See you again traduction Turc
14,441 traduction parallèle
It was good to see you again.
Seni görmek güzeldi.
It'll be good to see you again in your uniform, Bishop.
Sizin üniforma, Bishop ile seni görmek güzel olacak.
I never want to see you again.
Seni bir daha görmek istemiyorum.
I never thought I'd see you again.
Seni tekrar göreceğimi hiç sanmıyordum.
- Then we'd never see you again.
- O zaman seni bir daha asla göremeyiz. - Doğru.
And I will see you again.
Ki sizi yeniden göreyim.
He screws this day up, I don't want to ever see you again.
Bu günü berbat ediyor, seni bir daha görmek istemiyorum.
Josh Props, I know I'll see you again, so until next time.
Seni tekrar göreceğimi biliyorum, Josh Props. O yüzden, görüşürüz.
I said I do not wanna see you again!
Seni bir daha görmek istemediğimi söyledim!
- I'll see you again very soon, Roman.
- Çok yakında yine görüşeceğiz, Roman.
Never see you again.
Bir daha görüşmemek üzere.
I'll be so happy to see you again.
Seni tekrar görmek beni çok mutlu edecek.
And don't let me see you again.
Ve seni bir daha görmeyeyim.
Good to see you again. Welcome back!
Tekrar hoşgeldiniz!
Good to see you again, Dr. Sommerfeld.
Sizi tekrar gördüğüme sevindim Dr. Sommerfeld.
Nice to see you again, Krauss.
Seni tekrar görmek te güzel, Krauss.
- Good to see you again.
Sizi yeniden görmek güzel.
I'm very happy to see you again.
Seni tekrar gördüğüme çok sevindim.
It's good to see you again, my friend.
Seni tekrar görmek güzel, dostum.
I was, uh... I was hoping I was going to see you again.
Seni tekrar görmeyi umuyordum.
- Nice to see you again.
- Seni tekrar gördüğüme sevindim.
So good to see you again.
- Hoş geldiniz.
What a pleasure to see you again.
Sizi yeniden görmek ne büyük zevk.
Will I ever see you again?
Sizi yeniden görebilecek miyim?
Good to see you again.
Seni tekrar gördüğüme sevindim.
You think I should see her again?
Sence onu tekrar görmeli miyim?
You'll only run away from me again... this time when you see the scar across the width of my wrist.
Benden bir kez daha kaçacaksın. Bu seferki bileğimdeki yara izini gördüğün zaman olacak.
If I ever see you back here again, I'll report you to Homeland.
Seni burada bir daha görürsem İçişlerine bildiririm.
You're gonna see'em all again.
Herkesi tekrar göreceksin.
That you will ever see daylight again, do you hear me?
Güneşi tekrar görmenin tek çaresi o adam, duyuyor musun?
The sooner you make it to him, the sooner you get to see him again.
Ona ne kadar erken ulaşırsan o kadar erken görebilirsin.
You will never see that man again.
O adamla bir daha görüşmeyeceksin.
If I see you sniffing around here again... I will burn this pile of tin to scrap!
Tekrar buralarda dolaştığını görürsem bu teneke yığınını hurdaya çeviririm.
If you do not keep your promise... you will never see my children again. Okay.
- Sözünü tutmazsan bir daha çocuklarımı görmeyeceksin.
Didn't expect to see you and Jemima again so soon.
Sizle Jemima'yı bu kadar çabuk görmeyi beklemiyordum.
I told you I'm not gonna see him again.
Onu bir daha görmeye gitmeyeceğimi söyledim.
Or you will never see your son again.
Aksi takdirde oğlunu bir daha göremezsin.
And did you see Lynn again subsequently after you left these messages?
Peki bu mesajları bıraktıktan sonra Lynn ile bir daha görüştün mü?
That you might see yourself agreeing with him again... about my capacity.
Sanki benim potansiyelimle ilgili senin de onaylayacağın bir şey vardır beki.
Potter, I don't want to see you in here again.
Seni burada bir daha görmek istemiyorum Potter.
Where you're going, you will never see your mommy ever, ever again.
Öyle bir yere gidiyorsun ki, bir daha asla anneni görmeyeceksin.
I hope that you've come, and are ready to see me again.
Geldiğini ve beni tekrar görmeye hazır olduğunu umarım.
Good to see you again.
- Yeniden görüşmek güzel.
I see you were entertaining your idiotic pilgrims again today, Marya.
Bugün yine o ahmak hacılarla oyalandığını gördüm Marya.
Think! You may never see him again!
Düşünsene, belki bir daha hiç görmeyeceksin.
Do you think we will ever see him again?
Sence onu bir daha görecek miyiz?
We'll come again to see you tomorrow.
Yarın yine sizi görmeye geliriz.
Bet you never thought you'd see me again.
Sürpriz. Beni tekrar göreceğin aklına gelmezdi değil mi?
You will see him again.
Onu yine göreceksiniz.
As I told you before, we will see each other again.
Daha önce de söylediğim gibi, birbirimizi yeniden göreceğiz.
[VOICE] If you want to see the girl again, come to the control room.
Kızı tekrar görmek istiyorsanız kontrol odasına gelin.
see you next time 81
see you tomorrow 1475
see you later 3234
see you in hell 54
see you soon 953
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you in a bit 142
see you on the other side 84
see you tomorrow 1475
see you later 3234
see you in hell 54
see you soon 953
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you in a bit 142
see you on the other side 84