City'nin sorunlarına karşı kör olmadığımı herkesin bilmesini istiyorum.
Но я хочу, чтобы все знали, что я не равнодушен к проблемам Стар Сити.
Ve bu programın sorunları çözmeye yardımcı olacağını düşünmesem bugün burada olmazdım.
И меня бы здесь не было если бы я не был уверен, что эта программа поможет их разрешить.
Kendimle ilgili bazı sorunları halletmeye çalışıyordum ama sana da anlatmak istiyorum.
Я просто должна была разобраться с проблемой сама. Но я хочу рассказать тебе всё.
Biliyor musun emin değilim ama dün gece Lily, Caroline'ı kaçırdı. Pek güzel olmadı, biliyorum sorunlarımız var ama bildiğim başka şeyler de var sen Lily'nin deli asileri gibi değilsin. Düşünüyordum da onu geri almama yardım eder misin?
Не уверен, знаешь ли ты, но прошлой ночью Лили похитила Кэролайн, не круто, и я знаю, что у нас были проблемы, но также я знаю, что тебе не нравятся закидоны Лили, так что я подумал, поможешь мне вернуть ее обратно?
Siz dünyanın en berbat oyun gecesini düzenlemekle meşgulken daha büyük sorunlarınız var.
Когда вы, ребята, приняли самую запутанную в мире игру у тебя есть проблемы побольше.
Ablanla sorunlarını gidermek istiyorsan direkt ona gidip konuşsana.
Снимай это. Если хочешь уладить всё со своей сестрой, просто иди и поговори.
"Filozoflar kral olmadıkça insanlığın sorunlarının sonu gelmeyecek"
"Бедам человечества не будет конца, пока не начнут царствовать философы".
- Kendi ailevi sorunlarım var.
У меня и своих проблем с семьей хватает.
Bir kahraman asla sorunlarından kaçmaz.
Нет. Герой никогда не бежит от своих проблем.
Ama şu an daha büyük sorunlarımız var.
Но сейчас у нас большие проблемы...
Rahmetli kocam ve benim bazı üreme sorunlarımız vardı.
У нас с покойным мужем был некоторые проблемы с фертильностью, и...
Üreme sorunları için mi? Rahmetli kocandan dolayı demiştin?
Вы сказали, муж покойный?
Beyfendi sizin çözülmesi gereken tıbbı sorunlarınız var ama burası hapishane değil ve sizi burada tutamayız... Felç geçiriyor.
Сэр, у вас серьезные медицинские проблемы, и их необходимо решить, но тут не тюрьма, и мы не можем вас здесь удерживать.
Biri gazeteci kurban Michael Hoffman için korkak demiş, çünkü 2011'de sorunlar başlarken Suriye'den kaçmış.
Кое-кто назвал Майкла Хоффмана, погибшего журналиста, трусом, когда он покинул Сирию в 2011, как только там начались беспорядки.
Geitman radikal eğilimler göstermese de ciddi mali sorunları varmış.
Дальше, хотя Гейтман и не выражал экстремистских наклонностей, у него были серьезные финансовые трудности.
Çünkü hiçbir ordunun çözemeyeceği sorunlarımız var.
Ибо у нас проблемы, которые ни одна армия не в состоянии решить.
Elbette her ülkenin olduğu gibi İtalya'nın da sorunları var ama benim görevim çiçekleri toplamak, otları değil.
Естественно, у Италии, как и у каждой страны, есть свои проблемы, но моя задача - подбирать котлеты, а не мух.
Toplumsal sorunlar üzerine çalışma yapmak istiyorum.
Хочу заниматься общественными проблемами.
Evlilik sorunları olduğuna dair de kayıt yok.
Нет сведений о проблемах в семье.
Oğlumun sorunları olduğunu biliyorum. Ama anlattığınız şeyi yapabileceğine inanamıyorum.
Я знаю, что у сына были проблемы, но я не верю в то, что вы предполагаете.
Yani, ona terapiye gittiğimi söylememi ve ve sorunlarım hakkında onunla konuşmam gerektiğini mi söylüyorsun? Böylece oturup beraber Kumbaya söyleyelim diye mi?
Предлагаете сказать ему, что я хожу к психотерапевту, и обсудить с ним мои проблемы, чтобы мы взялись за руки и спели вместе?
Sağlık sorunları.
Семейные обстоятельства.
Teknik Sorunlar
436 ) } Технические неполадки
Söyledikleri de tutuyor. Karl garip biri ve kadınlarla sorunları olduğu kesin,
И его алиби убедительно.
sorun değil 4528
sorun degil 26
sorun 297
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorun ne 3390
sorun olmaz 185
sorun mu var 211
sorun olur mu 68
sorun değil tatlım 17
sorun degil 26
sorun 297
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorun ne 3390
sorun olmaz 185
sorun mu var 211
sorun olur mu 68
sorun değil tatlım 17