Şanslıydın traducir ruso
210 traducción paralela
Şanslıydınız...
- На этот раз вам повезло...
Sen şanslıydın, Huw.
Ты везунчик, Хью.
Şanslıydın.
Тебе повезло.
- Bu sefer şanslıydın.
- Тебе просто повезло.
Bu akşam cidden şanslıydın.
Тебе сегодня повезло.
Dostum, gerçekten de çok şanslıydın.
Ну и везет же вам!
Şu ana dek şanslıydın.
- Повезло же тебе!
Yine şanslıydın Hawk.
- Смотрю, тебе снова повезло, Хоук? - Как дела, Булл?
- İnanıyor musun? - Anahtar konusunda şanslıydın.
Повезло тебе с ключами.
- Sonra, her zaman şanslıydın.
- Ты все-таки совсем неплохо живешь.
Öyleyse, bu sefer şanslıydınız.
Ну, в этот раз Вам повезло.
Sen şanslıydın, Max.
Ты удачливый, Макс.
Şanslıydın.
Ты везунчик.
Herneyse, orada olduğum için şanslıydın.
Короче, тебе повезло, что я был рядом.
Bebek bu sefe şanslıydın.
На этот раз деточке повезло.
Bebek bu sefer şanslıydın.
Сейчас только 5 : 15.
- Evet, efendim, şanslıydınız, tam zamanında geldim.
- Да, сэр, тебе повезло, что я вовремя вернулся.
Bu sefer şanslıydın.
Повезло тебе, на сей раз.
- Çok şanslıydın.
- Тебе очень повезло.
- Şanslıydın.
- Тебе повезло.
Bu sefer şanslıydın.
Тебе повезло.
- Şanslıydınız!
- Вам повезло.
- Şanslıydın.
Вам повезло.
Biri aramıyor. - Önce şunu anlamalısın. Dean konusunda çok şanslıydın.
Ладно, для начала ты должна кое-что понять - тебе очень повезло с Дином.
Önceden erkekler konusunda çok şanslıydın., Ama onlar senin karşına çıktı.
Я считаю, что нужно перебрать многих, чтобы найти достойного кандидата. Я практически уверена,
Er yada geç Birisi seni bulacak. - Sen sadece şanslıydın.
Знаешь, рано или поздно кто-нибудь еще найдет тебя.
Şanslıydınız, bunu biliyorsun.
Вам просто повезло и вы знаете об этом.
Sen ve Bra'tac sadece şanslıydınız.
Тебе и Братаку просто повезло.
Bu seferlik şanslıydınız.
Тебе здорово повезло в этот раз.
Şanslıydın.
Вам повезло.
Konuşmalısın... Seni işe aldığı için çok şanslıydın.
Скажи, он же дал тебе работу.
Şanslıydın, tesadüfen isabet etti.
Тебе повезло, выстрел был только один.
Onun izini buldun Ve şanslıydın
Вы решили его разыскать. И вам повезло.
Şanslıydın ama kabul et.
Считай себя счастливчиком.
Bu defa şanslıydın, Bay Popo İzleyen.
На этот раз вам крупно повезло, мистер Ценитель чужих задниц. Ясно. - Алло?
Ama belki siz şanslıydınız. Sen, Mette ve ışığı gören bütün arkadaşlarınız!
Может быть, ты счастливчик - ты и Поул, и Кирстен... и Метте, и весь ваш грёбанный район Амагер, вы все верите в свет!
Babanın yaptıklarını düşünürsen, yine de şanslıydınız.
Учитывая, что сделал твой отец, тебе повезло.
Acı çektiğin bitkinlik dolu günleri yatakta geçirdiğin için şanslıydın.
Тебе повезло с испытаниями, и повезло провести эти месяцы в постели.
Belki de bir reform hükümetinin şehri devralıp çark politikacılarını yerinden ettiği ve şehir planlamasına yeni bir hız getirdiği yaşamının son döneminde çoğu papazdan daha şanslıydı.
¬ озможно, он был более удачлив, чем многие св € щенники. огда он был уже пожилым, правительство провело реформы, которые привели к изгнанию политиканов и аппаратчиков и вдохнули новую жизнь в городское строительство.
40 şanslı kişiden bir tanesi Farlan'ın karısıydı.
Жене Фардана повезло.
Bir zamanlar orada Kondrat isimli bir asker vardı, o çok şanslıydı. Cahil ve kabaların banyo yaptığını asla duymadım. Bu yüzden parazit taşırlar, ve bitlerin mekanıdırlar.
Раз однажды у солдата Еремеева Кондрата по невежеству, незнанью не слыхавшего про баню завелися паразиты, те, что делают визиты.
- Şanslıydın.
- Повезло.
Şanslıydın, Kurn.
Эй, Кёрн, ты счастливчик!
Bir müzik kariyerine sahip olmanın tutkusunu ağırlarken Viyana'ya çalışmaya gitmiştim ve şanslıydım ki Schuppanzigh tarafından öğrencisi olarak seçildim.
В то время я теши себя мечтами о музыкальной карьере. Я поехал в Вену учиться и был достаточно удачлив... Быть принятым в Шупензиха в качестве ученика.
Şanslıydınız.
Нет, нам повезло.
Dünya'ya kayıtlı olan tüm gemileri kontrol ettik. Şanslıydık. Rotasını öğrendik.
Мы проверили все корабли с портом приписки Земля, и нашли его летный маршрут.
Ben bile takma kol alacak kadar şanslıydım. Orum, Borg kopyalama aracını kullanarak oluşturdu.
Мне очень повезло, я получила протез руки, который изготовил Орум, используя репликатор боргов.
En son çok şanslıydın.
Но сегодня не твой день! Ты везунчик.
Leela, bu kez şanslıydık, ama daha dikkatli olmalısın.
Лила, на сей раз нам повезло, но тебе стоит быть поосторожнее.
Sanırsınız ki marangoz işler yolunda gittiği için şanslıydı.
Вы, конечно, думаете что столяру крупно повезло, что всё так сложилось что ему повезло зайти именно в этот банк.
Oliver faturalarını bu özellikler sayesinde ödediği için şanslıydı.
К счастью для Оливера, это хорошо оплачивалось.
şanslı 131
şanslısın 256
şanslıyım 72
şanslısınız 85
şanslıyız 73
şanslı adam 21
şanslı mı 26
şanslıydım 39
şanslı günümdeyim 16
şanslıydık 25
şanslısın 256
şanslıyım 72
şanslısınız 85
şanslıyız 73
şanslı adam 21
şanslı mı 26
şanslıydım 39
şanslı günümdeyim 16
şanslıydık 25