And john traduction Turc
6,095 traduction parallèle
Nemec and John Paul must have the key.
Nemec ve John Paul'da anahtar olmali.
Hooker and John?
Hooker ve John?
How many missing Jane and John Does are there, Lucas?
Kaç adet kayıp Jane ve John Does var burada, Lucas?
Anton definitely stole the Jane and John Does, and he murdered Dr. Gardner... that's clear.
Anton kimliği belirsiz cesetleri çaldı. ve Dr. Gardner... bunlar bariz.
Like you and John Alden?
Siz ve John Alden gibi mi?
Victoria Cooper, and John Tuttle.
Victoria Cooper ve John Tuttle. - Onları tanıyorum.
And John's a detective now.
John da Dedektif olmuş.
What about finn collins and john murphy?
Peki ya Finn Collins ve John Murphy?
I just need your John Hancock right here, and then I'll let you in on what's troubling you.
Sadece şurayı imzalaman gerek ve sonra canını sıkan şeyi söyleyeceğim.
John and Victor are helping me get better.
John ve Victor daha iyi olmam için yardım ediyorlar.
Then temple in Philadelphia and St. John's law in New York.
Philadelphia Temple ve Aziz John Hukuk Fakültesi New York.
We get the message to John Paul, we follow him to the location, we grab him and the passport chips, even if he can't crack the code.
John Paul'a mesaji verelim, onu mekana kadar takip edelim onu yakalariz ve pasaport çiplerini aliriz. O sifreleri kiramasak bile.
Pretty soon, Nemec is gonna find out that John Paul is dead, and when he does, you two need to stay out of sight.
Çok yakinda, Nemec John Paul'un öldügünü anlayacaktir ve anladigi zaman da sizin onun gözüne gözükmemeniz iyi olur.
We have records to prove you stole 12 John and Jane Does across the city to harvest their pituitary glands.
Hipofiz bezlerini almak için şehir genelinden kimliği belirsiz cesetleri çaldığını kanıtlayacak belgelerimiz var.
I need to find him, John, and I can't do it by myself.
Onu bulmak zorundayım, John, ve bunu tek başıma yapamam.
And you said Elton John.
Ve sen de Elton John'a söyledin.
Swiss eccentric who sought his dinner on the prairies and established the first major ascents in Yosemite.
İsveçli eksantrik John Salathe öncülüğünde yapılıyordu ve Yosemite duvarlarında ilk büyük tırmanışları o yaptı.
They noting the example of John Salathe of boldness and self confidence, Robbins and his company established a set of rules how they believed they had to scale the walls of Yosemite.
Önemli olan oraya nasıl çıktığındır. John Salathe'nin cesaret ve kendine güvenine dayanarak, Robbins ve ekibi, Yosemite yamaçlarına nasıl tırmanılacağına dair kendilerine göre bir dizi kural belirlediler.
- John stood his ground and continued up the limits
John yeteneğine sadık kalıp standartları zorlamaya devam etti.
So do as Reverend Mather asks and speak against John Alden at the trial.
Bu yüzden Papaz Mather ne diyorsa yapın, duruşmada John Alden aleyhine ifade verin.
It's no secret that John Alden has a cold and a willful hatred for us, for everything we believe and for our puritan community of saints.
John Alden'ın bize, inandığımız her şeye, azizlerden müteşekkil püriten cemaatimize karşı, soğuk ve inatçı bir kini olması sır değil.
And so, it was that a young John Alden severed himself from Salem and, rootless, faithless, and loveless, cast himself into the crucible of war, where he was captured by the heathen Indians.
Bu nedenle, genç John Alden'ın kendini Salem'dan tecrit etmesi, kafir yerlilerce esir alındığı yerde, köksüz, inançsız, sevgisiz bir şekilde kendini savaşın potasına bırakması gayet olağandı.
A snake in the grass is what John Alden was and what John Alden is.
John Alden'ın geçmişte ve zamanımızda ne olduğunu şöyle söyleyebiliriz : "Yüzünüze gülüp arkanızdan kuyunuzu kazan bir hain".
Mercy told us it was... it was John Alden who came I-in the shadows in the night, that he... he kissed and licked and bit every part of her.
Mercy bize, gecenin karanlığında gelerek her bir yerini öpen ve yalayan kişinin John Alden olduğunu söylemişti.
I know that so many of you find it hard to accept, impossible to believe that John Alden, son of one of our founders and a brave soldier in our defense, is guilty of malefic witchcraft.
John Alden'ın, kasabamızın kurucularından birinin oğlunun, savunmamızda görevli cesur bir askerin kara büyüyle suçlanmasını, birçoğunuzun kabul edilmesi güç ve inanılması imkânsız bulduğunun farkındayım.
And I dare John Alden to deny it!
John Alden'a da bunu inkâr etmesi için meydan okuyorum!
John could've killed our victim and then made up this story about swapping identities to cover his tracks.
John kurbanımızı öldürmüş olabilir izlerini silmek için bu kimlik değiştirme hikayesini uydurmuş olabilir..
And I can assure you, things are coming out of the shadows in a way we've never seen, John.
Ve seni temin ederim ki, daha önce hiç görmediğimiz şeyler gölgelerden yaklaşıyor John.
John told me to use the crystal that avenue today and appeared on the map.
John bana kehanette bulunmamı söylemişti ve haritada burası çıkmıştı.
- If john Takes you to the lab and you think They're gonna do something radical,
- Eğer John seni laboratuvara götürürse ve sana gerçekten bir şey yapacaklarını düşünürsen bana haber vermeni istiyorum.
If john takes you to the lab, and you think... If you really think they're gonna do something radical...
Eğer John seni laboratuvara götürürse ve eğer sana gerçekten bir şey yapacaklarını düşünürsen- -
I've had quite enough sentiment from John Barrymore and I'm starving.
John Barrymore'dan yeterince duyarlılık aldım ve açım.
Unofficially, he told me "John Cameron" was a legend and that you've been disavowed.
Resmi olmayarak ise, Cameron'ın bir efsane olduğunu ve senin de MI6 tarafından inkar edildiğini söyledi.
Same paper Elton John uses to publish his first editions combined with their exclusive 25-year-old German ink, and embossed in gold leaf.
Elton John'ın ilk baskısında yayınlamak için kullandığı kağıt ile aynı. Altın yapraklı kabartma ve Almanların seçkin mürekkebiyle birleştirildi.
We got John, Paul, Mike, and Paige.
John, Paul, Mike ve Briggs.
♪ John and Mary, husband and wife ♪
John ve Mary evli bir çifti.
John burke and tim kaufman,
- John Burke ve Tim Kaufman.
So, John told me about your brother and the sheikh.
John, kardeşinle Şeyh'i anlattı.
I need you to sit down with John Tucker and go through visas, protocol and the itinerary, okay?
John Tucker ile görüşüp vizeleri, protokolleri ve detayları halletmeni istiyorum.
John, his colleagues and a local health council established a program to ensure people had access to fresh, healthy produce.
John, meslektaşları ve yerel bir sağlık konseyi insanların taze ve sağlıklı ürünlere ulaşmasını sağlamak için bir program oluşturdu.
Honey, this was, uh... this was your Grandpa John's and I gave it to your daddy when... when he patched into the club.
Tatlım, bu deden John'a aitti ve kulübe girdiğinde babana vermiştim.
But your I.D. and the boarding pass I found in the trash can says your name is John Constantine.
Ancak çöpte bulduğum kimliğin ve biniş kartında adının John Constantine olduğu yazıyor.
You see, John... I've been waiting for you... and you found me.
Bak John, ben seni bekliyordum sen de beni buldun.
Something's got to change, John, and it's us that've got to do it.
Bir şeylerin değişmesi gerek John. Ve bunu yapması gereken biziz.
I went to the John, and I saw it myself.
John'a gittim, ve kendim gördüm.
And when I looked to see what was inside the salve, it was St. John's wort.
Merhemin içinde ne olduğuna baktım, sarı kantaron vardı.
Some "John Doe" Keller and I picked up.
İsimsiz herifin biri, ben yakaladım.
We got here, John, by way of your pernicious attacks on my railroad and my person.
- Demiryoluma ve şahsıma yaptığın alçakça saldırılarla bu noktaya geldik John.
John baptized Jesus in water, and if it was good enough for Jesus...
John İsa'yı suda vaftiz etti, eğer bu İsa'nın yeniden doğması için yeterince iyi olsaydı,
- In the meantime, John and everyone in the station will be killing themselves 24 / 7.
- Bu esnada John ve geri kalan herkes 7 / 24 deli gibi çalışacak.
Oh, no. She is not going to my school unless she changes her name and gets one of those John Travolta face transplants.
Adını değiştirip yüzünü John Travolta'ya benzetmeden benim okuluma gelemez.
john 11240
johnny 3120
johnson 513
johnnie 110
johns 43
john wayne 49
john smith 62
john f 23
john lennon 23
john henry 28
johnny 3120
johnson 513
johnnie 110
johns 43
john wayne 49
john smith 62
john f 23
john lennon 23
john henry 28
johnston 84
johnno 21
john doe 46
john cage 17
john paul 19
john watson 19
johns hopkins 16
john boy 29
johnny boy 53
john casey 23
johnno 21
john doe 46
john cage 17
john paul 19
john watson 19
johns hopkins 16
john boy 29
johnny boy 53
john casey 23
john locke 18
john alden 20
john's 29
john lakeman 17
and just like that 171
and jim 21
and jane 16
and just in time 18
and joseph 27
and just so you know 170
john alden 20
john's 29
john lakeman 17
and just like that 171
and jim 21
and jane 16
and just in time 18
and joseph 27
and just so you know 170