English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / A thousand times

A thousand times traduction Turc

1,445 traduction parallèle
I wanted to call you a thousand times over the last 8 months.
Son 8 ay içinde seni binlerce kez aramak istedim.
Miss Jones, I've told you a thousand times, there's nothing I can do.
Size binlerce kez söyledim. Yapabileceğim bir şey yok.
Heh, it's only about a thousand times better, am I right guys?
Bin kat daha iyi, doğru değil mi çocuklar?
Nothing you haven't done a thousand times before.
Önceden yapmadığın bir şey değil.
( INDIFFERENT GRUNT ) Please, make me write something on the chalkboard a thousand times!
Lütfen, tahtaya bir şeyi bin kere yazdırın.
YOU TOLD ME A THOUSAND TIMES!
Bana defalarca söyledin!
I'VE ASKED MYSELF WHY A THOUSAND TIMES.
Kendime nedenini bin kez sordum.
You know, that was stunning or, you know, gorgeous okay, you know, I've heard that a thousand times.
Bilirsin işte ; çok güzeldi, harikaydı pekala, bunu binlerce defa duydum.
- I told you a thousand times.
- Sana bin kere söyledim.
I've heard this a thousand times.
Bunu binlerce kez duydum ben.
Yes I may have sucked your dick about a thousand times.
Evet, şeyini yüzlerce kez emdim. Ne olmuş?
Well, the tide's been in and out a thousand times since, lt's never budged, I've been there, I touched it, I felt it, ln your dreams, lass!
Akıntı binlerce kez gelip gitti ama o sopa hiç kımıldamadı. Oradaydım. Ona dokundum, onu hissettim.
I've only heard it about a thousand times from you.
Bunu binlerce defa söyledin.
History's taught us that a thousand times.
Tarih bize bunu binlerce kere öğretti.
Hasn't this all been explained to you a thousand times?
Bütün bunlar sana binlerce kez anlatılmadı mı?
a thousand times ; why to live.
Ne diye yaşayacağım ki?
A thousand times yes.
Binlerce kez evet.
Lyle, I have shown up late and left early a thousand times.
Lyle, belki bin kez geç gelip erkenden çıktım.
It was a thousand times better.
Bin kat daha güzeldi.
I've told you a thousand times Ludo, don't take me a "Stranger" to the toilet.
Ludo, sana bin kez "Strange" lerimi tuvalete götürme dedim.
I answered the same things a thousand times.
Bu soruları bin kez cevapladım.
You think if we loved a thousand times, we'd see a thousand different worlds?
Soyo,... bin kere de aşık olsak yine de bin farklı evren mi görürdük?
To those who fall a thousand times for one moment of success.
Bir anlık başarı için binlerce kez düşenlere...
A thousand times, no.
Bin kere hayır.
Malu, honey, didn't I tell you a thousand times that I don't want you to play with that kid?
Malu, Sana onunla oynamamanı söylemiştim.
I've told you a thousand times, Malu.
Sana tekrar söylüyorum.
I told him a thousand times.
Bin kere söyledim.
I've gone over the details a thousand times in my mind.
Ayrıntıları kafamda bin kere gözden geçirdim.
I have mastered the elements a thousand times in a thousand lifetimes.
Binlerce ömürde binlerce kez elementlerde ustalaşmıştım.
I've heard it about a thousand times.
Bin defa duydum.
They're solved by guys like me asking a thousand questions a thousand times, catching people telling lies every time.
Cinayetler benim gibi binlerce soruyu binlerce defa soran adamlar tarafından çözülür, böylece her defasında insanları yalan söylerken yakalarsın.
If I've heard that sound once, I've heard it a thousand times.
Bin kez duyduğum bir ses o.
I have been over this and over this a thousand times, and I am certain with every fiber in my body that I couldn't have done anything differently.
Bedenimdeki her zerremle eminim ki başka türlü hareket edemezdim.
It looks like she's folded it and unfolded it at least a thousand times.
Bunu en az 1000 kez açıp katlamış.
Well, I've seen every one a thousand times.
Her birini bin defa görmüşümdür.
You know, screw all the cops all right, a thousand times.
Tüm polislerin canı cehenneme, hepinizin.
I've made duck I'orange a thousand times.
Daha önce binlerce kez portakallı ördek yaptım.
Apparently, but a thousand times worse.
Görünüşe göre, ondan bin kat kötü.
Because of his illness, dr. Devine forgot to properly suture your fallopian tube, something he's done a thousand times.
Hastalığı yüzünden, doktor Devine senin kordonunu doğru düzgün dikmeyi unuttu, daha önce binlerce kez yaptığı bir şeyi.
Dad, I have asked you a thousand times not to pick me up in this car. I couldn't help it today, honey.
Baba kaç kere beni bu arabayla almamanı söyledim.
I've been to key largo a thousand times.
Key Largo'ya binlerce kez gittim.
THAT HASN'T BEEN SAID A THOUSAND TIMES BEFORE BY BURL IVES, GOD REST HIS SOUL.
Çünkü Burl Ives'ın bin kere söylemediği hiçbir şey söylemedik.
Replaying the shot you missed, the shot that ended our season, the shot you've probably made, what - - a thousand times?
Kaçırdığın o şutu tekrar tekrar mı atıyorsun? Sezonumuzu bitiren şutu. Bin kere atsan belki de bin kere girecek o şutu.
Same times a thousand, big guy.
Bin katı senin için geçerli, koca adam.
Accurate to a thousand yards, five times the range of your old Brown Bess
Dakikada 1000 mil. Eski Brown Bess'ten 5 kat daha güçlü.
More than ten thousand times a minute, in excess of six billion times a year, just in the United States, life is literally drained from so-called "food animals".
Dakikada on bin kereden fazla. Sadece Birleşmiş Devletler'de yılda altı milyondan daha fazla. Hayat "yemek hayvanları" ndan akıtılıp, alınıyor.
If I told her one time, I told her a thousand times...
Haydi.
A thousand words, a million times.
Binlerce kelime, milyonlarca kere
Mamacita, it's my father's same speech. I heard it a thousand times.
Anne babam hep aynı şeyi söylüyor.
I've seen it a thousand times.
Bunu binlerce kez gördüm.
I've personally seen red hit 18 times in a row, which, at your new no-limits table and his current doubling rate, that's like $ 262,144,000. -... thousand dollars.
Bir oyunda 18 defa kırmızıya vurduğunu gördüm ki bu senin yeni limitsiz masanda parasını ikiye katlaması demek ve bu da yaklaşık olarak 262.144.000 dolar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]