And p traduction Turc
151,787 traduction parallèle
I can come down whenever I want to. I just have to... dangle my body out over the edge and then reach blindly for that top rung of the ladder you're not supposed to use.
İstediğim zaman inebilirim ama bu köşeden vücudumu aşağıya sarkıtıp merdivenin kullanılmaması gereken üst basamağına görmeden uzanmam lazım.
Yes, let's put on our top hats and eat crumpets while we're on our way.
Oldu olacak silindir şapkalarımızı takıp yoldayken hamur tatlısı yiyelim.
Life expectancy three to four months, but he would like to check out before... and these are his words... "Shit gets real," which, of course, it will.
Tahmini, üç veya dört ayı kaldı ama şeyden önce çıkıp gitmek istiyor ve şöyle dedi : "Durum ciddi lan!" tabi öyle, ne sandın?
Wanted to make sure that you were using and that you weren't selling.
Satmayıp kullandığından emin olmak istedim.
So if you just, uh, sign there by the Post-It note, and I will take it and leave, and you will never see me again.
Şimdi, istersen eğer, post-it'in olduğu alanı imzala ben de alıp gideyim ve beni bir daha görme.
So, until we are dick up and flat broke, this is your life.
Yani, sıçıp batırıp, beş parasız kalana kadar, hayatın böyle.
I'm just doing this so you'll, like, shut up and leave me alone.
Bunu sırf çeneni kapayıp benimle uğraşmaman için yapıyorum.
The app will take all of the data on a person's phone and compress it, freeing up 20 percent more storage.
Uygulama, kişinin telefonundaki bütün verileri alıp sıkıştırıyor. Yüzde yirmi daha fazla yer açıyor.
Bryce, I wanted to swing by and apologize for yelling at you when you offered your very unsolicited opinion.
Bryce, sana sorulmamasına rağmen belirttiğin görüşler için sana bağırdığımdan dolayı uğrayıp özür dilemek istedim.
I know you think I'm some sort of crusading badass who built a ticking time bomb and slipped it to Gavin Belson to bring him down as retribution for his wrongdoings.
Benim mücadeleci bir herif olduğumu ve saatli bir bomba yapıp yaptığı yanlışlarından dolayı onu alaşağı etmek için
Uh, yeah. I was walking around your'hood, and I thought I'd swing by, and we could talk about tech, you know,'cause we both know so much about it.
Senin mahallede takılıyordum da, sana uğrayıp biraz teknoloji konuşabiliriz diye düşündüm.
I have spoken to our top IPs and lined up enough of them in order to leave Raviga and start a new firm.
Üst düzey partnerlerle konuştum ve yeterince insanı Raviga'dan ayrılıp yeni bir şirket kurmaya ikna ettim.
Okay, look, I've... I've signed off. But, Richard, I need you to look me in the eye and tell me that this is gonna work,'cause if it doesn't, I'm completely fucked.
Bak, imzaladım burayı ama Richard, gözlerimin içine bakıp, bu işin olacağına söz ver.
Every morning I... I get up, and it's vidchat.
Her sabah uyanıp uygulamayı açıyorum.
We need to get ahead of this one, which is why I am going to pull every last affected HooliPhone out of circulation and replace it in the next three days.
Bu yüzden bunu önüne geçmeliyiz, bu sebeple zarar görmüş her HooliPhone'u geri çağırıp üç gün içinde de yenileriyle değiştireceğim.
Or do you put a condom on your tiny penis and fuck it in safe mode?
Yoksa küçük sikine kondom takıp güvenli modda mı sikiyorsun?
You had me open up the back... to get the batteries, and then you told me not to put them back, so... no one...
Arka kapıyı açıp, pilleri almamı söyledin. Sonra da geri koymamamı. Yani, kimse...
- Can we return him and get a hooker instead?
- Onu geri yollayıp yerine bir orospu alabilir miyiz?
It is with nothing but regret and sadness... I must report David Morgan, our founder and my dear friend is missing, and believed to be dead.
Tüm pişmanlık ve üzüntümle sevgili dostum ve kurucumuz David Morgan'ın, kayıp olduğunu ve ölmüş olduğuna inandığımı bildirmek zorundayım.
I just got this... vision of old me standing around ranting about my Greatest Hits and everyone around me wanting to kill themselves.
Hiçbir şey. Sadece eski beni en iyi işimin etrafında atıp tutarken gördüm.. .. ve herkes kendini öldürmek istiyordu.
Aldous was so proud when he published this book, and yet, P.T. Westmoreland told me he wrote it.
Aldous bu kitabı yayınlandığında oldukça gururluydu. Durum böyleyken PT Westmoreland, kitabı kendisinin yazdığını söyledi.
He's evolved this way so that, when he's grasped by a predator, he slides right out of his own skin and escapes.
Bu şekilde evrimleşti, böylece ne zaman bir avcı onu yakaladığında derisinden diken çıkartıp kaçıyor.
I should like to put my hands around your neck and squeeze.
Ellerimi boynuna dolayıp sıkmam gerek.
And then leaving the computer out.
Ve sonra açık bırakıp gitmesine.
I'm gonna take my pizza out to the swing set and remember what it was like to be a child.
Pizzamı alıp salıncağa gideceğim ve çocuk olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlayacağım.
Just a reminder that last week we were professional adults living in a house before we moved here and turned 19 again.
Hatırlatayım, geçen hafta buraya taşınıp yeniden 19 yaşına dönmeden önce beraber yaşayan iş sahibi yetişkinlerdik.
I'm not gonna wake up one morning and find out that Ethan is single, for example.
Bir sabah uyanıp da Ethan'ı bekâr olarak bulacak değilim.
I wish it were as easy as telling Lisa and moving on, but it isn't.
Keşke Lisa'ya anlatıp hayatımıza devam etmek kolay olsa ama değil.
That means that he was inside the house and wanted to get the hell out.
Demek ki evin içindeymiş ve çıkıp gitmek istemiş.
Can I use your restroom just to wash my face and just kind of clean up?
Banyonuzu kullanabilir miyim? Yüzümü yıkayıp kendime geleyim.
- His name is Cole Dabb, and we got him on possession, intent to distribute, assault and battery of a federal agent.
Adı Cole Dabb, uyuşturucu bulundurma, satma ve federal ajana saldırıp yaralama suçundan yakaladık.
Now that he's gone and made some money and moved to the mountains, he thinks he's above it all.
Para kazanıp dağa taşınınca herkesten üstün olduğunu düşünmeye başladı.
And why would you steal a scooter and then use all the rest of the gas on a partial counter-measure?
Niye motor çalıp tüm benzini kısmi önleme harcarsın ki?
Then what happened? Him lift him head, look upon the guard, and run him down.
Başını kaldırıp güvenlik görevlisini gördü ve ona doğru koştu.
And that earthly spirit can escape the body and become and malevolent spirit called a Duppy.
Yoksa dünyevi ruh cesetten kaçıp Duppy adında kötücül bir ruh olur.
And it's believed that Duppies roam the earth for all of eternity haunting people.
Ve inanışa göre Duppy'ler sonsuza dek dünyada kalıp insanlara musallat olur.
You're a coward. You took a kid with dashed dreams and no other options and you turned him into a surrogate to do your dirty work.
Hayalleri alt üst olan çaresiz bir çocuğu alıp pis işlerini yaptıracak bir vekile dönüştürdün.
I was at an undisclosed island in the Mediterranean spending my husband's fortune and cruising for [bleep]
Akdeniz'de keşfedilmemiş bir adada,... kocamın parasını harcayıp, onla bunla kırıştırıyordum.
A guy sent me his penis and was like, "This is my penis."
Biri penisinin fotoğrafını yollayıp "Bu benim penisim." dedi.
You can take in the mail and feed the cat.
Mektupları içerip alıp kedimi beslersin.
I'm just talking about going out and having some fun.
Sadece dışarı çıkıp eğlenmekten bahsediyorum.
I'll take my chicken and myself.
Tavuğumu da alıp gidiyorum.
I can swing by his place and borrow some sugar.
Ona uğrayıp şeker ödünç alırım.
He can swing by my place and skin me in my sleep.
O bana uğrayıp uykumda derimi yüzer.
To hang out and get drunk with you.
Seninle takılıp sarhoş olmak için.
Hell, Maggie, you'd get more for this place if you burned it to the ground and collected the insurance.
Burayı yakıp sigorta tazminatını alsan daha çok para kazanırsın.
Oh, the worst part is they wanna level it and turn it into a charging station for electric cars.
En kötüsü de burayı yıkıp elektrikli araba şarj istasyonu yapmak istiyorlarmış.
You took a rundown honky-tonk and turned it into the best bar in Garrison.
Yıkık dökük bir batakhaneyi alıp Garrison'ın en iyi barı yaptın.
Oh. Are you doing that thing where you run to McDonald's and then pretend to cook for me?
Yine mi McDonald's'tan bir şeyler alıp bana pişirmiş gibi yapıyorsun?
Every year, she takes off that fur coat, and she got nothin'on underneath, but a bikini.
Her yıl montunu çıkarıp sadece bikiniyle kalıyor.
Then he left me in it and said, "Learn how to swim."
Beni içinde bırakıp "Yüzmeyi öğren." demişti.
and peace 20
and pray 26
and proud of it 19
and pretty soon 60
and presto 26
and pretty 30
and patience 16
and power 20
and pull 17
and push 26
and pray 26
and proud of it 19
and pretty soon 60
and presto 26
and pretty 30
and patience 16
and power 20
and pull 17
and push 26
and perhaps 37
and pregnant 19
and plus 134
and please 191
and people 33
and peter 29
and poof 22
and post 18
and pain 20
and paige 21
and pregnant 19
and plus 134
and please 191
and people 33
and peter 29
and poof 22
and post 18
and pain 20
and paige 21