Şaşırtıcı traducir ruso
2,836 traducción paralela
Ve paranızın yetmediği yeni bir yere hızla taşınıyor olmanız şaşırtıcıdır.
Удивительно, как быстро придется переехать в новый дом, который вам не по карману.
Aslında bunu da şaşırtıcı buluyorum çünkü metinden hiç belli olmuyordu.
Что, если честно, меня удивило, потому что этого абсолютно не видно в тексте.
Bu kadar ileri gitmen şaşırtıcı.
Шокирован, что ты забрался так далеко.
Güzel ve şaşırtıcı bir sürpriz oldu.
Это был такой неожиданный и приятный сюрприз.
Ah, bu kadar gecikmesi şaşırtıcı.
Оу, я удивлен, что это заняло у нее так много времени
- Evet. O şaşırtıcı oldu.
Это было неожиданно.
Bu şaşırtıcı.
ты смог меня удивить.
Şaşırtıcı.
Для меня это неожиданно.
Şaşırtıcı.
Боже мой.
Sen bizim bu inanılmaz, şaşırtıcı derecede ağır kapıdan çıkıp gitmemizi ve hiç geri gelmememizi istiyorsun.
Ты хочешь, чтобы мы ушли отсюда очень быстро через эту удивительно тяжёлую дверь и никогда не возвращались
Bana yakın yaşta, birinin bunu söylemesi çok şaşırtıcı.
Даже непонятно, в кого он такой. Явно не в свою старушку. Нет.
- Şey, bu şaşırtıcı oldu.
Ну, это сюрприз. - Правда?
Şaşırtıcı değil.
Не удивительно.
Şaşırtıcı derecede gevrektiler, ama tam olarak plan ne?
Они были удивительно хрустящими, но каков именно будет план?
Burası şaşırtıcı derecede eve benziyor.
Тут поразительно уютно.
- Evet, ve şaşırtıcı şekilde kız işi.
- Да, и неожиданно женственны.
Çok şaşırtıcı oldu bu.
Тут нечему удивляться.
Bizim gizli dünyamızdaki birkaç sır şaşırtıcı.
Удивительно, насколько мало секретов в нашем мире разведки.
O kadar küçük beyni olmasına rağmen şaşırtıcı derecede ağır.
Удивительно сильно сказано для человека с небольшими мозгами.
Burada bulunmak eski anıları canlandırdı, gerçi bu şaşırtıcı, ne de olsa geçen sefer kafamı vurmuştum.
Прибывание тут возвращает так много памятных моментов, что удивительно, учитывая то, что последний раз, когда я был ( а ) здесь, меня ранили в голову.
- Şaşırtıcı derecede iyi, Doktor Cale.
– Совсем неплохо, доктор Кейл.
- 36 evet, ama şaşırtıcı bir farkla...
Размер тоже 36-й, но...
Fransa'da değil, ki bu şaşırtıcı da değil.
Во Франции нет. Удивляться нечему
Kendimi şaşırtıcı derecede yükümlü hissediyorum.
Я испытываю поразительное количество обязательств.
Hannibal bu şaşırtıcı derecede kabaca!
Ганнибал, это невероятно бестактно!
Bir sosyal görevli için şaşırtıcı derecede bir empati yoksunluğu.
Удивительное отсутствие сочувствия для социального работника.
Kalp, şaşırtıcı derecede zayıf bir organ... Yine de güçlü bir hayat sembolü.
Поразительно постный орган, сердце, и в то же время, настолько убедительный символ жизни...
Ve sonra, daha çok bacağım ve kolum olsun diye dua edeceğim. Üzerimizde olup biten, doğanın şaşırtıcılıkları ve mucizelerine şükrediyorum.
А после я буду молиться изо всех сил, чтобы рассеять зловредные интриги, в которые они нас затащили.
Ne şaşırtıcı ama.
Какой сюрприз.
- "Şaşırtıcı olduğunu duydum."
- Я слышал кино отличное.
Şaşırtıcı bir şekilde kötüydü.
Ну, все равно фильм был супер-пупер... супер-пупер... плохим?
33 yaşında kariyeri şaşırtıcı derecede hızla toparlanabilmiş bir adam.
Ему 33 года, и его карьеру можно описать в двух словах.
Gençler hakkında başka şaşırtıcı teorilerin var mı?
У тебя есть другие потрясающие теории о молодых людях?
Bölümümüzün çalışan devri oldukça yüksektir yani Marilyn'in o kadar kalabilmesi şaşırtıcı.
Ну, текучка персонала в нашем деле очень высокая. Даже удивительно, что Мэрилин протянула так долго.
Acımasız mafya babası Russo ve sevgi dolu aile babası olan Russo arasındaki şaşırtıcı farklılık hiçbir zaman Mancuso kardeşlerin öldürüldüğü güne kadar ortaya çıkamamıştı.
Такое ужасное противоречие между Руссо - безжалостным гангстером и Руссо - любящим семьянином, никогда не было более очевидным, как в тот день, когда были убиты братья Манкузо.
Bazen şaşırtıcı ve belki de kaçınılmazdır.
Но порой они удивительны и неизбежны.
NYDSA'daki ilk haftam. Üniversite hakkındaki en şaşırtıcı şey, tıpkı lise gibi olması.
Моя первая неделя в НИАДА, что самое удивительное в колледже, так это то, что здесь всё совсем как в старшей школе.
* Şaşırtıcı değil, tüm dünyam sensin *
* И, без сомнения, ты для меня целый мир *
Yani, William, sanırım kazanan şaşırtıcı şekilde belli, onurlandır mısın, ve Lincoln'daki sonsuz oylama montajının aksine hızlı olsun.
Ну что, Уильям, хоть и ошеломляюще очевидно, кто выиграл, не окажешь ли ты честь, и, в отличие от нескончаемого и долгого голосования, как в конце "Линкольна", сделаем всё по-быстрому.
Çok şaşırtıcı.
Скорее удивительным.
Hiç şaşırtıcı değil.
Это не сюрприз.
Şaşırtıcı bir şey değil.
Едва ли это удивительно.
Bir rahibe için şaşırtıcı ustalıkta ve ölümsüz.
И чрезвычайно ловко развязывает узлы.
Şaşırtıcı bir sesin var.
У тебя волшебный голос.
Bu çok şaşırtıcı.
О, это самое непонятное.
Çünkü kardeşin Michael'dan çok şaşırtıcı bir telefon aldık.
Потому что мы получили довольно странный звонок от твоего брата, Майкла.
Ve her seferinde de inanılmaz şaşırtıcı.
и удивительной, каждый долбанный раз.
Yalnız yaşıyormuş, evindeki oyuncaklara bakılırsa şaşırtıcı değil.
Жил один, что странно учитывая то, что его квартира полна игрушек.
Ama ne kadar şaşırtıcı olsa da, Wade'le gerçekten mutluyum.
Но как бы удивительно это не звучало, я очень счастлива с Уэйдом.
Çünkü şaşırırtıcı derecede doğru bir tanımdı.
Потому что это удивительно точное описание.
Şaşırtıcı derecede durumu iyiydi.
Удивительно прагматичной.
şaşırtıcı değil mi 16
şaşırdım 114
şaşırt beni 22
şaşırmadım 144
şaşırma 16
şaşırdın mı 129
şaşırdınız mı 32
şaşırmış görünüyorsun 21
şaşırdım 114
şaşırt beni 22
şaşırmadım 144
şaşırma 16
şaşırdın mı 129
şaşırdınız mı 32
şaşırmış görünüyorsun 21