Yaklas traducir ruso
15,159 traducción paralela
- Yaklaşık elli var mıydı?
- С полсотни-то наберётся?
Yaklaşıyorum.
Почти спустился.
Doğum günü yaklaşıyor.
Скоро у неё день рождения.
Üsse yaklaşık 800 metre var.
До базы около километра.
Yaklaşıyorlar. Siktir.
Они подбираются ближе.
Emin değilim, yaklaşık bir veya iki ay...
Не знаю, месяц, два?
Ama unutma düğün hızla yaklaşıyor.
Но не забывай, свадьба быстро приближается.
- Yaklaşıyoruz Constance.
М : Мы близко, Констанс.
Yaklaşık 20 bıçak darbesi var.
Около двадцати ранений.
Yaklaşıyorum. Neredesin? Evdesin değil mi?
Я почти приехал, где вы?
Yaklaşık... 30 yıldır, haklısın.
- За 30 лет, точно.
Daha uzaktan bir yaklaşım sergilemeyim.
Мне нужно больше свободы, чтобы смотреть в будущее.
İyi haber eşyaların satışından yaklaşık 70,000 dolar çıkardık.
Мы распродали вещей на семьдесят тысяч долларов.
Yaklaş iyice. Sırrımız vermut.
Наклониться очень близко к нему и шепнуть "вермут".
Yaklaş.
Подходи ближе.
Ben de Bay Bachman'a borçlarının değerini sordum. - Yaklaşık olarak 713,000 dolardı.
Я потребовала у мистера Бахмана подробную выписку по его долгам, которые составили, округляя, семьсот тринадцать тысяч долларов.
Yaklaşık bir saattir platforma bakıyorlar.
Они изучали платформу около часа.
Yaklaşık 4 ton çekiyor.
Он весит три тонны.
Yaklaşık 30 dakika önce bir koşul konuşmadan bir milyon bir dolarlık teklif verdiler.
- Примерно полчаса назад они предложили один миллион и один доллар с запретом на поиск другого покупателя.
Gördüğüm kadarıyla bu küçük fıstık yaklaşık 25 haftalık.
Судя по виду, маленькому человечку 25 недель.
Dostum ya, yaklaş biraz.
Да ладно, чувак.
- Yaklaşın.
- Подойдите.
Bitmiş olmaz ama yaklaşır.
Это еще не закончено, но уже скоро.
Yaklaşık 15 dakika sonra, yüzbaşı ve olayın sorumlusu olduğunu düşündüğümüz kartelin avukatı ile toplantım var.
Через 15 минут мы с капитаном встречаемся с адвокатом наркокартеля, который, как мы думаем, к этому причастен.
Yaklaşık bir ay önce kavga ettiler.
Месяц назад они поругались.
Yaklaşık bir saat orada oynamışlar ve eğlenmişler.
Они пробыли там примерно час, играли, веселились.
Fırtına yaklaşıyor.
Шторм надвигается.
Yaklaşık 20 yıldır falan Huntsville Cezaevinde müdür yardımcısı.
Последние лет 20 или около того он был помощником надзирателя в тюрьме в Хантсвилле.
Yanına yaklaşıp şöyle demem gerekti :
Так что я сделал первый шаг и сказал ему : КАРЛОС Так что я сделал первый шаг и сказал ему :
Yaklaşık bir dakikadır dizlerinin üzerine çökük haldesin ve hala bir şey söylemedin.
Тем не менее, примерно минуту назад ты склонился на колено и до сих пор ничего не сказал.
Evet, yaklaşık 10 yıl.
Около десяти лет.
İpoteği yaklaşık, 4 ay ödememiş..
Она не платит по кредиту уже месяца четыре.
Yani yaklaşık o kadar.
Где-то около того.
Tıbba yeni bir yaklaşım bu.
Это новый подход в медицине.
Bildiğim şey şu ki, harekete geçmediğimiz her saniye insanlığın sonu yaklaşıyor.
Но что я знаю точно, так это то, что каждую секунду нашего бездействия мы рискуем концом человечества.
Kaynağa yaklaşırlarsa kafaları patlar.
Их головы взорвутся, если они будут очень близко к источнику.
Burada. Yaklaşık bir saat önce geldi.
Прибыла около часа назад.
Ama bu hayranlık dönemi sona mı yaklaşıyor?
Но что, если столетия трепета теперь на исходе?
Sadece yap. Tüm gizli defterinin bir kopyasını almak yaklaşık 10 dakika alacaktır.
Это займет где-то 10 минут, на то чтобы скопировать содержимое блокнота
Kirsten, Jamie'nin öldüğü ana yaklaşıyorsun.
Кирстен, ты приближаешься к воспоминанию о смерти Джейми.
Yaklaşık beş yıl kadar önce, petrol olayında çalışan Dirk adında biriyle çıkıyordum.
Где-то пять лет назад, я встречалась с парнем, работающим на нефтяной вышке, его звали Дирк.
Yaklaşık 10 kişi etkilendi.
Несколько человек заразилось.
Yaklaşıyor ve yollarına çıkan her şeyi yok ediyorlar.
Они приближаются, уничтожая всё на своём пути.
Yaklaşık...
Это займёт...
Tek yapmamız gereken onları makine odasından uzak tutmak yaklaşık.
Всё, что нужно — держать их подальше от комнаты с машиной ещё...
Yaklaşıyor.
Буря всё ближе.
Kusura bakmayın, ama fırtına yaklaşıyor.
Простите, что прерываю, мэм. Буря всё ближе.
Şu an Lüks Bölgeye yaklaşıyoruz.
А сейчас мы въезжаем в главный район города.
Sonraki dönemeç yaklaşıyor.
Кого же выбьют следующим?
Size bakınca fark ediyorum ki görevimden çekilmemin vakti hızlıca yaklaşıyor.
Сейчас я смотрю на вас и понимаю, что очень скоро мне можно будет уйти.
İşiniz bittiğinde yaklaşık şöyle bir şeye benzeyecek.
Когда закончите... оно должно быть похоже на это.
yaklaşık 83
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyoruz 63
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaşmayın 75
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyoruz 63
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaşmayın 75