Yarım saat traducir ruso
2,303 traducción paralela
Arabaya yarım saat önce, kurbanın dükkânından birkaç blok ötede trafik cezası yazılmış.
Я не смог его отследить. Но есть горячий след. Полчаса назад на машину выписали штраф в двух кварталах от мастерской жертвы.
Yarım saat sonra toplantı salonunda görüşürüz.
Встретимся в аудитории через полчаса.
Yarım saat önce dönmüş olmaları gerekiyordu.
Они должны были вернуться полчаса назад.
Yarım saat içinde sahile çıkmış olabilir.
Он мог добраться до берега за полтора часа.
Çocuklar, O'Malley's'de, yarım saat sonra.
Через полчаса в "О'Мэлли".
Rigsby, O'Malley's, yarım saat sonra.
Ригсби, через полчаса в "О'Мэлли".
- Yarım saat sonra.
- Через полчаса.
- Koyayım be! Haydi, Drew. Zaten yarım saat geciktik.
Дрю, пойдем, мы и так на полчаса опоздали.
Yarım saat sonra görüşürüz.
Увидимся через полчаса.
Yarım saat sonra gelin nakit para elimde olacak.
Возвращайтесь через пол часа.. .. я приготовлю деньги.
Sadece yarım saat önce buradaydık, hiçbir şey değişmedi.
Мы были здесь пол часа назад, ничего не изменилось.
İnşallah, yarım saat.
Надеюсь где-то через полчаса.
Yarım saat orada olacağız.
Нас не будет полчаса.
Bugün harikaydın. Sophe, sıradan bir gözcülük görevim vardı yarım saat filan sürer demişlerdi. Seni bekletmek istemezdim.
Спаси мою жизнь и я спасу твою
30 yarım saat öncesi içindi. Mossad son teklifini yaptı.
30 было полтора часа назад, до того, как Моссад сделал свою окончательную ставку.
Böylece bütün gün onunla her yere gidebilir seksi elbiseler giymek istediğimizde veya yarım saat kondisyon bisikletine binmek istediğimizde de çıkarıp bir kenara koyabiliriz.
Днем носишь, и снимаешь, когда захочешь надеть что-нибудь секси, или часик на велике педали покрутить.
Buralarda dönerci varsa yarım saat sonra seni affedebilirim.
Ну ладно, если в ближайшие полтора часа принесёшь шаверму, я подумаю о твоём прощении.
Yarım saat gecikmeyle e-posta trafiğini ele geçirdik.
Мы перехватили письмо на полчаса позже, чем нужно.
Yarım saat daha sürer.
Полностью будет готово через полчаса.
Yarım saat sonrasına bir yemek rezervasyonumuz var.
У нас зарезервирован столик для ланча через пол часа.
Burada davet vereceğin zaman, geç kalmamak demek yarım saat önce gelmen demek.
Когда ты заказываешь ужин здесь, не опоздать значит прийти на полчаса раньше.
Yarım saat önce birlikte çıktılar.
Они уехали вместе около 30 минут назад.
Kalanlar için uçak yarım saat içinde kalkıyor.
Всем остальным : выезжаем через полчаса.
Yarım saat önce benimle çatı katında buluşman gerekiyordu.
Ты должна была встретиться со мной на чердаке полчаса назад.
Benim vardiya yarım saat içinde başlar.
Моя смена началась полчаса назад
Fancie'ye rezervasyon yaptırdım. Yarım saat içinde orda olmalıyız.
Я заказала столик в "Фэнси", пойдём через полчаса.
Yarım saat önce gittiğini gördüm.
Я видела, как они уехал полчаса назад.
Yarım saat sonra gelmenizde bir sakınca var mı?
Вы не заглянете через полчасика?
Özellikle, yarım saat boyunca nesli tükenmekte olan gelgit suyu midyelerinden bahsettiğin kısma bayıldım.
Мне особенно понравилась та часть, где ты в течение получаса рассказывал о находящихся под угрозой исчезновения мидиях.
Onunla sadece yarım saat görüşeceksin, anladın mı?
У вас есть полчаса на разговор с ним, понятно?
Fikrini değiştirmek için yarım saat dil döktüm ama kararını vermişti.
Я потратил пол-часа, пытаясь переубедить ее. но она сделала свой выбор.
Yarım saat önce 4 yaşında bir çocuk parktan kaçırıldı.
4-летний мальчик пропал из парка около получаса назад.
Yarım saat kadar oldu.
Полчаса назад.
Yemeğe yarım saat var!
Полчаса до обеда!
Yarım saat!
Полчаса!
Yarım saat önce evden çıktığımızdan beri tekmeleme hissi yok.
Я не чувствовала, как пинается малыш, с того момента, как мы выехали из дома около получаса назад.
Evet, bunu biz de düşündük, fakat roketten alınan veri, kasırgadan yarım saat önce fırlatıldığını gösteriyordu.
Ну да, мы тоже так подумали, но данные с зонда показывают, что он был подстрелен за полчаса до торнадо.
Duruşma yarım saat sonra devam edecek.
Судебное разбирательство возобновится через 30 минут. Что мне делать?
En fazla yarım saat.
Пол-часа, максимум.
Onu en az yarım saat oyalamalıydın.
Тебе нужно было задержать его хотя бы на полчаса.
- Ahbap, bu yarım saat önceydi.
- Раньше думали.
Yarım saat içinde burası polis kaynayacak.
Полиция приходит сюда каждые полчаса.
Yarım saat sonra uçak,... hava akımına kapıldı.
Полчаса в небе, и они попали в нисходящий воздушный поток.
Bu kanun yarım saat önce yasalaştı, Sayın Hakim...
Ваша честь, этот закон изменили полчаса назад, по моему мнению.
Yarım saat.
Через 30 минут.
Daha dört aylık değil miydi? Toplasan yarım saatimizi alır. Bilemedin bir saat.
У нее на все свое мнение.
Hey, tatlım. Unutma. Yarın saat 10'da görevi suiistimal davasını görüşeceğiz.
Милая, не забудь, завтра в 10 у нас встреча с адвокатом по делу о халатности.
Saat 08 : 46'da kurbanlarımız ve bu trajik günün isimsiz kahramanları için bayraklar yarıya çekilecek ve bir dakikalık saygı duruşu yapılacak.
Будут приспущены флаги и минутой молчания в 8.46 утра мы почтим память жертв, и погибших героев, в этот трагический день.
Anma töreni yarım saat içinde başlayacak.
Поминовение начнется через пол часа.
Baba, ekstra sipariş vermek istersen, Mike ditka kaburga üçlüsü yarın saat 5'te kapımızda olabilir.
Папа, если ты готов к дополнительным почтовым расходам, мы можем получит ребрышки Майка ditka здесь завтра к 5 : 00.
Peki, yarın saat üçte buluşalım.
- Ладно, встретимся завтра в 3.
yarım saat sonra 44
yarım saat içinde 16
yarım saat önce 29
yarım saat mi 17
saat 170
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
yarım saat içinde 16
yarım saat önce 29
yarım saat mi 17
saat 170
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 1 132
saat 18 42
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat 8 244
saat 22 41
saat 20 32
saat 4 173
saat 1 132
saat 18 42
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat 8 244
saat 22 41
saat 20 32