And fyi traduction Turc
163 traduction parallèle
And FYI, you have a friend in New York.
Ve bu arada, New York'ta bir arkadaşın var - ben.
And fyi, I only had that surgery so you wouldn't have a grandmommy with matronly upper arms.
Ve bilgin olsun diye söylüyorum, o ameliyata kollarından etler sarkan bir babaannen olmasın diye girdim.
Oh, and FYI, I'm punching a cow right now.
Bu ara bilgin olsun, şu anda bir ineği yumrukluyorum.
- And FYI, honey, Steve came on to me.
- Bilgin olsun, tatlım. Steve kendisi geldi.
And FYI, your roll-on really worked wonders on my'rhoids.
Bu arada bilgin olsun deodorantın basurumda oldukça işe yarıyor.
And FYI, Bridget was very concerned when you fell off the truck.
Ayrıca bilgin olsun, sen kamyondan düşünce Bridget çok üzüldü.
And FYI, yes, I have three-way calling.
Bu arada bilginiz olsun, evet, üçlü teklifi aldım.
And FYI, Shannon and I have decided to wait till we're married.
Hem bilgin olsun, Shannon'la evleninceye kadar beklemeye karar verdik.
- And FYI, I am not your recycling bin!
Ve bilgin olsun diye söylüyorum ben senin "Geri Dönüşüm Kutun" değilim.
And FYI, I still want my pen back.
Bilgin olsun. Hala kalemimi geri istiyorum.
And FYI, those zapper things got a safety on'em.
He bir de bilgin olsun, şu silahların üzerlerinde emniyetleri var.
And FYI, you might want to watch that sarcastic tone of yours because dogs are very attuned to tone.
Bu arada sesindeki alaycı tona dikkat etmelisin. Çünkü köpekler tonlamaya çok duyarlıdır.
And FYI, mac and cheese is halfway to vomit.
Ve peynirli makarna şimdiden dışarı çıkma yolunda.
And FYI, I eventually hated second grade.
Ve emin olun, ikinci sınıftan nefret ettim hep.
Ok, Janice I'm going to need you to make sure Mr. Jeffers gets his meds, and FYI, don't lean over him, he's handsy.
Janice, Bay Jeffers'ın ilaçları aldığına emin ol, ve bilgin olsun, üzerine eğilme, elleri yerinde durmuyor.
Oh, and FYI, none of this means I like you or anything.
Oh ve bilgin olsun, bunların hiçbiri senden hoşlandığım anlamına gelmiyor.
And FYI, it's not her husband's or her boyfriend's.
Bu arada, ne kocasından ne de sevgilisinden.
Oh, and FYI, I happen to like the voiceovers on Grey's Anatomy, except for when they're really vague and generic.
Ayrıca bilginiz olsun, ben Grey's Anatomy'deki o konuşmaları severim. Anlaşılmaz ve yapma olanlar hariç tabii.
Okay, but I choose my friends, and FYI, you don't make the cut.
Tamam ama arkadaşlarımı kendim seçerim ve BO sen yeterince iyi değilsin.
You will never get away with that uniform, for start, and FYI, no drinking, no smoking, no alcohol.
Üniformanı o şekilde giymene izin vermezler, ayrıca içki, sigara, alkol yasak.
And FYI, that story's more last week than white skinny jeans.
Ve bilgin olsun, bu hikaye beyaz dar kottan daha geride kaldı.
And FYI, this place is very cold.
Ve bilgin olsun, bu yer çok soğuk.
And FYI, Angelica wears two tortoise shell barrs.
Ve bilgin olsun, Angelica iki adet kaplumbağa kabuklu firkete takar.
And FYI, you'd be lucky to have me as a daughter-in-law.
Ve bilginiz olsun, gelininiz olsaydım, çok şanslı olurdunuz.
And, FYI, that pesticide was outlawed by the EPA years ago.
Ayrıca, bilesiniz diye söylüyorum, o ilaç Doğal Yaşamı Koruma Derneği tarafından bir kaç yıl önce yasaklatıldı.
And, FYI, nothing happened last night. At least nothing I'm ashamed of.
Ve bilginiz olsun, dün gece hiç bir şey olmadı en azından utanacağım bir şey.
And, FYI, I'm not ashamed of anything.
Ve bilginiz olsun, utanacağım bir şey yapmadım.
- FYI, Abby Morgan's name is on this report because she threatened my life and didn't help at all and spent the entire week just verbally abusing me.
- Bilginiz olsun, Abby Morgan'ını ismi orada yazıyor çünkü beni tehdit etti ve hiç te yardım etmiyip bütün haftayı beni aşağılayarak geçirdi.
And, FYI, Lincoln had the jungle fever.
Ve, FYI, Lincoln'ün sıtması vardı.
So, I'm gonna need your Amex, and fyi, how about my own card?
Yani kredi kartına ihtiyacım var.
And seriously, fyi, you guys, this is not an excuse to get out of your regular activities.
Gözlerinizi iyi açın. Bu, normal işlerinizden kaçmak için bir mazeret değil.
And for your FYI, I'm cool for hanging out just as platonic friends or whatever.
Bil ki seninle takılmak isterim. Kankalar gibi ya da nasıl olursa.
fyi for you, Mr. Witter, the meeting's been pushed to 3 and Mr. Rinaldi's in your office and when you have a moment, I'd like a word.
Vaktiniz olduğunda sizinle konuşmak istiyorum.
FYI, I met some movie producers who think I'm the bomb... and they can't wait to get into the Kimber Henry business.
Bilgin olsun diye söylüyorum. Bomba etkisi yaratacağımı düşünen film yapımcılarıyla tanıştım... ve Kimber Henry'yi bu işe sokmak için sabırsızlanıyorlar.
fyi. Given a choice between death and attending my ex's wedding...
Ölümle, eski sevgilimin düğünü arasında seçim yapsam...
A couple hundreds acres. And you can't hack into an MK-1200 from the outside, FYI.
Bu arada, MK-1200'e dışarıdan giremezsiniz.
So it's just a matter of time before Torrell and his boys return with all of our weapons! FYI the Wraith have all gone.
Kısacası Wraithler gitti.
FYI, the carpet matches the drapes in color and length.
Bilgin olsun, halılar renk ve uzunlukta... perdelerle eşittir.
And just fyi, I spoke to my lawyer.
Bilmiyorum, Neden ona insan gibi davranmıyorsun demiş olabilir mi?
Just FYI, Doctors Morris and Pratt will no longer be working today.
Bilgin olsun, Doktor Morris ve Doktor Pratt bugün çalışmayacaklar.
And, FYI, guys are incapable of snippiness.
Ve bilgin olsun, erkekler umursamazdır.
And, fyi, I think Turner might be gay.
Ve haberin olsun, Turner eşcinsel olabilir.
And, fyi, if either of you ever calls me "grandmother" in public, I'll use my gun.
Ve haberiniz olsun, ikinizden biri bana herkesin içinde "babaanne" demeye kalkarsa, silahıma davranırım.
And BTW, which, FYI, means "By the way,"
BA, ki "Bu arada" demektir,
And some nude modeling, FYI.
Ve biraz çıplak poz verdim. Bilginize sunulur.
Fyi, a stick is still a misdemeanor, as long as it's not too pointy and weighs less than your run-of-the-mill rock.
Bilgin olsun, çok sivri ve koşmanı etkileyecek ağırlıkta olmadıkça... sopa suçtan sayılmıyor.
Fyi, he's into fast cars and Coldplay.
Bilginize sunulur ; ilgileri arabalar ve coldplay grubu.
But FYI : Charlie's a thief, a liar and I suspect something of a firebug.
Fakat bilginiz olsun, Charlie bir hırsız, bir yalancı ve kundakçı olduğundan şüpheleniyorum.
FYI, the hot water is inadequate on machine two, so colors only, and four is still releasing the fabric softener too early in the cycle, so I'd avoid using that for your delicates.
Bilgin olsun, sıcak su ikinci makinede az, orada renklileri yıkayabilirsin ve dördüncü makine hâlâ yumuşatıcıyı erken ekliyor yani, narin çamaşırların için onu kullanma.
Debbie's not gone, and just a quick FYI,
Debbie gitmedi. Ve bu arada bilginiz olsun...
And, FYI, it's called a venti because it's 20 ounces!
Ve bilgin olsun, ona venti diyorlar çünkü ağırlığı 20 ons!
and forever 16
and forgive us our trespasses 37
and for us 23
and for now 27
and friends 41
and fuck you 55
and for all i know 16
and fourth 18
and father 32
and for once 56
and forgive us our trespasses 37
and for us 23
and for now 27
and friends 41
and fuck you 55
and for all i know 16
and fourth 18
and father 32
and for once 56
and for good reason 43
and for some reason 87
and finally 517
and for whatever reason 27
and from now on 89
and forsaking all others 18
and for the record 267
and fast 161
and for dessert 24
and for the first time in my life 26
and for some reason 87
and finally 517
and for whatever reason 27
and from now on 89
and forsaking all others 18
and for the record 267
and fast 161
and for dessert 24
and for the first time in my life 26
and for god's sake 35
and forgive me 21
and furthermore 69
and fire 35
and funny 55
and for me 98
and for that 299
and for the first time 59
and frankly 308
and for you 233
and forgive me 21
and furthermore 69
and fire 35
and funny 55
and for me 98
and for that 299
and for the first time 59
and frankly 308
and for you 233