A man died traduction Turc
543 traduction parallèle
- Well, a man died right in front of me.
- Hemen önümde biri ölmüştü.
A man died from looking at his wife.
Kendi karisina baktigi icin oelen var.
I'm sorry a man died, but why should you go into mourning for him?
Bir adam öldüğü için üzgünüm, fakat onun için yas tutmak niye?
- A man died is what happened.
- Evet, oldu : Bir adam öldü.
- I'd be admitting that a man died...
- O zaman itiraf...
A man died.
Bir adam öldü.
A fine man, but then he died.
İyi adamdı ama öldü.
Died of a stroke, old, old man.
Kalp krizinden ölen yaşlı adam. "
This here old man just lived a life and just died out of it.
Buradaki yaşlı adam, bir hayat yaşadı ve sonra öldü.
I come from a man who died in piety.
Yanından geldiğim adam tam bir teslimiyetle öldü.
Because of that, a man has died.
Onun yüzünden bir adam öldü.
Well, in my book, he died a much richer man than you'll ever be.
Bence o öldüğünde sizden çok daha zengindi.
"They knew that the tree is known by its fruit, and that injustice corrupts a tree that its fruit withers and shrivels and falls at last to that dark ground of history where other great hopes have rotted and died where equality and freedom remain still the only choice for wholeness and soundness in a man or in a nation."
"Onlar ağacın meyvesinden tanındığını,..." "... adaletsizliğin ağacı çürüttüğünü,... "... meyvesinin kuruyup, büzüştüğünü ve... "
There was a man back up home, and after he died, his dog wouldn't eat or drink.
Bizim orada bir adam vardı o öldükten sonra köpeği yemeden içmeden kesilmişti.
First, it was my old man, died kicking and screaming in a nut house... then my brother, and after that, it was taking care of me.
Önce babam bir tımarhanede delirerek öldü. Sonra da ağabeyim. Ondan sonra da hep bana baktı.
The first time you're out with a man, you tell him your father died of alcoholism.
İlk kez çıktığın bir adama babanın alkolden öldüğünü anlatıyorsun.
Hasn't been a man around the house since the cat died.
Kedi öldüğünden beri bu eve erkek girmemişti.
After her husband died, she married a man in Kurashiki.
Kocası öldükten sonra Kurashiki'den bir adamla evlendi.
There's a man on the rack now, a kinsman of your mother's, who, before he died, screamed her name.
Asıl eziyet çeken, ölmeden önce annenin adını haykıran bir erkek akrabası.
I was already a grown man by the time you were born and momma died.
Sen doğup annem ölünceye kadar erişkin bir adam olmuştum bile.
Bishop Dresev was the man who just died a few months ago... just before his trial.
Piskopos Dresev şu duruşmasından hemen önce ölen adam değil mi?
A man in London died yesterday, with the stigmata of Hiroshima on his body
Dün Londra'da bir adam öldü. Vücudunda Hiroşima'nın utanç izlerini buldular.
The man died in a dust storm, the same as anybody's death.
Herhangi biri gibi, tozlu bir fırtınada öldü.
A dead man has to stay as he died.
Ölü bir adam, öldüğü gibi kalmalı.
The man who died was a great Cossack, and never forget it.
Ölen adam büyük bir Kazaktı, ve bunu hiçbir zaman unutma.
If the doctor said the poor man died of a heart attack...
Doktor onun kalp krizinden öldüğünü söyledi.
We had seven brothers in our country, of whom the first died a married man without issue, bequeathing his wife to the second.
Tanıdığımız yedi kardeş vardı. İlki evlendi ve öldü. Çocuğu olmadığından karısını kardeşine bıraktı.
Every day, a man has died for thinking they were about to arrive.
Her gün geleceklerini düşünerek birileri ölüyor.
Such a man could not have died at the stake.
Böyle bir adam kazıkta ölmüş olamaz.
They told him a man had died.
Ona bir adamın öldüğünü söylediler.
A rich man died....... left a lot of money here the richest one of the cementery
Zengin öldüğünde geriye bir sürü mal mülk bırakır. Mezara kadar boşuna dememişler!
Just think, when the poor man died he was dumped into a pauper's grave, like a dog.
Bir düşünün. Zavallı öldüğünde çöplüğün tekine atılmış, sanki bir köpek gibi.
[Man Narrating] I shall never forget the weekend Laura died. A silver sun burned through the sky like a huge magnifying glass.
Kızgın bir güneş büyük bir büyüteç gibi her yeri kavuruyordu.
A man who died of old age at 45 and who never saw more than $ 10 at one time in his whole life.
45'inde yaşlılıktan ölmüş ve hayatı boyunca 10 dolardan fazla toplu para görmemiş bir adam.
You tell me a 61 - year-old man has just died.
61 yaşında bir adamın öldüğünü söyledin.
Yes, there was a man named Conchis, but he died years ago.
Conchis adında biri vardı, evet. Ama yıllar önce öldü.
- Your father died like a man.
- Baban erkek gibi öldü.
He died a rich man.
Ama zengin öldü.
In which you talk of meeting a man in a café and of how your wife took these pills and died of them, and you found her dead.
Kafede konuştuğunuz adam... karınızla buluşmuş... eve geldiğinizde... onu ölü buldunuz.
He died. a free man to the end... in the federal penitentiary at Lewisburg.
Pensilvanya Lewisburg Federal Hapishanesi'nde ölümüne kadar özgür bir adam olarak yaşadı.
He was a good man, I reckon, your man who died.
Öyle sanıyorum ki, ölen erkeğin iyi bir adamdı.
Thanks to him, not a single man in our unit died.
i Onun sayesinde, bizim birlikten tek bir adam bile ölmedi.
She was deceived and then abandoned by a man and she gave the child to another family to raise but the baby died from a fever.
Bir adam tarafından kandırıldı ve sonra da terkedildi. Bebeğini büyütsün diye bir aileye verdi ama bebeği ateşli bir hastalık yüzünden öldü.
It seems the man who killed your mother died months ago in New Zealand and named you and your sister heirs to a decent fortune.
Görünüşe göre, annenizi öldüren adam, aylar önce Yeni Zelanda'da ölmüş... ve hem sizi hem kız kardeşinizi büyük bir miras için varis olarak seçmiş.
If you find an application filed by someone who died as a child the one who filed it might be our man.
Çocuk yaşta ölmüş biri tarafından doldurulmuş bir başvuru formu varsa... o kişi aradığımız adam olabilir.
A nazista dutch was died e a man of the Gestapo was wounded.
Bir Flaman Nazisi öldü, bir Gestapo üyesi yaralandı.
Half a million German civilians died in Allied bombing raids, another half million at the war's end.
Yarım milyon sivil Alman, müttefik bombardımanında hayata gözlerini yumdu. Kalan yarım milyonu da savaşın sonunda.
A man has died and he has been denied.
- Bir adam öldü... ve inkâr edildi.
Only today... a man of 60 died... upon the virgin body... of the girl he embraced.
Sadece bugün... 60'ında bir adam öldü... Bakir bedeninin üzerinde... Kucakladığı kız.
Tom had just died, and I did not want another man in my kitchen with a cookbook.
Tom yeni ölmüştü ve mutfağımda yemek kitabıyla başka bir adam istemedim.
"And if Christ is God become man... " he nevertheless died as a man... " and not as God.
Ve eğer İsa, Tanrı'ysa ve insan olmuşsa, o zaman ne insan olarak, ne de Tanrı olarak ölmemiştir.
a man 569
a man and a woman 41
a man after my own heart 23
a man like you 17
a man is dead 38
died 275
died in 24
a man and a woman 41
a man after my own heart 23
a man like you 17
a man is dead 38
died 275
died in 24