English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / All white

All white traduction Turc

2,281 traduction parallèle
Sarah claims that this baby is gonna come out all white and hairy... just like his daddy Andy.
Sarah'nın iddiasına göre ise çocuk babası Andy gibi... beyaz ve kıllı olacak.
You just think all white people look alike.
Bütün beyazları birbirine benzetiyorsundur eminim.
Hotel's bedding and towels were all white.
Hotelin yatak odası takımı ve havlularının hepsi beyazdı.
All black or all white.
Her şey ya siyahtır ya da beyazdır.
The baby is white all over.
Bebek, bembeyaz.
Is that what you're gonna do to all of your friends once you're thin enough to join the White Party?
Beyaz partilere katılmak için yeterince zayıfladığında bütün arkadaşların ile yapacağın bu mu?
Until then, please, direct all queries to the White House Communications Office.
O vakte kadar, lütfen tüm sorularınızı Beyaz Saray İrtibat Bürosu'na yönlendirin.
All of this was a big rap on the knuckles... of mainstream, white, staid, pool-in-the-backyard America.
Bu, beyaz ve doğru sistemin ve zengin Amerikan sisteminın götüne atılmış bir tekmeydi.
What if all this time they should have been looking for some guy with a white van?
Ya asıl aramaları gereken kişi beyaz kamyonetli bir adamsa?
All of our friends are white.
Tüm dostlarımız beyaz.
All in white...
Bembeyaz.
All right, now, this one has it all White walls, wire wheel covers, Wood grain, everything.
Pekala, bunda her şey var beyaz çizgili lastikler, ince telli jantlar ahşap iç döşeme, her şey.
I'm going to take my hush money... and I'm going to mount the first-ever all-white production of The Wiz.
"Sus parasını" alıp, ilk, sadece beyazlardan oluşan The Wiz yapımına yatıracağım.
I saw all those news trucks in South Central and I thought, "White person must've lost their dog."
South Central'daki haber ekiplerini gördüm ve "Beyaz biri köpeğini kaybetmiş olmalı" diye düşündüm.
All right, guys, we got a blue and white rolling in right now.
Pekala beyler, mavi-beyaz bir tane yanaşıyor.
All right, I'm not one of these people like your mother's friends up there in Beverly Hills with their ennui and their Vicodin and their white wine.
Annenin Beverly Hills'de sıkıntıdan Vicodin ve beyaz şarapla vakit geçiren arkadaşlarına gibi değilim.
Look, everyone, when they get out of the academy, thinks it's all black and white.
Akademiden mezun olan herkes, hayatı siyah ya da beyaz sanar.
All right, first of all, you have to stop using the "I'm not falling for no banana in my tailpipe" voice every time you imitate a white person.
Pekala, her şeyden önce, ne zaman bir beyazı taklit etsen, "Egzoz borumdaki hiç bir muza aşık olmayacağım." demeyi bırakmalısın.
Yeah, I've done all I can do, so I'm gonna leave the premises.
White? Evet, tüm yapabildiğim bu kadar artık burayı terk ediyorum.
I've been speaking with Mr. White here from the General Services Administration, and we've come to the conclusion that any reports we all write should be carefully worded.
Genel Yönetim Servisinden Bay White ile konuşuyordum. Ve şu sonuca çıkardık ki yazdığımız her rapor dikkatlice ifade edilmeli.
All the time or else next thing you know They'll be painting the white house...
Bakarsınız bir sonraki şey beyaz sarayı değişik bir renge boyamak olur.
All right, let's go visit our angry white friend.
Tamam, gidip şu kızgın beyaz arkadaşımızı ziyaret edelim.
You're an all-American white male.
Sen beyaz, gerçek bir Amerikalısın.
Reason I got kicked out of the corps, aside from all that shit with the missing tires, was because I didn't even like taking orders from a white man.
Çalınan lastikleri saymazsak ordudan atılma sebebim beyaz bir adamdan bile emir almaktan hoşlanmamamdı.
White marks on the neck, But they don't go all the way around,
Boynunda beyaz bir iz var ancak tüm boynu dolanmıyor.
Oh, yeah. Uh, heads up to all you white people out there.
Unutmadan, siz beyazlar için bir hatırlatma yapayım.
All right, a couple of beers and a white wine with half an ice cube for Princess.
Pekâlâ, 2 tane bira ve prenses için de yarım buzlu beyaz şarap.
All right, as you know, Friday is the annual white coat ceremony.
Pekâlâ, bildiğiniz gibi Cuma günü yıllık beyaz önlük töreni yapılacak.
Oh, just surfing the web, Watching all the white coat speeches,
- İnternette dolanıyorum tüm beyaz önlük konuşmalarını izliyordum.
And so you chase the small, white ball All day... Mm-hmm.
Sonra da bütün günü o küçük beyaz topun peşinde geçirirsin.
You're all in white, you hold a staff.
Beyazlara bürünmüşsün. Elinde asan. Hiç hoş mu hocam?
William White has shown us all what can be achieved when there is a strong will backed by a kind heart and deep pockets.
William White bize güçlü bir irade, iyi bir yürek ve dolgun ceplerle nelerin başarılabileceğini gösterdi.
Tell ya... things aren't so black-and-white when the walls are all splattered with red, are they?
Duvarlar kanla kaplı olunca her şey o kadar siyah beyaz olmuyor, değil mi?
If you surrender and raise a white flag there... All of you will be spared.
Teslim olur da beyaz bir bayrak kaldırırsanız hepiniz bağışlanırsınız.
Black, white, and weird all over.
Siyah, beyaz ve garipti.
All we know is he's white And he's angry. Yeah, I'm thinking republican.
Tek bildiğimiz şey beyaz olması, ve sinirli olması.
All anyone can agree on is that it's a white male, between 25 and 40.
Kesin olan tek şey 25-40 yaşları arasında beyaz bir erkek olduğu.
Okay. Well, listen, all I know is that white-supremacy thing you had going on before... that was on the money.
Dinle, tüm bildiğim o beyaz ırkın üstünlüğü inancın para içindi.
The dress I'm talking about was white, but it had red and blue abc's all across the front.
Bahsettiğim elbise de beyazdı ama üzerinde kırmızı ve mavi harflerle ABC yazıyordu.
Who are all these white people?
Kim bu beyazlar?
The dead girls are all in white.
Ölen kızların hepsi beyazlar içindeydi.
And right now y'all are stuck listening to this messed-up white boy Because whichever 14-year-old from Lafitte projects Is the next smiley Lewis- -
Şimdi bu berbat beyaz çocuğu dinlemek zorunda kalıyorsunuz çünkü Lafitte Toplu Konutları'ndan çıkıp yeni Smiley Davis olacak olan 14 yaşındaki çocuk Teksas'ın taşrasında bir yerde mahsur kalmış durumda!
If what you deserve is a white picket fence and your kids all around and a husband who loves you?
Ya hak ettiğin şey beyaz çitli bir bahçede etrafında çocukların ve seni seven kocanla birlikte olmaksa?
It gets white when mixed with water and all.
Suyla karışınca beyaz olur.
Generations ago, a white lion had roamed the valley, and there was peace and prosperity for all.
Nesiller önce, beyaz bir aslan vadide dolanıyordu ve orada barış ve refah vardı.
Gisani, the sangoma's son, would sit for hours listening to these stories, and as he stared into the fire, he wished for the return of the white lion and a better life for all his people.
Gisani, yani Sangoma'nın oğlu, saatlerce oturuyor bu hikâyeleri dinliyor, ve ateşe bakarak beyaz aslanın dönmesini ve halkı için daha iyi bir hayat diliyordu.
I'm really excited about it. The whole extended family, all dressed in white, In a single-file line down the staircase.
Maaile beyaz giyinip, merdivenin orada tek sıra hâlinde dizileceğiz.
Look at us here all in white.
Şu beyazlar içindeki hâlimize baksana.
After we'd land, we'd take all the white-dot bags
İndikten sonra, beyaz noktalı olanları alır,
And yesterday Ryan took all the white-dot packets
Dün Ryan tüm beyaz noktalı poşetleri aldı
Sir, it's all right here in black and white.
Efendim, hepsi burada, gün gibi açık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]