And fast traduction Turc
6,649 traduction parallèle
" But there's a horse, a real pretty one, and fast,
" Ama hızlı ve güzel bir at var ki,..
This thing hit so hard and fast, we're still trying to contain it.
Şu hastalık o kadar hızlı ve sert vurdu ki, hâlâ kontrol altına almaya uğraşıyoruz.
If you're gonna come at me, you better come hard and fast and be willing to go all the way, because I never lose.
Eğer bana saldıracaksanız benden kararlı ve hızlı saldırsanız iyi olur, çünkü ben kaybetmem.
If you was black, I'd bed you good and fast.
Eğer siyah olsaydın yatakta sana neler yapardım neler.
So, time after time, guys would do that first 4,000 feet, light and fast... thinkin'they're really studs.
Yani, zaman geçtikçe, çocuklar bu ilk 4.000 ayak, hafif ve hızlı yapardı...'düşünüyordum onlar çiviler gerçekten konum.
Light and fast.
Hızlı ve hafif.
Light and fast.
Hızlı ve hafif
..but with her reputation for hard drinking and drugs and fast...
Ama alkol ve uyuşturucu geçmişi...
Changing course and moving fast.
Rota değiştiriyor ve hızlı.
And we're going too fast!
Böylece çok hızlı gidebiliriz!
It's here and gone so fast.
Yarınlar, göz açıp kapayana kadar geçer
You have to chug a big pitcher of beer... and then you have to get through the course as fast as you can.
Büyük bira sürahisini dikip sonra engellerden olabildiğince hızlı şekilde geçmen gerekiyor.
And then the King did counter with a barrage of slashes and thrusts so fast and precise that the Step King had no way to parry.
Ve sonra Kral sayacı yaptımbölü bir baraj ile Ve böylece hızlı ve hassas thrustsAdım o Kral savuşturmak için bir yol vardı.
Put the wheel on the platform to stabilize it, then we get some kind of- - some kind of race to divert the water into the buckets and spin it fast enough to power the generator.
Sabitlemek için tekerleği platforma koyacağım, suyu bölmelere yönlendirip çarkı yeteri hızda döndürmek için de yatak yapacağım. Böylece jeneratöre enerji sağlamış olacağız.
And we're doing it really, really fast.
Ve bunu çok ama çok hızlı yapıyoruz.
So, if you're stopped while you're driving, and let's face it, you do drive fast, just give this to the officer, you won't get a ticket.
Eğer hızlı gittiğin için kenara çekilirsen bunu memura göster. Ceza yeme.
And you need to get on top of somethin'fast so you stop.
Önünü alabilmen için hemen bir hatunun üstüne çıkmalısın.
Either we die fast or we're eaten alive and turn into one of those things!
Ya çabucak ölürüz, ya da diri diri yenilip o şeylere dönüşürüz!
And that fast, Manager Dave McDaniels out of the dugout, on his way to the mound.
Bu atış sayesinde menajer Dave Mcdaniels yeraltından çıkıp tepeye doğru koşuyor.
It really is a giver of life, and we must protect it, because things are changing way too fast.
Bize gerçekten hayat veriyor... ve biz bunu korumalıyız... çünkü her şey çok hızlı değişiyor.
And Mommy turned it off really fast.
Annem de hemen kapattı.
Stay quiet, stay fast, and stay close. Okay.
Sessiz olun, hızlı olun ve birbirinize yakın durun.
This kid Jones is super fast, and he's killing Billy with just his left hand.
Bu Jones denen çocuk çok hızlı ve Billy'i sadece sol eliyle öldürüyor.
Gordon was fast and strong, sure, but he couldn't sustain any of that.
Gordon hızlı ve güçlü, tabii, Ama o bunun herhangi sürdürmek olamazdı.
Fast first and then slow, one doesn't understand what it wants.
Bir hızlı bir yavaş, kimse ne istediğini anlayamıyor.
And don't move too fast.
Fazla hızlı hareket etme.
Because my hands are blazing fast and also I will blast all my competitors weak ass moves.
cunku ellerim hızlıdır ve rakiplerimin zayıf hamlelerine ates puskurterek yenerim.
But you better eat fast,'cause I finished my miracle beans, and I want more!
Çabuk ye ama. Çünkü mucizevi fasulyelerimi bitirdim ve daha fazla istiyorum!
Be easy and then we're gonna put it in fast,
Yavaş ol ve sonra hızlıca içine yerleştirelim,
Then one boyfriend moved in, and he took a liking to me real fast, so she kicked us out.
Sonra sevgililerinden birisi bize taşındı. Benden çabucak hoşlanmaya başladı. Annem de ikimizi evden attı.
And Jenny, she jumped off me so fast... bam! She smacked her head right on that thing, knocked herself out.
Jenny de üzerimden öyle hızlı fırlamıştı ki kafasını tam oraya çarpıp bayılmıştı.
And eventually, because they liked what I was doing, they put me on the executive fast track.
Er ya da geç, çünkü yaptığım şeyi sevmişti beni özel hızlı yola koymuşlardı.
That it's all going too fast, and it could get away from us.
bu şey çok hızlı ilerliyor, ve bizden uzaklaşabilir.
He's fast and she's weird.
Oğlan hızlı kız da tuhaf biri.
Mostly guys left in a fugue state going on about old memories, worst fears, and "something too fast to see."
Çoğu kişi, amnezi durumundan, eski anılarını, en kötü korkularını yaşamadan göze görünmeyen çok hızlı bir şeyden bahsediyor.
In and out, fast and quiet.
Hızlı ve sessiz şekilde girip çıkmak.
I think fast, I talk fast And I need you guys to act fast if you want to get out of this.
Hızlı düşünüp hızlı konuşuyorum ve bu işten kurtulmak istiyorsanız çabuk hareket edin.
And you need to move fast.
Hızlı hareket etmelisiniz.
We tack as fast as we can and then...
Elimizden geldiğince hızlı tiramola yapacağız ve sonra...
And the next moment, everything went to fast-forward.
Ve sonraki an, her şey hızlı ileri gitti.
Read this and learn it fast.
Bunu okuyun ve hemen ezberleyin.
It's on your trail and it's coming fast.
Peşimde ve hızla yaklaşıyor.
It's just everything's changing so fast and I'm putting all this pressure on myself, you know?
Her şey çok hızlı değişiyor ve bütün baskıyı kendime yüklüyorum.
..and we hit it off. We became fast friends.
Çok iyi anlaştık, hemen arkadaş olduk.
Sometimes I think I'm a genius and I wish I could just fast-forward my life to the part where everyone knows it.
Bazen dahi olduğumu düşünüyorum... ve hayatımın ; herkesin bunu bildiği dönemine atlamak için can atıyorum
I'm brilliant with sequins and diamantés and I bet I can hem stitch as fast as you.
Payet ve pırıltılar konusunda üstüme yoktur ajur dikişi de en az senin kadar hızlı yapacağıma bahse girerim.
You said, can I drive fast and can I use a gun.
Dedin ki, arabayı hızlı kullanabilir misin ve silah kullanabilir misin.
And we were moving so fast.
Çok hızlı hareket ediyorduk.
It will, but it'll drain the charge fast... so once you're set, you flick the switch and it activates the signal.
Dayanır ama, şarjı çabuk bitebilir. Hazır olduğunda, düğmeyi kaldır ve sinyali başlat.
Thank you to every person who has prayed for my fast recovery... and a new life.
Hızla iyileşmem ve yeni bir hayata başlamam için dua eden herkese... teşekkür ederim.
almost overnight, transforming the way clothing is bought and sold.
Daha bir gün önce, Fast fashion ( Hızlı Moda ) denilen yepyeni bir uygulamaya geçtik, giysilerin alım satımını değiştiren bir sistem.
fast 937
faster 1890
fasten your seat belts 21
faster and faster 20
fasten your seat belt 23
fast as you can 38
fast forward 42
fast cars 26
fast asleep 26
and forever 16
faster 1890
fasten your seat belts 21
faster and faster 20
fasten your seat belt 23
fast as you can 38
fast forward 42
fast cars 26
fast asleep 26
and forever 16
and for us 23
and forgive us our trespasses 37
and for now 27
and fyi 64
and fuck you 55
and friends 41
and for all i know 16
and fourth 18
and for once 56
and father 32
and forgive us our trespasses 37
and for now 27
and fyi 64
and fuck you 55
and friends 41
and for all i know 16
and fourth 18
and for once 56
and father 32
and finally 517
and for some reason 87
and for good reason 43
and for whatever reason 27
and forsaking all others 18
and from now on 89
and for the record 267
and for dessert 24
and for the first time in my life 26
and for god's sake 35
and for some reason 87
and for good reason 43
and for whatever reason 27
and forsaking all others 18
and from now on 89
and for the record 267
and for dessert 24
and for the first time in my life 26
and for god's sake 35
and fire 35
and forgive me 21
and furthermore 69
and funny 55
and for me 98
and for the first time 59
and for that 299
and frankly 308
and for you 233
and forgive me 21
and furthermore 69
and funny 55
and for me 98
and for the first time 59
and for that 299
and frankly 308
and for you 233