English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / And let's see

And let's see traduction Turc

2,358 traduction parallèle
The word says to let your light shine within me that they may see your good deeds and praise your Father in heaven.
Kutsal kitap, ışığınızın benimle parlamasını söyler iyiliklerinizi görebilir ve Tanrınıza cennette şükredebilirsiniz.
Let me get a few drinks up in y'all and then we'll see what's really going on.
Hepinize bi içki alıcam herkes rahatlasın
And now, then, let's see what the old clot has got.
Bakalım yaşlı budala neler almış.
Let's get out and poke'em where they're at, see what happens.
Gidip birkaç tanesini pataklayalım, bakalım ne olacak.
Uh, let's see... white van wherever I go, you and me always meeting out somewhere, never in the office.
Bir bakalım, nereye gitsem beyaz minibüs. Sen ve ben ofis hariç hep bir yerlerde karşılaştık.
All right, gentlemen... and lady... Let's fire this old gal up, see where she'll take us.
Hadi bakalım beyler, ve bayan yaşlı kızımızı çalıştıralım, bakalım bizi nereye götürecek.
Okay, doctor, let's cut this bad boy open and see what's inside of him.
Şu yaramaz oğlanı yar da, içinde neler varmış bak bakalım, doktor bey.
'Now let's see how this affects the outcome of the election'and how it impacts Chief Minister Yadav's chances...'
'Bakalım seçim sonucu bundan nasıl etkilenecek've Başbakan Yadav'ın şansı ne kadar zora girecek...'
Let's see "tomato" and then go to bed.
"Domates" e bakalım, sonra da yatalım.
Let's see... ( SINGING ) Round and round the cobbler's bench
Tamam.
Fine, let's mail out to the double and see, what have you done...
Tamam, çift kat sağlamlaştırıp ne olacağını görelim.
Let's see, we got, uh, we got assault, kidnapping and burglary for our friend, Kusen, and garden variety fraud for our psychic friend, Dalton Rand.
Bakalım, dostumuz Kusen için saldırı, adam kaçırma ve hırsızlık var,....... medyum dostumuz Dalton Rand için de sıradan sahtekârlık var.
Let's see--dr. Taub, foreman, chase, and hadley.
Bir bakalım, Dr. Taub, Foreman, Chase ve Hadley.
Let's go and hang her upside down and see if any murderers fall out.
Pekala gidip kadını biraz hırpalayalım. Bakalım hiç katil görmüş mü?
I've taken a picture of my colleague here and I'm just going to show it in front of the camera and let's see what happens.
Yarım yüzyıldır SETI projesi, Dünyadışı Varlıkları Araştırma İstihbaratı, tam olarak böyle yapıyor.
Let's get our patient's chest open and see why she arrested.
-... neden arreste girdiğini görelim.
And let's see what happens.
Ve neler olacağını gör.
Let's keep it at 50 and let's see.
Onu 50'de tutalım ve bir bakalım.
"lf you are willing to try an older guy, " let's meet and see what happens. "
"Kendinden daha yaşlı birine şans vermek istiyorsan, ben tanışmaya hazırım."
Okay, Walter, let's see what you got, and at this hour, it better be good.
Tamam Walter, ne bulduğuna bir bakalım, ve bu saatte umarım iyidir.
To let her know, yeah, there's trouble, And I see it, too.
Ortada bir sorun olduğunu bilmesini istedim ben de biliyordum.
The wife and I left for puerto vallarta the very next day for cinco de mayo, Let's see.
- Bakayım.
Let's see if we can figure out what that was and whether it killed him.
Bakalım onu öldüren şeyin ne olduğunu anlayacak mıyız?
Well, let's get through Houston first and we'll see, okay?
Önce Houston'ı halledelim, sonra düşünürüz.
Ladies and gentlemen, let's welcome back to Dallas the lady you've been waiting to see, the belle of Bristol, six-time Grammy winner, country superstar Kelly Canter.
Bayanlar baylar, görmek için beklediğiniz hanımı Dallas'ta tekrar içten karşılayalım. Bristol güzeli, altı Grammy ödüllü country yıldızı Kelly Canter.
Well, let's try and see if we can find out where he went, shall we?
Nereden geldiğini bulabilecek miyiz bir bakalım.
- No, it's a business trip, and Ojai is a family business, so let's let York see that.
- Pekala iş seyahati olabilir, çünkü Ojai bir aile şirketi ve York'a da bunu gösterelim.
Yes, let's wait a few days and see what happens.
Evet, birkaç gün daha bekleyip neler olacağını görelim.
And let me tell you something. If Nathan and I got divorced and he and Taylor showed up playing kissy-face, not only would I never see them again, nobody else would, either.
Bak sana bir şey diyeyim, eğer Nathan ve ben boşanmış olsak ve onunla Taylor, öpüşen kafalar şeklinde karşıma çıksalar, onları hayatımdan çıkarmakla kalmam, hayatlarının yok olmasını da sağlarım.
Well, let's see Taylor try and cook dinner with no pots and pans.
Görelim bakalım Taylor, tencere tava olmadan akşam yemeği hazırlayabiliyor mu?
And here we go, let's see what they've got.
Hadi bakalım neleri varmış.
Let's go up and see if anyone's home.
Bakalım evde kimse var mı.
Let's trigger the floor sensors and see if he comes.
Hadi zemin sensörlerini uyarıp, gelip gelmeyeceğine bakalım.
Let's see... one day, you're a revolutionary with your purple flowers, and now you're "I" for "independent"?
Bak sen şuna. Bir gün elinde mor çiçeklerle devrimci takılıyorsun. Diğer gün bağımsız takılıyorsun.
Let's see, a judge, a jury, the press and, oh, yeah, me!
Bir bakalım. Yargıç, Jüri, basın, bir de... ah, evet, ben!
Let's go and see his boss, get a second opinion.
- Evet. Gidip ikinci bir görüş için patronunu görelim.
Let's see you try and sit down.
Otur da seni görelim.
Get me a dossier on this new guy, and let's see if we can't keep the city from breaking out into an all-out mob war.
Şu yeni çocuğun evrak dosyalarını bana getir ve şehri yeni bir çete savaşından kurtaramayacak mıyız diye bakalım.
All right, let's do a practical demonstration and then you guys can see for yourself.
Tamam, hemen bir deneme yapalım böylece kendi gözlerinizle görmüş olursunuz.
Let's see what mischief Mutt and Jeff have been up to.
Bakalım haylaz Mutt ve Jeff neler yapmış.
And let's face it- - New Yorkers are famous for their "hear no evil, see no evil" attitude.
Ayrıca kabul edelim ki New York insanı 3 maymunu oynama yönüyle meşhurdur.
All right, let's see if anyone can corroborate her description, and let's make up a sketch, show it to Alex Peterman's family,
Pekâla. Bakalım bu tarifi destekleyecek birileri var mı. Ayrıca bir robot resim çizdirip Alex Peterman'ın ailesine gösterelim.
And let's see. Who's left?
Bakalım geriye kim kalmış?
Let's go and see it again.
- Hadi. Tekrar görelim.
Let's see, the person Rush Sr. killed was... homeless and nameless.
Rush'ın babasının öldürdüğü adam evsiz ve isimsiz biri.
Let's split up and see what's here.
Dağılıp burayı araştıralım.
Let's take him off bypass And see if these lungs can work on their own.
Bypass'tan çıkaralım ve akciğerler kendi kendine çalışıyor mu diye bakalım.
You could've thrown a party to celebrate getting over cancer and had a couple of lesbians steal your thunder. Let's see.
Daha kötü ne olabilirdi ki?
And let's see if this little girl floats.
Bakalım, küçük kız yğzebiliyor mu?
Let's look around and see if we can find any more clues.
Etrafı araştırıp, başka ipucu bulabilir miyiz bir bakalım.
You and the hospital won't let me see him. Now he's dead.
Siz de hastanedekiler de onu görmeme izin vermediniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]