Zamanın traducir ruso
54,824 traducción paralela
Biraz zamanın var mı?
Есть минутка?
Jim, Cath'in vardiyalarının zamanına kendisinin karar verebileceğini düşünüyor.
Джиму нравится рассказывать мне, когда Кас может и не может работать.
Hala yanında olan iki kızın var biz yaşamaya devam ediyoruz. Sense zamanını bununla boşa harcıyorsun ve bu beni gerçekten sinirlendiriyor.
У тебя две дочери, которые все еще здесь, мы все еще живы, а ты потерял все, что у тебя есть, и это так меня злит.
Çok zamanını almamış.
Заняло не так много времени.
Bir elma bahçesini boydan boya geçer, ki zamanında o bahçenin elmaları, onları yemeyi bırakın, görenleri bile hasta ediyordu.
Она проходит вдоль плантации яблонь со столь кислыми плодами, что при одном взгляде на них сводит скулы.
- İkisi de. Hepimiziz. Çalışanların bunu zamanından önce fark etmesini istemiyorum.
- Я насчёт всех, но об этом не должны узнать раньше времени.
Onun dışındakiler zamanını ve zekânı boşa harcamak olur.
Всё прочее – пустая трата твоего времени и интеллекта.
Bizi sığınakta bıraktığın zaman psikopat olduğunu biliyordum ama aptal olduğunu düşünmemiştim.
Когда ты оставил нас подыхать в бункере, я знал, что ты псих, но не думал, что ты дурак.
Her zaman şeytanın suratına yumruk atmak istemişimdir.
Всегда хотелось набить Дьяволу морду.
O zaman neden buradasın?
Так зачем ты пришёл?
- O zaman bir geri zekalısın.
- Значит, ты тупица.
Yukarıdakinin bu işleri umursamadığını anlamam sadece biraz zaman aldı.
Я подумал, что только вопрос времени, когда эти козлы сверху пронюхают про дыру.
Zamanımız kısıtlı farkıında mısın?
Но время ведь поджимает, да?
Şu anki ruhsal durumunun farkındasın bir iki gün daha zaman tanımamız gerek.
Ты знаешь, в каком состоянии Триш. Давай повременим денек-другой.
Zamanımın çoğunu iş yerinden kızlarla Sally ve Tina ile geçirdim.
Большую часть времени я провела с двумя девочками с работы - Салли и Тина.
- Ne zaman dışarı çıktın?
А когда Вы пошли на улицу?
Dinle bak... Geçtiğimiz aylarda aramızda yaşananlar ne olursa olsun eğer bana ihtiyacın olursa her zaman buradayım.
Слушай, неважно, что произошло в эти последние несколько месяцев, если я все еще нужен тебе, я рядом..
- Sigara molasını ne zaman verdiniz?
В котором часу Вы курили?
Adamı hiç bir zaman rahat bırakmayacaksınız değil mi?
Не можете оставить его в покое, да?
- Evden ne zaman çıktınız?
В котором часу Вы вышли из дому?
Parti gecesi Axehampton'a ne zaman vardınız?
Так... Во сколько Вы приехали в Аксхемптон в тот вечер?
Bu konuda hemfikiriz şüpheniz olmasın ancak zamanımız daralıyor.
- Оу. Слушайте, мы все с этим согласны, но время на исходе.
Trish yakın zaman önce kocası Ian'la evleri ayırmıştı.
Триш недавно разошлась с ее мужем Иеном.
Bu insanların hepsini mengenenin ortasına koyar döndürmeye devam edip uygun basınca ulaştığında er ya da geç çatlarlar. Sadece zaman meselesi.
Ставишь всех этих людей в тиски, сжимаешь, начинаешь давить, и рано или поздно они расколются.
Ne zaman olacağını ne kadar süreceğini asla bilemiyorsun.
Никогда не знаешь, когда это произойдет и сколько времени займет.
Kondomları ne zaman kullandın Jim?
Когда вы использовали презервативы, Джим?
Hiçbir zaman iyi bir yalancı olmadın.
Ты всегда была ужасным лжецом.
Benimle zaman kaybetmeye devam ederseniz bunu yapan herifi yakalayamayacaksınız.
Если вы потратите время на меня, то упустите парня, который это сделал.
- Sen her zaman haklısın zaten.
Ты всегда права.
Zamanımın yarısı sana yetişmekle geçiyor.
Я просто потом это осознаю.
O zaman bana bu lanet yığını alevlendirmeyecek bir hikaye ver.
Тогда придумайте историю, которая не подпалит эту кучу дерьма.
Boşa zaman harcamayı bırakın... Şemalarla... Ve iplerle ve...
Хватит тратить время на... на схемы и веревочки и... возьмите...
Astımın ne zaman teşhis edildi Freya?
Когда был поставлен диагноз астма, Фрея?
Bay Poe yakın zaman içinde beni aradı.
Я говорил по телефону с мистером По.
Kişi ister genç, ister orta yaşlı olsun, mecaz ve gerçek anlam farkını bilmek her zaman işe yarar.
Неважно молоды вы или разменяли еще один десяток, вам пригодится знать разницу между этими двумя словами.
Örneğin ben kasvetli odamda benim için önemli olan çeşitli eşyalar biriktirdim. Baudelaire yetimlerine dair notlarım, seyahatlerim sırasında edindiğim birkaç mühim nesne ve bulanık bir fotoğraf. Beatrice adındaki bir kadının, uzun zaman önce çekilmiş bir fotoğrafı.
Так, в моей одинокой комнате, собраны дорогие моему сердцу вещи, включая все мои записи касательно сирот Бодлер, несколько важных вещих, собранных мною в путешествиях, и... старая, размытая фотография женщины по имени Беатрис,
Bir ihtiyacınız olursa bana her zaman...
Если вам что-то понадобится, Бодлеры, вы всегда можете со мной связаться...
Her zaman kalbimde ve bu kar tepeciğinde olacaksın.
Ты будешь жить в моем сердце... и этом снежном сугробе.
İşte birbirlerine uyduklarını da o zaman anladım.
И тогда всё сошлось.
Her zaman baban olacağım, sen de her zaman oğlum olacaksın.
я всегда буду твоим отцом, а ты - моим сыном.
Bunun için benden nefret etmeye, ne zaman başlarsın?
- И через какое время ты меня за это возненавидишь?
Makyaj yaptığın zaman, babanın seni duymadığını biliyorsun.
- Ты знаешь, что твой отец тебя не слушает, пока на тебе макияж.
Onu bırakmanın zamanı geldi.
Пришло время её отпустить.
Ne zaman maaş almaya başladın?
Когда это они начали тебе платить?
O zaman suçu kabullenip kapatacaksın mısın davayı, Monty?
Так ты собираешься признать вину, да, Монти?
Daha önce aile davalarında, davacı olan tarafın bir zaman sonra iş birliği yapma konusunda gönülsüz olduğunu çok gördüm.
Я раньше сталкивалась с семейными делами, в которых потерпевший наотрез отказывался содействовать моему офису.
Tam adamını biliyorum o zaman.
Тогда у меня есть идеальный кандидат.
O zaman evden çıkmayın.
Ну тогда не выходите из дома!
Bu saat, on binlerce potansiyel müşterinin reklamınızı izleyeceği bir zaman olacak.
Это прайм-слот с аудиторией в десятки тысяч потенциальных клиентов.
Karışıklık için kusura bakmayın ama karar vermek için çok daha kısa bir zaman olur diye düşünüyordum.
Простите, если ввёл вас в заблуждение, но я... я имел в виду гораздо более короткое время на размышление.
Islandığı zaman çocuklar kaymasın diye üzerinde pütür oluşturuyor.
Она создаёт текстуру, чтобы дети не поскользнулись, когда она намокнет.
zamanında 22
zamanın var mı 17
zamanın var 16
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanınızı boşa harcıyorsunuz 17
zamanın doldu 28
zamanını harcıyorsun 17
zamanı 41
zaman 286
zamanla 88
zamanın var mı 17
zamanın var 16
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanınızı boşa harcıyorsunuz 17
zamanın doldu 28
zamanını harcıyorsun 17
zamanı 41
zaman 286
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanım var 22
zamanımız azalıyor 34
zamanım olmadı 22
zaman geldi 92
zamanım yok 137
zamanlama 22
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanım var 22
zamanımız azalıyor 34
zamanım olmadı 22
zaman geldi 92